AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, partili kadınlar için “Feminist ideolojinin kölesi olmadılar, olmayacaklardır“ demiş olsa da, adalet arayan vicdanlardan çıkabilecek sesleri hatırlatmak isterim.
Fırat bir hukukçu olarak, çağdaş dünyada kadın-erkek meselesi dahil her türlü “ayrımcılığın“ insan hakları sorunu olarak ele alındığını biliyordur.
Fırat bir siyasetçi olarak, tecavüz ve ölüm kardeşliğine imza atan “erkek egemen“ toplumun karşısında, kadınların verdiği “yaşam“ mücadelesinden haberdardır.
Fırat bir AKP’li olarak, kadınlara yönelik olarak talep edilen pozitif ayrımcılığa da karşıdır.
İki örnek vereceğim; bakalım kadın sorununu görmeden ilerlemek mümkün olabiliyor mu? Söylesinler...
“İşvereniz” uyarısı
Fırat’ın bu sözlerinin yer aldığı gazetelerde, aynı gün ekonomi sayfaları kadın-erkek mücadelesini manşete taşımıştı.
Dünyanın 47 ülkesinden 200’ü aşkın iş insanını bir araya getiren TOBB’a bağlı kurumlardan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), “Dünya Türk İşadamları Konseyi“ni kurduklarını açıklayacaktı.
Konseyin ismindeki “işadamı“ tanımının, kadın üyelerin itirazı üzerine “girişimciye“ dönüştüğü basına yansıyordu.
TOBB Kadın Girişimciler Meclis Başkanı Aynur Bektaş ile bu konuyu konuşuyoruz.
Konseyin istişare toplantısında Bektaş, “Kadınlar anamızdır, bacımızdır“ diye başlayan sözlere itiraz ettiğini, “Biz aynı zamanda işvereniz“ uyarısında bulunduğunu söylüyor.
Türk-Belarus İş Konseyi Başkanı Zuhal Mensfield de, Bektaş’ın çıkışını destekliyor.
Kadınların uyarısı, başta DEİK Başkanı Rona Yırcalı olmak üzere, TOBB tarafından ikkate alınıyor ve oluşumun adı “Dünya Türk Girişimcileri Konseyi“ olarak değiştiriliyor.
Bektaş’tan yeni şirket
Devlet Bakanı Nazım Ekren’in önerisi üzerine, GAP Kalkınma Platformu’na seçilen tek kadın üye de olan Bektaş, kadınların yöresel üretimlerini alışveriş merkezlerine sokmaya çalışıyor.
Bektaş, 45 firmanın ortak olduğu Hey Dış Ticaret Sermaye Şirketi’ni de kurdu. Bu yapıyla 2009 yılında 1 milyar dolar ihracat hedefleyen Bektaş, elini attığı tüm yatırımların içinde kadın projesi geliştiriyor.
Bektaş’a, bir dönem Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) toplantılarını himaye eden Emin Erdoğan ile tanışıklığının olup olmadığını soruyorum.
Bu soru, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü“ nedeniyle, AKP’nin geçen yıl Nevşehir’de düzenlediği etkinlik sırasında, Erdoğan çifti ile ilk karşılaşmasını anımsatıyor.
Erdoğan ile anısı
Yaklaşık 6 milyon dolar yatırımla, 300 kadına istihdam sağlayan Batman’daki konfeksiyon fabrikasının henüz proje aşamasında olduğu bir dönem.
Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan ile aralarında üçlü sohbet başlıyor.
Erdoğan, kendisine başbakanlık yolunu açan ve eşi Emine Hanım’ın memleketi olan Siirt’i hatırlatıyor:
“Neden yatırımınızı Siirt’e yapmıyorsunuz?”
Emine Hanım kadın duyarlılığı göstererek açıklama yapma gereği duyuyor:
“Batman’da kadın intiharları oluyor, orada olması daha iyi olur tabii.“
Dil farklı olabilir; Emine Hanım’ı feministler ile birlikte “Bedenimiz bizim“ sloganı atarken göremeyeceğimiz kesin.
Ancak kadın intiharlarına yönelik tepkisini, hemşericiliğin önüne çıkarmasını da “kadın“ olması açıklar:
Hangi partiden olursa olsun!..