Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Deniz Temiz Derneği’nin (TURMEPA) Van’a yaptığı ziyaret öyle bir güne denk geldi ki, fırtına sayesinde Van Gölü’nün derinliklerine saplanan tüm çöpler kıyıya vurmuştu.

Yoksul köye marina
Van’a gelen 100’ün üzerinde konuk, paralar ve hediyeler dağıtmak için gittiği Çiçekli beldesinde bir köye misafir oluyor.
Köy meydanında karşılaştığım 13-14 yaşlarında iki kız çocuğuna “Okuyor musunuz?” diye soruyorum, “Ayrıldık“ diyorlar.
Babalarının hayvanlarına bakıyorlar.
Yanımızdaki bir anne, kucağındaki bebeğin minik ellerinin arasına sıkıştırılmış 5 YTL’yi örtüyor eliyle.
Paranın miktarının önemi yok, kadın “o paradan“ utanıyor!
Bir adam, konukların verdiği 300 YTL’yi kimseler görmeden herkese dağıtıyor.
Köyün yaşlılarından biri bağıra çağıra dert yanıyor: Bize fabrika yapın.
TURMEPA Yönetim Kurulu Eşref Cerrahoğlu ve Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Erol Yüce, “Bu yaz İstanbul’a 5 kız, 5 erkek çocuk gönderin; 3 ay İngilizce eğitimi aldıralım“ diyor.
Çiçekli Beldesi Belediye Başkanı Yılmaz Kılıç, Ulaştırma Bakanlığı’na Van Gölü’ne kıyısı olan köylerine marina projesi sunmuş: Biçare...

Sosyete Van’da
Van’ın yöresel alışveriş merkezi “Urartu”ya geliniyor. Mağazanın yanında Fethullah Gülen cemaatinin yaptığı Serhat Okulları.
Gezi boyunca, ekiple ısrarla kaynaşmayan, ancak tüm programlara katılan Benardete ailesi dikkatimi çekiyor. Hareketlenmişler...
Monik ve eşi Jeri Benardete’nin grubuna kimi zaman TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Aldo Kaslowski, TURMEPA üyeleri Vera Bulgurlu (Koç Holding CEO’su Bülent Bulgurlu’nun eşi) ve Jonathan Beard da katılıyor.
Benardetelerin “ayrıksılığı“ meydan okuma gibi duruyor; sempati gösterisi olarak dışa vuran elitizmi bile dışlıyor.
Benardete kardeşlerin gösterişli altın takıları ve pullu bluzlarından daha çok, kızıl-pembe saçları dikkat çekiyor.
Ekipten kopuşları, Sütçü Kenan’daki ilk öğünde başlıyor. Soğuk nedeniyle salona hazırlanan değil, sokaktaki masada kahvaltılarını yapıyorlar.

Halılar aldılar
Van Valiliği’nin verdiği yemekte, protokol masasının en ucuna yerleşen, “Akdamar Kilise Anıt Müzesi“ ziyareti sırasında gidilen Akdamar Lokantası’nda da, diğer konuklardan mümkün olduğu kadar uzak bir masaya yerleşen Jeri Benardete’ye “Van’ı beğendiniz mi?” diye soruyorum.
Aldığım yanıt duygu ve düşünce dünyasının patlaması gibi:
“Çok beğendim, arsa bakıyorum.”
Beğendiler mi, satın alacaklar ya!..
Çiçekli beldesinden çıkışta gördüğüm manzara bu yorumumu doğruluyor. Benardeteler, Urartu Halı Mağazası’ndan 15-20 bin YTL’lik İran halısı satın alıyorlar.
Benardetelerin, gölü çevreleyen başı karlı dağlardan da etkilendiklerini, Akdamar Adası’na kumarhane oteli yapılması fikri geliştirdiklerini duyuyorum.
Akdamar Lokantası’nın bulunduğu arazi için daha ileri öneriler de yok değil.
Ermenilerden Hazine’ye kalan bu araziyi, 1936 yılında babası satın alan eski Van Cumhuriyet Savcısı ve CHP Senatörü Mehmet Feyyat, “Bu arsaya Ermeni Tatil Köyü yapılmasını istiyorum. Ermenistan’dan bir yatırımcıya otel yapması için bu arsayı teklif edeceğim. İki halkın kardeşliğini savunan birisi olmalı“ diyor.
İletişim önemli; barış ve kardeşlik gerekliyse...