Türkiye’de düşünce ikliminin değiştiğini (20 Kasım) yazmıştım, Murat Ülker’in 25 Kasım’da ASAM Yönetim Kurulu’nun da içinde olduğu 40 kişiye gönderdiği “özel mektup“ ile konuya devam ediyorum.
Son 10 yılda çıkardığı 73’ü Türkçe, 22’si İngilizce kitap, 103 aylık dergiyle dünyanın sayılı “düşünce kuruluşları“ arasına giren Avrasya Stratejik Araştırmalar Kurumu’ndaki (ASAM) istifalar, bugünün siyasi ve ekonomik ortamında fikir üretmenin ne denli güç olduğunu ortaya koyuyor.
Yeni kurulanlar, kopanlar, birleşenler...
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Çankaya sofrası“nda, 36 düşünce kuruluşu temsilcisi arasından yalnızca 3’ünü ağırlamıştı. Gül’ün “seçim”ine sadık kalacağım:
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) kurduğu Türkiye Ekonomi ve Politika Araştırmaları Vakfı (TEPAV) Başkanı Güven Sak, Siyasi ve Ekonomik Araştırmalar (SETA) Vakfı Genel Koordinatörü İbrahim Kalın ve o tarihteki ASAM Başkanı Faruk Loğoğlu.
MHP’li başkan kurdu
TEPAV, hükümetle dirsek temasını koruyan “iş dünyası”nın sesini duyuruyor.
SETA’nın kurucuları arasında ise geçtiğimiz günlerde Türk Telekom Yönetim Kurulu’na giren Türk Kuveyt Kalkınma Bankası Başkan Vekili Abdullah Tivnikli’nin aile şirketi Eksim’in ortakları bulunuyor.
Hükümete yakın görüşleriyle dikkat çeken SETA’nın yönetiminde bulunan Ahmet Albayrak ile Yeni Şafak gazetesinin imtiyaz sahibi arasında yalnızca isim benzerliği bulunuyor.
Başkanlığını Şaban Gülbahar’ın yaptığı “Avrasya Bir Vakfı“nın Ankara’daki araştırma kuruluşu ASAM’a gelince, bugüne kadar görev yapan üç başkanından ikisi de MHP’li siyasetçilerdi.
ASAM’ın kurucu başkanı ve MHP genel başkan adaylığıyla gündeme gelen Ümit Özdağ’ın yerini, geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz MHP Milletvekili Gündüz Aktan almıştı. Emekli büyükelçi Loğoğlu ise Aktan’dan sonraki başkandı.
ASAM’a başkanlar katından bakıldığında, “muhalif“ seslere duyarlı bir düşünce kuruluşu demek çok yanlış olmazdı.
ASAM’da ‘İşe son’ mektubu
Loğoğlu’nun 10’uncu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer onuruna evinde yemek vermesi, AKP kanadında “yeni bir siyasi parti“ hazırlığı olarak bile yorumlanmıştı.
Loğoğlu, “Çankaya sofrası”na Sezer’e verdiği bu yemek davetinden tam 12 gün sonra katılmıştı.
ASAM’ın tek sponsoru Yıldız Holding’in patronu Murat Ülker’di.
Ülker, yılda 2 milyon dolar kaynak ayırdığı ASAM’ı müessese olarak desteklememe kararı almıştı.
Gülbahar, 15 Ekim 2008 tarihli bir mektupla, ASAM Yönetim Kurulu’na “görevlerinin sona erdiği“ bildirdi.
Bu gelişmeler üzerine Loğoğlu, ASAM ile ilişkisini kesti. Avrasya Bir Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı, emekli Orgeneral Edip Başer ise Ülker ile yola devam kararı aldı ve Ülker’in önderliğinde kurulan Avrasya Türk Kültürü Stratejik Araştırma Vakfı (ASAV) Yönetim Kurulu Başkanı oldu.
Başbakanlık Dışişleri Başdanışmanı Prof. Ahmet Davutoğlu’nun da ASAV’da yer alması dikkat çekti.
700 bin dolar gönderdi
Murat Ülker bu durumu şöyle anlatıyor:
“Çağrı Erhan’ı (ASAM Başkan Vekili’ydi, istifa etti) Amerika’ya gönderdik. Oradaki düşünce kuruluşlarını araştırdılar. Müessese yerine proje desteğinin olumlu olacağını söylediler. Bir geziye çıkıyordum, ASAM’ın (Gülbahar’ın yazdığı) mektubunu alan Loğoğlu beni yanlış anlamış, üzüldüm. Başer ise o alınganlığı göstermedi” diyor.
Gülbahar’ın ASAM’a gönderdiği “Teşekkür“ mektubundan 4 gün sonra (19 Kasım), Avrasya Bir Vakfı’na 700 bin dolarlık bağış yapan Ülker, “Basketbolda da aynı yöntemi uyguladık. Kendi basket takımımızı kapayıp tüm takımlara destek olduk. FB’liyim ama Galatasaray ile sponsorluk konularını daha kolay hallediyorum“ örneklerini veriyor.
Rolex hediye edecek
“ASAV araştırma konuları saptayacak, ortaya çıkaracağı projeleri uzman araştırma kuruluşlarına sipariş edecek. Ekonomik bir konu olursa, bu alanda uzman bir kuruma araştırma desteği vereceğiz” diyen Ülker, “iş yapma modellerine“ dikkat çekiyor.
Dünyanın 500 noktasında mağazası bulunan çikolata markası Godiva’yı satın alan Ülker, satışı artırmak için Kuzey Amerika’da “En başarılı satış temsilcisine bir Rolex hediye“ kampanyası başlatmış.
Godiva mağazalarında bu kampanya, Murat Ülker’in resmiyle birlikte, fonda bir caminin görüntüsünün yer aldığı İstanbul afişiyle duyuruluyormuş.
Ülker, “Tasarrufa inanmıyorum; inovasyon ve verimlilik önemli“ diyor.
Ülker, ASAM’da da “tasarruf“ ilkesinden hareket etmediğini vurguluyor.
“İnovasyonu“ anlamak zor değil elbette, ancak “düşünce iklimi“ üzerine söylenecek sözler de bitmedi.
