Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Üretiminin ana girdisi olan suyu, sosyal sorumluluk projelerinin başına koyan Coca-Cola’nın yolu, Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF-World Wildlife Fund) ile Bafa’da kesişiyor.
2006 yılından itibaren, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile 7 milyon dolarlık “Her Damla Değer Katar” projesini yürüten Coca-Cola, WWF ile de 1 milyon dolar bütçeli “Bafa’ya Su, Ege’ye Bereket” projesini imzaladı.
Önümüzdeki 5 yılda, Bafa Gölü çevresindeki 360 bin dekarlık tarım arazisinde, damla sulama yöntemini yaygınlaştırarak yüzde 70 oranında su tasarrufu sağlamayı amaçlıyorlar.

Haberin Devamı

Bafa’nın babası Menderes
550 kilometrelik Büyük Menderes Nehri’nin yolculuğu, Bafa’da bitiyor; burada da Bafa’nın sorunu başlıyor.
Çözümün iki bacağı bulunuyor:
Bir, Bafa Gölü çevresinde, tarım yapılan Söke Ovası’nda su kullanımının azaltılıp verimliliğin artırılması hedefleniyor.
İki, beslenemeyen Bafa Gölü’nün kirlenmesi, tuzlanması ve suyunun çekilmesinin önüne geçilerek, balıkçılığın canlanması için çalışılıyor.
Aksi halde ne tarlada pamuk, ne de gölde balık kalacak; kuşlar bile buraya gelmeyecekler!
Tarımı, balıkçılığı ve sonunda turizmi de yok olan köylü, aç kalacak.
Abartmıyorum. Bafa’nın kıyısındaki Serçin köyü muhtarı Aşkın Karadayı’yı dinledim.

Söke’nin kızları gelmiyor!
Nüfusu 1046 olan köyde, 64 kişi devletin ayda verdiği 50 YTL ile yaşıyor. 22 kişi 265 YTL yaşlılık aylığı alıyor, 20 kişinin dosyası da muhtarda bekliyor.
Peki bu balıkçı köyü, ne zamandan beri bir kuru ekmeğe muhtaç oldu?
Köyün “amcaları” anlatıyor:
“Söke’nin kızları, bizim köye gelin gelmek için can atarlardı; artık uğramıyorlar bile. Akşam göle ağ atar yatardık, sabah balıkları toplardık. Her hafta köye TIR gelir, 8-10 ton yılanbalığını Avrupa’ya götürürdü. Pamuk da bedavaya gelirdi. Aylık gelirimiz yüksek memurdan fazlaydı.”
Kıt olan su kaynağının yüzde 90’ı vahşi sulama yöntemleriyle ürüne uğramadan akıp gidince, tükenen balıkçıklığın yerine tarımı da koyamıyorlar.
Coca-Cola Türkiye Başkanı Ahmet Burak ve WWF Türkiye Genel Müdürü Filiz Demirayak ile Bafa’yı gezerken, çarpıcı rakamlar verildi.
WWF’nin uzmanlarının gösterdiği yoldan giden çiftçi Abdullah Kavak, damla sulamayla yüzde 70 oranında su tasarrufu sağladığını, mısırdaki verimliliğin de ikiye katlandığını anlatıyordu.

Haberin Devamı

Kullandığı kadar su
Coca-Cola Türkiye’nin su projesi, şirketin küresel politikasını bütünlüyor.
Coca-Cola, WWF ile geçen hafta 24 milyon dolarlık, “küresel su anlaşması” imzaladı.
40 ülkede, yaklaşık 70 yöresel su projesi uygulayan Coca-Cola, 2015 yılına kadar “kullandıkları su kadar kadar, güvenli suyu doğaya kazandırmayı“ hedefliyor.
Coca-Cola, 2002 yılında “Bir litre içecek için 2.52 litre su tüketiyorum, bu çok” diye bir karar veriyor ve tasarruf düğmesine basıyor.
2002-2007 döneminde satışlar yüzde 60 artarken, su tüketimi 1.62’ye kadar geriliyor.
Küresel ölçekte Coca-Cola sistemi, 1 litre içecek için tükettiği su miktarını 3.12 litreden, 2.52 litreye düşürüyor.
Burak “200 ülke içinde su tüketimi tasarrufunda Türkiye, ilk 10’nun içinde” diyor.
Demirayak ise ülkedeki acı gerçeğin altını çiziyor:
“Su zengini bir ülke değiliz, su fakiri olma yolunda gidiyoruz. Bundan 40 yıl önce kişi başına 4 bin metreküp olan su varlığı, bugün 1400 metreküpe düştü.”
Dünyada kişi başına su varlığı ortalamasının 7 bin 600 metreküp olduğunu da hatırlarsak; bulunduğumuz seviyede “su“ diye bir meselemiz olduğunu daha iyi anlarız.