Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Seçimin nabzını tutmak üzere gittiğim Samsun’da DP mitingini izliyorum. Yanımda 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın torunu Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali oturuyor.
Naskali’nin ilk meydan deneyimi. DP’nin son yapılan kurultayında Genel İdare Kurulu üyesi seçilen Naskali’ye “Partinin daha iyi günleri oldu, neden bugün siyasete girdiniz?” diye soruyorum.
“Süleyman Soylu’nun görüşlerine katılıyorum“ yanıtını alıyorum.
Naskali ile birlikte, memleketi Bafra’da yoğun ilgiyle karşılanan DP Genel Başkanı Soylu’yu dinliyoruz.
Mehmet Ali Bayar ve Rıza Akçalı gibi partinin önde gelenleriyle Türkiye’yi dolaşan Soylu, illeri bırakmış, ilçelere gidiyor.

Haberin Devamı

Yassıada’nın kitabı
Marmara Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi, Yeni Türk Dili ve Kafkasya Kültürleri Anabilim Dalı Başkanı Naskali, dedesi Bayar ile birlikte babası ve dönemin DP Kütahya Milletvekili Ahmet İhsan Gürsoy’un da yargılandığı “Yassıada Mahkemesi“ zabıtlarını kitap haline getiriyor.
27 Mayıs 1960 darbesinde 10 yaşında olan Naskali, 7 cildi yayımlanan bu mahkeme tutanaklarının tamamının 20 ciltlik bir eser olacağını söylüyor.
Kimi anılar canlanıyor; sıcağı sıcağına konuları açıyoruz...
Ergenekon davası hakkında ne düşünüyorsunuz?
“Kamuoyu oluşturma yöntemleri çok benziyor” diyor.

Devlet okulu almadı
Çocukluğu Pembe Köşk’te geçen Naskali, darbe sırasında bir süre mühürlü kalan Çiftehavuzlar’daki evlerine yerleştiklerinden söz ediyor.
Ev açılıp yerleştiklerinde ise, “kıymetli eşyalar”ın bir bölümü evin odasına kilitleniyor. O odadaki hırkayı almak için bile komutanın izni gerekiyor.
“Kuyruk çocukları“ muamelesi gören minik Naskali, devlet okullarına alınmıyor; Londra’ya gidiyor, ortaöğrenimini İngiliz Kız Lisesi’nde, üniversite eğitimini de Oxford’da tamamlıyor.
Helsinki, Tahran ve Oxford üniversitelerinde öğretim üyesi olarak görev alıyor.

Madanoğlu ve Türkeş
Devlet terörüyle çocuk yaşta tanışan Naskali’ye, “Hatırla Sevgili“ dizisinden sorular da soruyorum.
“Yassıada’yı yaşayanlar diziyi çok yumuşak buldu, olaylar çok daha sertti. Ben seyredemedim. Başvekil Adnan Menderes’in odasına tekme tokat giriyorlar. Ölüm olayları var. Tecavüze uğrayan anlatmaz, savunmadadır” diyor Naskali.
Naskali, “İktidar tutkusu kasıp kavurmaya başlayınca, birbirine uzak gibi görünen insanlar bir araya geliyor” diyerek, 1960 darbesini yapan komutanlardan Cemal Madanoğlu ile Albay Alparslan Türkeş’in farklı görüşlerine rağmen, aynı tarafta yer almalarını vurguluyor.
Naskali, 1958’de ihtilale teşebbüsten yargılanan “9 Subay“ olayını hatırlatıyor; “Bunlardan yalnızca ihbarcı olan Kurmay Binbaşı Samet Kuşçu mahkûmiyet aldı, diğer 8’i terfi etti. Eğer bu olayın üzerine yeterince gidilseydi, belki de 1960 darbesi önlenebilirdi” yorumunu yapıyor.
Demokrat İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi, 12 Eylül’ü mahkûm ederek Kenan Evren’in adını okullardan çıkartma kararı aldı.
İzmir’in şirin ilçesi Buca’da ise, “Çevik Bir Meydanı“na çıkıp halktan oy isteyen AKP adaylarının akıllarına 28 Şubat hiç gelmiyor.
Medyaya yansıyan günlüklerde AKP dönemine ilişkin iddiaların yer almaması gibi, Veli Küçük’ün dosyasında adı geçen emekli komutan, yeni işadamı Bir karşısında da hafıza kaybı yaşanıyor.

Bayar’ın torunu Naskali:Ergenekon 27 Mayıs’a benziyor


Naskali (sağda) ile Soylu’nun DP Dereköy adayı Fuat Kırıkoğlu’nu ziyaretinde bir araya geldik.