Meydanlara taşan tepkinin öncesi vardı. Mitingi organize eden kadınlardan Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) Başkanı Gülseven G. Yaşer, 15 Mart tarihinde Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı'ya "Açık Mektup" göndermişti. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde "uzlaşı" uyarısını Başbakan Tayyip Erdoğan'ın aday olmaması kriterine bağlayan ve Abdullah Gül'ün adaylığına olumlu tepki veren TÜSİAD, Tandoğan ve Çağlayan mitinglerinde protestolardan payını aldı. ÇEV'in internet sitesinde yayımlanan bu mektupta şu ifadeler yer aldı:"Bugün demokrasi adı altında; cumhuriyet felsefesiyle hesaplaşma içinde olan birtakım ellerin, sağımızdan solumuzdan parçalar kopardığı gerçeğini kim yadsıyabilir? Toplumsal dokunun zedelendiğini, sarsıldığını, toplumda çağdaş ve laik değerlerin birer birer yok olmaya başladığını görüyoruz. Her şey açıkça ve korkusuzca yapılıyor. Gelişmeleri seyreden sizleri ve yanaklarını okşayan saygın gazetecileri çok iyi tanıyor olmalılar... Bu koşullar altında, hangi yüce idealler uğruna, mevcut durumun devam etmesi konusunda ısrar edebiliyorsunuz? .... Sizin, toplumda yaşanan acılara, kadına yönelik şiddet ve aşağılamalara, kadını örtüler içinde bir figür yapan zihniyete, yaşadığınız ülkenin kadınlarının cumhuriyetle elde ettikleri kazanımların yıllar sonra birer birer kaybolmasına, çağdaş bir kadın ve bir aydın olarak, bugüne kadar ne yaptığınızı doğrusu merak ediyorum. Cumhuriyetin ilk aydınının, işadamının, bürokratının önce ülke ve toplum sevgisi, çok gerilerde kalmış gözüküyor. Şimdi ise, ülke ne durumda olursa olsun, sizler için sadece ekonomik güç ve ekonomik dengeler önemli.Birtakım şirketlerin siyasal iktidarın hedefi olmaktan korktuğu ve bu nedenle suskun kaldıkları söyleniyor. Bu korku ve tehdit dünyasından, siyasal iktidarlarla iyi geçinmek adına, sizleri nasıl koruyacağız? Oysa, tarih, sessiz ve suskun kalmanın sonuçlarını gösteren trajik örneklerle dolu. Eğer finanse edilmemiş olsaydı Hitler, bir hiç olarak kalırdı. O devirde onu finanse eden bankerler, New York ve Londra bankalarıydı!Bugün durum, hepimizin Türkiye'nin geleceğini ilgilendiren kararların parçası olmamızı gerektiriyor. Toplum sizden, çağdaş bir cumhuriyet kadını olarak, yaşanan sorunlara, baskılara, acılara, umutsuzluklara karşı ulus bilincine ve onun çağdaş değerlerine sahip çıkmanızı bekliyor." Bu da açık davet Sabancı, Yaşer'in mektubuna bir yanıt vermedi. Aynı süreçte "Başbakan Erdoğan'ı Türkiye'nin istikrarı için göstermiş olduğu olgun ve örnek demokratik tavır nedeniyle kutluyorum. Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığı adaylığının da ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.Sabancı dün yaptığı açıklamada ise mitinge "Gurur duydum" diyerek bir gönderme yaptı.Çağlayan mitingi sonrasında TÜSİAD "erken seçim" istedi. Artık patronlardan çıkacak ses belli, "demokratik ortamın" devamlılığı.Aynı açıklamada, "Laik rejimi koruma kaygısını yeterince dikkate almadı" sözleriyle AKP'ye de eleştiri getiren TÜSİAD'ın, düşünce özgürlüğü başta olmak üzere kimi zaman Erdoğan ile karşı karşıya kalmasına yol açan tavrında asıldığı çıpa belli: AB!Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde İzmir'den de eleştirel açıklamalar geldi. "Ha Gül, Ha Erdoğan" diyerek laiklik vurgusu yapan İzmir'in önde gelen iş dünyası örgütleri, üçüncü mitinge ev sahipliği yapmaya hazırlanıyorlar. syilmaz@milliyet.com.tr Cevap: Gurur duydum