CHP'nin hedef tahtasında olan Ata Rakı markasını çıkaran Burgaz Rakı ile Sarı Zeybek rakısını üreten Elda kendilerini savunuyorlar.Tekel markalarıyla yetinmeyen Mey İçki'nin CEO'su Galip Yorgancıoğlu ise, grafiğini beğendikleri cin şişesinin yanı sıra "Bir tek Kulüp Rakı'nın şişesini değiştirmedik" diyor. CHP'nin "Atatürk'ün manevi şahsiyetini zedeledikleri" gerekçesiyle suç duyurusunda bulunduğu rakıcılar, pazarın markalaşma sürecinin hızı karşısında "burun farkıyla" öne çıkma yarışını sürdürüyorlar. Yorgancıoğlu, "Tekel 1936 yılında üretime geçti. O nedenle 'Atatürk'ün rakısı' olarak bilinen rakılar, dönemin yerel içecekleriydi" diyor. Bunların başında da İstanbul'da üretilen Dimitrokopulo rakısının adını veriyor. Bostancı'da Hasan Gülpınar'ın siyaset, iş ve sanat dünyasını buluşturduğu Çatana Balık Lokantası'nın altında, yeni açtığı Mastori İstanbul meyhanesi gözümün önüne geliyor.Meyhanede, Atatürkçü Düşünce Derneği Berlin Şube Başkanı ve yazar Eriş Ülger'in arşivinden derlenmiş, Atatürk'ün İstanbul'da Balkan Folklor Ekibi'ni ağırladığı sırada zeybek, kasap oynarken çekilmiş fotoğrafları ve yerel rakı afişleri ilgimi çekmişti.Mastori'nin konseptini oluşturan araştırmacı ve işletmeci Ahmet Tanrıverdi, bu resimler arasında yer alan Dimitrokopulo öyküsünü doğruluyor ve şu bilgiyi ekliyor:"1940'dan sonra özel rakı imalathaneleri yasayla kapatıldı. Dimitrokopulo da şarap markası olarak devam etti. Atatürk'ün içtiği bir diğer rakı da Stefon Berberyan'ın Karaköy'de imal ettiği Bilecik Rakısı'dır." Mastori'de Ata rakısı 2004 yılında açılan ihalede ikinci tekliften 150 milyon dolar fazla para vererek 290 milyon dolara Tekel'i satın alan Nurol-Limak- Özaltın Alkol Pazarlama Ortak Girişim Grubu hisselerinin yüzde 90'ını, geçen yıl fon şirketi Texas Pacific Group (TPG) 900 milyon dolara satın almıştı.TPG Fonu'nun ömrü 2010 yılında doluyor. Bu süreye kadar Mey İçki'nin hisseleri yine el değiştirecek. O saate kadar şirketin "kıymetlerini" artırma maratonu da sürecek.İki buçuk yılda şirketin değerini üç kat artıran Yorgancıoğlu, gelişmeleri şöyle aktarıyor:"Tekel, yıllarca iki şişeyle pazarlama yaptı. Biri Altınbaş, diğeri de Yeni Rakı şişesiydi. Bu iki şişeyle votka, cin, konyak gibi ürünlerini de pazarladı. Mest'e 1 milyon dolar yatırım yaptık, şişesini Fransa'dan ithal ediyoruz. 110 çeşit ambalajda, 24 markamızı pazarlıyoruz. Yalnızca rakıda 8 markamız var. Almanya pazarında yaptığımız promosyon ve reklamlarla ihracatımız 1.750 milyon litreden 4 milyon litreye çıktı."Halen sayıları 5 olan rakı üreticileri 22 rakı markası çıkardılar. Bunlara İzmir'den Sarper Cem ve Antalya Güç Birliği firmaları da eklenecek. 2010'a kadar satılacak Şaraba öykünerek tasarlanan Mest, rakı pazarından yüzde 5 pazar payı almayı hedefliyor.Mest'in, Denizli'nin Sultaniye üzümü ile İzmir'in Misket üzümlerinden üretilen iki aynı çeşidi bulunuyor. Kapağı da mantardan şarap gibi. Sultaniye'nin baskın aroması, anasonu geri plana itiyor. O nedenle de Yorgancıoğlu, Mest'e "kadın içkisi" yakıştırması yapıyor.Mey, Tekirdağ'da alkollü içecek sektörüne hizmet verecek ve 2 milyon dolara mal ocak bir laboratuvarı da bu yıl içinde açacak.Son 10 yılda 73 milyon litreden 44 milyon litreye kadar gerileyen rakı tüketiminin geçen yıl 1 milyon litre arttığına da dikkat çeken Yorgancıoğlu, Türkiye'de kişi başına düşen saf alkol miktarının 1 litre olduğunu söylüyor. Avrupa ortalaması ise 8 -9 litre.Vergilerdeki artışlar ve AKP yönetiminin içki karşıtı tutumuna karşı verilen büyük bir piyasa savaşı... syilmaz@milliyet.com.tr Şaraba öykünen Mest