Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Erhan Erkut, Altunizade’deki binalarında basına yapılan ilk sunumda, “Türkiye’de uluslararası üniversite yok!” diyor.
Yükseköğrenimin üç evresine dikkat çeken Prof. Erkut, “1’inci kuşak profesyonel, 1990’larda ise başlayan 2’inci kuşak araştırmacı hedefledi; 3’üncü kuşak girişimci yetiştiriyor” ayrıntısını veriyor.
Özyeğin Üniversitesi, bu 3’üncü kuşağa denk geliyor. 800 iş ortağıyla proje geliştiren, bölgesel eğitim veren, kendi kaynağını yaratan, maddi açıdan ulaşılabilir büyük bir kampüs hedefleniyor.
Erkut, “Amacımız 2 bin 500 öğretim gördüğü elit bir üniversite yaratmak değil” derken, Harvard gibi dünyanın köklü üniversitelerinden örnekler veriyor.
1936’da, 9 öğrenci ile öğrenime başlayan Harvard’ın 2008 yılında 31 bin öğrenciye ulaştığını belirten Erkut, Özyeğin’in de 2016 yılında öğrenci sayısının 8 bine varmasının beklendiğini belirtiyor.
Özyeğin Üniversitesi Mütevelli Heyeti ve Fiba Grubu Başkanı Hüsnü Özyeğin de toplantıda, önümüzdeki 5 yıl içinde Koç ve Sabancı’nın içinde olduğu Türkiye’nin en iyi 5-6 üniversitesi içinde yer almayı hedeflediklerini belirtiyor.
Özyeğin Üniversitesi, öğrencilerin yüzde 20’sinin, öğretim kadrosunun ise yüzde 35’inin yabancı olmasını istiyor.

Haberin Devamı

Eski rektörler buluştu
BÜ’den sonra, Florida Üniversitesi’nde doktorasını yapan endüstri mühendisi Prof. Dr Erkut, Alberta Üniversitesi’nde ders veriyor. Son iki yıl da Bilkent Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanlığı yapıyor.
Üniversitenin Mütevelli Heyeti’nde ise  ODTÜ, BÜ ve Koç üniversitelerinin eski rektörleri bulunuyor.
Prof. Dr. Üstün Ergüder (BÜ eski rektörü), Prof. Dr. Süha Sevik (ODTÜ eski rektörü), Prof. Dr. Seha Tiniç (Koç Üniversitesi eski rektörü) ve Harvard Üniversitesi Tıp  Fakültesi ve Massachusetts (yaptığı araştırmalarıyla tanıyoruz) General Hastanesi’nde öğretim görevlisi olan Prof. Dr. Mehmet Toner de yer alıyor. Aynı heyette, Özyeğin’in sağ kolu Ömer Aras ile birlikte iş dünyasından TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkan Vekili Dr. Erkut Yücaoğlu’nun da ismine rastlıyoruz.

Haberin Devamı

“Türkiye’nin ekonomik partnerleri değişiyor”
Türkiye’nin komşu ülkeleriyle gelişen ticari ilişkilerine uygun eğitim altyapısı hazırlamanın önemine değinen Özyeğin, bölgesel bir analiz de yapıyor:
“Rusya yılda 7.5 milyon turist ihraç ediyor. Bunun 2.3 milyonu Türkiye’ye geliyor. Moskova’dan yılda 150 bin genç yurtdışına eğitime gidiyor. Rusya’nın üniversite koşulları bizim 40 yıl gerimizde. Türkiye’nin ticari partnerleri değişiyor. Rusya, Çin ve Hindistan ile ekonomik ilişkiler gelişiyor.
Çin’den Türkiye’ye yılda 1 milyon 300 bin kişi gelse, onlarla nasıl iletişim kuracağız?  Eğitim sistemimizi, altyapımızı bu gelişen ekonomik trendlere uygun hale getirmeliyiz.”
Fiba grubunda çalışan 9 bin 300 kişinin yalnızca 300’ü, TC pasaportu taşıyor. 13 ülkede çalışanlarının 6 bini Rus, 2 bin 200’ü Rumen, bini ise Ukraynalı.

Burslu okudu, burs veriyor
Hangi işi yapıyor olursa olusun, bankacılık kimliği her zaman öne çıkan Özyeğin, konuşmasında finansman modeline dikkat çekiyor.
Özyeğin konuşmasına “Eğitimimin bir bölümünü burslu, bir bölümünü borç alarak ve yaz/kış çalışarak yaptım ve iyi eğitim almış olmamın yaşamıma kattığı değerleri hiçbir zaman unutmadım” sözleriyle başlamıştı.
İlk yıl 210 öğrencinin tamamı, yüzde 100 ile yüzde 50 oranları arasında burslu okuyacak. 7 yıl kesintisiz burs alabilecek öğrencilere kredi imkânı da veriliyor.
Finansbank ile “mortgage” kredileri kapsamında bir anlaşma yapan üniversite, faiz yükünden arındırılmış geri ödeme planını 2014 yılından itibaren başlatıyor.
Burada, eğitimin öğrencinin kendisi tarafından finanse edildiği ve burs yoluyla başarının desteklendiği bir model kuruluyor.

Haberin Devamı

100 milyon $ kaynak
“Etiket ücreti” 24 bin YTL olan üniversiteyi besleyen kaynak ise Hüsnü Özyeğin Vakfı olacak.
Hüsnü Özyeğin “Üniversite banka gibi değil, satamazsın. O nedenle ailemin de desteğini aldım. 5 yılda, 100 milyon dolar kaynak ayırabiliriz. İlk yıl için 15-18 milyon dolarlık bir yatırım öngörüyoruz” diyor.
Üniversiteye “yakışır” gelir getirici girişimleri olacağını da açıklayan Özyeğin, 80 kadar şirket kuracaklarını, sektörlere yönelik Ar-Ge çalışmalarından kaynak yaratacaklarını vurguluyor.