Büyük ve hızlı bir gün. TÜSİAD’dan bir gün sonra TOBB’un 7 STK temsilcisiyle 81 ilde aynı anda yaptığı, “Türkiye İçin Sağduyu“ çağrısı, Cumhurbaşkanı Gül’ün CHP ve MHP liderlerini Çankaya’ya daveti, Meclis Başkanı Toptan’dan sonra, Başbakan Erdoğan’ın “içerik itibariyle“ çağrıya katıldığını söylemesi... Türkiye’de ilk kez bu kadar geniş yelpazede “ortak akıl“ platformu doğuyor.
‘Sindirerek olsun’
Hak-İş’ten TÜSİAD’a, TOBB’dan Kamu-Sen’e kadar; toplam 12 milyon üyesi bulunan sivil toplum örgütünün (STK) temsilcisi, küresel ekonomik krize odaklanmak gerektiğini belirterek, “Türkiye’nin istikbalini karartmaya kimsenin hakkı yok“ uyarısı yapıyorlar.
Anayasa ve seçim yasası değişikliklerinin “sindire sindire, tüm kesimlerin katılımıyla olması“ gerektiği üzerinde duruyorlar.
Kısacası AKP’ye şu mesaj veriliyor:
“AKP’nin kapatılmasını önlemek için mini anayasa değişikliğini ve referandumu dayatırsanız, demokrasi oyununun kuralını bozarsınız. Sistemle oynamayın!”
TOBB’un Çırağan’daki toplantısına canlı olarak bağlanan Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Muammer Cindilli’nin “Değerler üzerinden siyaset yapılmasın” sözü ise siyasilerin tümüne gidiyor.
Gül’e görev düştü!
50 milyon nüfusu temsil eden STK’ların “uzlaşı taleplerinin“ siyasette karşılığı var mı?
Bu talep ilk önce Çankaya’da karşılık buldu. AKP’nin kapatılması davasıyla birlikte başlayıp Ergenekon soruşturmasıyla devam eden gerginlik üzerine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “durumdan vazife“ çıkarıyor.
“Bağımsız Cumhurbaşkanı“ imajını parlatmak için eline fırsat geçen Gül, önceki gün Meclis Başkanı Köksal Toptan ile görüştü. Toptan bu görüşmeden sonra “Anayasa değişikliğinin zamanı değil“ açıklamasını yaptı.
Bugün de Çankaya’da CHP lideri Deniz Baykal ve MHP lideri Devlet Bahçeli’yi ağırlayacak.
TOBB’un “uzlaşı platformu“ da konuyla ilgili olarak kendisini ziyaret edecek.
Soru ve cevaplar
Uzlaşma neyi hedefliyor?
AKP’nin kapatılması davasının önünü kesmek amacıyla anayasa değişikliğine gitmesi yerine, savunma dosyaları hazırlaması.
Erdoğan partisinin kapatılması pahasına uzlaşıya yanaşır mı?
Zor. Ancak Erdoğan’ı, AKP’nin kapatılmasından sonra kurulacak yeni partiye ve bağımsız olarak seçilip yeniden başbakan olmasına verilecek destek ikna edebilir. Parti kapatılmasının dünyanın sonu olmadığı anlatılacak.
Uzlaşı isteyenlerin hepsinin amacı aynı mı?
Değil. AKP’ye yakın olanlar, CHP muhalefetinin durdurulup parti kapanmasının önlenmesini istiyorlar. (Hukukun üstünlüğü içinde nasıl olacaksa?) Bunun karşılığında da AKP’den 301. maddenin değişmesi, AB’ye tam üyelik sürecinin hızlanması ve laiklik güvencesi talep ediyorlar.
‘İlhan Abi’ faktörü
Sabah 04.30’da gözaltına alınıp, emniyette 11 saat, savcılıkta 4 saat ifade veren İlhan Selçuk’un Erdoğan’a “uzlaşı” önermesini, Hikmet Bila Cumhuriyet’teki “Sağduyunun fikir önderi“ başlıklı yazısıyla hatırlatıyor.
Selçuk’un çağrısının, toplumsal kesimlerin sağduyu talebiyle örtüşmesi rastlantı mı?
Selçuk’un gözaltına alınma biçimine, mesleki dayanışma, aydın tavrı gibi kolay anlaşılır tepkileri aşan bir ilgi doğdu. Selahattin Beyazıt sabahın 06.00’sında emniyete gidip Selçuk’a kaşmir kazak götürüyor, İnan Kıraç evinde ziyaret ediyor, Murat Ülker mektup yazarak üzüntülerini belirtiyor.
“İşin çivisi çıktı“ diye düşünenlerden gelen yüzlerce telefon, mektup ve ziyaretler. Uzlaşı işte burada oluyor.