Güneydoğu Anadolu Belediyeler Birliği’ne (GABB) bağlı 21 ilin, 2002-2007 yılları arasında ekonomik ve sosyal sorunlarını araştıran rapor açıkladı: Milli gelirden ve kamu yatırımlarından alınan pay 60 yıldır eriyor!
GABB ve Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir rapordaki verilere dayanarak, “AKP bölgeye yatırım yapmadı, kandırıldık” diyor.
Her şeyi açıkça konuşmaktan yana olduklarını belirten Baydemir, rakamlarla kalkınmanın bir demokrasi sorunu olduğunu vurguluyor.
Ekonomist Mustafa Sönmez ve GABB uzmanları Berat Baylan ve Cuma Çiçek’in hazırladığı “Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da Sosyo-Ekonomik Sorunlar ve Çözüm Önerileri” araştırması, Batı ve Doğu’daki illeri nüfus yapılarına göre aynı kümede ele alıyor. Bu durumda ortaya Kocaeli ile Diyarbakır’ın ekonomik verilerinin karşılaştırıldığı bir tablo çıkıyor: Uçurum!
Doğu’ya yatırım yok
Milli gelir hesaplamaları 2001 yılından sonra iller bazında verilmiyor. O nedenle, iller temelinde milli gelir tahmini, yatırımlar ve tüketim kalemleri üzerinden yapılıyor. İllerin gelişmesinde öncü kabul edilen kamu yatırımları inceleniyor.
Kişi başına yıllık yerel idare harcaması, Rize’de 1763, Kocaeli’nde 1063, Ankara’da 911, İstanbul’da 811 YTL olurken, Doğu illerinde bu rakam ortalama 250 YTL’ye düşüyor.
Toplam 37 milyon YTL ödeneği olan Sosyal Destek Programı (SODES) kapsamında; Diyarbakır Valiliği, resmi kurumlar, üniversite ve STK’ların sunduğu 53 projeye, 7 milyon YTL’lik ödenek ayırıldı. Diyarbakır Belediyesi ise tek bir projeyle (fotoğrafçılık kursu) bu bütçeden 47 bin YTL’lik ödenek alabildi.
Makamında yaptığım görüşmede Baydemir, 100 milyon YTL yatırımla kentin 100 yıllık su sorununu çözdüklerini anlatıyor. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük illerden daha ucuza verilen su, atık tesislerden kente dağıtılıyor. Böylece rezervlere dokunulmuyor.
Baydemir “Dizanteri ve tifo vakaları sıfıra düştü“ diyor.
Bir de mağaza açtık
“Kürt kimliği ile ekonomik ve sosyal taleplerin aynı anda dile getirilmesini benimseyen ” Aydemir’in sözlerini şüpheli hale düşürme gayreti içine düşen en aktif kesim ise siyasiler değil, işadamları.
Diyabakır’da 3 Ocak’ta dershane önünde patlayan bomba faciasından sonra, Fethullah Gülen cemaatinin etkin olduğu TUSKON üyesi işadamları, 6 uçakla kente gelerek, yatırım atağı başlatacaklarını duyurdular.
Diyarbakır’a TUSKON’dan önce TÜSİAD da 20 kadar işadamıyla gelip taziye ziyaretinde bulunmuştu.
GABB’ın paneli için gittiğim Diyarbakır’da, Diyarbakır İşkadınları Derneği üyesi ve Diyarbakır İşadamları ve Sanayicileri Derneği Başkanı Raif Türk’ün eşi Yıldız Türk’ün Crispino giyim mağazasının açılışına da katıldım. Diyarbakır valisi Avni Mutlu’nun eşi Gül Mutlu, Anadolu Girişimci İşkadınları Dernekleri Federasyonu Başkanı Nilüfer Baran ve Türk ile birlikte dört kadın, kurdeleyi kestik.
TESEV durumu düzeltti
TESEV’in yarın İstanbul’da kamuoyuna sunacağı “Kürt Sorunu, Çözümüne Dair Bir Yol Haritası: Bölgeden Hükümete Öneriler” raporundan önce organizasyonu tartışma yarattı.
TESEV “Kürtlerin görüşleri“ diye kamuoyuna sunduğu raporu açıklayacağı panele, AKP Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt ile RP ve ANAP döneminde iki kez Diyabakır milletvekilliği yapan Haşim Haşimi’yi konuşmacı olarak davet etmişti.
Panelist listesine dahil edilmeyen DTP, TESEV’in bu tavrını “AKP’ye destek“ olarak yorumladı.
TESEV dün, Haşimi’nin toplantıya katılamayacağını ve Kurt’u (AKP’nin Diyarbakır adayı olarak adı geçiyor) programdan çıkardıklarını açıkladı.
Kurt ve Haşimi’nin yerine konuşmacı olarak yazar Cengiz Çandar ile TESEV uzmanı Dilek Kurban belirlendi.