Ülkeyi boru hatlarıyla saran doğalgaz, yalnızca "miktar" yönünden değil, "fiyat" açısından da tüketicileri kara kara düşündürmeye başladı.
Doğalgaz fiyatını maliyetin altında tuttuğu bilinen Botaş, ağustos ayından itibaren konutlara yüzde 16.88, sanayiye ise yüzde 18.77 oranında zam yaptı.
Elektrik fiyatları 1 Temmuz'dan geçerli olmak üzere, konutlarda yüzde 21, sanayide ise yüzde 22 oranında artmıştı.
Son zamlarla birlikte İstanbul'da 100 metrekarelik bir evin yıllık doğalgaz faturasının ortalama 1.287 YTL olacağı hesaplanıyor.
Bu fatura geçen yıla göre yüzde 28 oranında bir artışa denk düşüyor.
Botaş'ın baskın gibi gelen "doğalgaz zammı" bana Enerji Bakanı Hilmi Güler'in katıldığımız bir TV programında söylediği "Doğalgaz denince biraz duracaksın" sözünü hatırlattı.
Biz de öyle yapalım:
Fiyatı petrole bağlı
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, "Enerjide yüzde 73 oranındaki dışa bağımlılık, serbestleştirme ve özelleştirme uygulamalarının sonucu olan zincirleme zam yağmuru başladı" diyor.
Koramaz açıklamasında, petrol fiyatlarındaki hızlı yükselişi kayda girmiyor. Oysa uluslararası enerji piyasalarına "Doğalgaz fiyatı belirlenirken petrole endeksli bir formül üretmeyi kim akıl etti?" diye bir soru da yöneltmek mümkün.
TMMOB verilerine göre, 1 Haziran’da başlayan "Doğalgazda otomatik zam uygulaması"yla yıl içindeki fiyat artışı yüzde 29.38’e, son 4 yıldaki fiyat artışları ise ortalama yüzde 123.59'a ulaştı.
Hükümet enerji faturasını düşürmek için rüzgâr, su ve güneş gibi yenilenebilir kaynaklara yöneliyor, petrol ve doğalgaz aramalarını artırıyor, sıvılaştırılmış gaz ithalini serbestleştiriyor ve 24 Eylül'e de nükleer ihalesine girecek 10 firmaya randevu veriyor.
Güler'e sorarsan en büyük umudu, "Enver"!; enerji tasarrufu projesi.
Gazprom’la görüşme
Enerji yatırımlarında geri dönüş oranlarını veren Güler, suyun 3 yılda, rüzgârın 4 yılda kendini amorti ettiğini söylüyor. Biraz daha ileri giderek "Ben de güneş enerjisi kullanmak için araştırıyorum" diyordu.
Ankara'da temmuz ayının ortalarında Rusya'dan iki önemli konuk ağırladı; ikisi de Rus enerji şirketi "Gazprom" adına gelmişlerdi.
Gazprom Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Aleksandr Medvedev ile Hilmi Güler görüşmesinden sonra, Başbakan Tayyip Erdoğan da Rusya Federasyonu Başkanı Birinci Yardımcısı Viktor Zubkov'u ağırladı.
Medvedev sonrası açıklamalar yapıldıysa da, Zubkov'un ziyareti sessiz geçti.
Rusya ile Türkiye, son yıllarda gevşeyen enerji diplomasisini yeniden sıkılaştırıyor.
Güler, 2011 yılında bitecek 6 milyar metreküplük doğalgaz kontratının yenilenmesi ve Akdeniz'den İsrail'e inecek doğalgaz hattı, yeraltı doğalgaz depolama tesisleri gibi konu başlıklarına girildiğini aktarıyor.
Duyumlarıma göre, Rusya kontrat yenilemesini Botaş'la yapmaya yanaşmıyor, özelleştirmeleri bekliyor.
Botaş'la rekabet
Botaş, Gazprom'dan aldığı 4 milyar metreküplük doğalgaz kontratını, lotlar halinde 4 şirkete devretmişti. Bunlardan biri, Gazprom'un eski Fenerbahçe Başkanı Ali Şen'le ortak olduğu Bosphorus Gas, öbürü de Shell'di. İhaleyi kazanan diğer şirketler Enerco ve Avrasya Gas, kontrat devirlerini tamamlamadı.
Şirketler doğalgaz fiyatlarının düşüklüğünden yakınıyor, Botaş'ın müşterilerini almakta güçlük çekiyorlardı.
Zamlardan sonra Gazprom özel kontratlara bir adım daha yaklaşmış oluyor.
Her Rusya ziyareti, Türkiye'nin "doğalgaz" sütununu hareketlendiriyor.
Acaba Gazprom, özel şirketlere Botaş'tan daha iyi şartlarda gaz satar mı?
Buna kesin bir dille "olanaksız" diyen çevreler, Botaş'la rekabetin "ödeme koşullarında" mümkün olacağını söylüyorlar.