Microsoft'un başarmasıyla Seattle'ın Boeing'e endeksli ekonomik yaşamı esnedi. Microsoft'un 150 kadar Türk gencini Seattle'a getirdiği söyleniyor ki, bunlar arasında türbanlı genç kızların sayısı da hiç az değilmiş.Kahveleriyle dünya pazarlarına oturan Starcbucks'ın da merkezinin Seattle'da olduğunu belirtmeliyim.Seattle'da ekonomiden konuşurken, Microsoft'un kurucusu Bill Gates'in 120 milyon dolar değerinde olduğu söylenen göl evine de değinilmeden geçilmiyor. Seattle'daki bir başka ayrıntı ise mesainin sabah 06.00'da başlayıp saat 15.00'te bitmesi. ABD'nin gölleri ile okyanusu buluşturan en kuzeyindeki Washington eyaletine bağlı Seattle kentinin kaderi burada Microsoft kurulana kadar Boeing'e bağlıydı. Şirket zarar edince Seattle'daki ev fiyatları bile düşüyordu. Bu, Boeing'in gelecek ürünlerini tasarlayan birimi için geçerli değil mesela. Onlar serbest zaman uyguluyor. İlgi çekici olan ofislerindeki neşeli objelerin yanı sıra ortada dolaşan ve hatta yatağı bile bulunan köpekleri. Boeing'in geleceğin tasarımlarının yapıldığı binasını gezdiğimde ODTÜ'nün Teknopark'ında gezdiğim bir ar-ge şirketini hatırladım. Orada da çalışanların masalarında özel neşeli objeler yer alıyordu.
Pegasus Havayolları Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı: Sabancı'nın, Amerika'nın göller kenti Seattle'deki Boeing fabrikasına ilk gelişi. Birlikte olduğumuz basın gurubu içinde de ilk gelenler çoğunlukta. Sabancı, "Ankara'da otelde ayakkabımı boyayan adam, "Ne zaman uçak üreteceksiniz? Sizden uçak üretmenizi bekliyoruz" dedi. Şimdi adama "Hallederiz" demek istemedim, çünkü doğru değil. Bu işi yapamayız" diyerek bazı muhtemel soruların da önünü kesiyor.Fabrikalar kurmuş bir ailenin çocuğu olsa da, uçak üretimini hayal etmiyordu. Sabancı'ya havacılık merakının nereden geldiğini soruyorum, "Babam (Şevket Sabancı) çok istiyordu. Sabancı Holding'i bu yatırımı razı edemedi. THY'nin özelleşmesini bekliyordum, o da olmadı. Babam, "Aile fertlerinin kendi akarları olması lazım" diye söylerdi, biz de bu yatırımı yaptık" diye yanıtlıyor. Pegasus Havayolları Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı, Eylül 2005'te sipariş ettiği 12 adet yeni nesil Boeing 737-800'lerin ilkini, Seattle'da teslim alırken, satır arasına "Havacılık baba parasıyla olmuyor" vurgusunu da ekledi. 737'nin üretiminin sürdüğü alan gerçek ötesi gibi; sanki lego oyuncak fabrikası. Renkli renkli parçalar birleştirilip, koca
Herkes biliyor ki, hükümetin arzusuna göre satış yapmak, TMSF şartnamesiyle mümkün görülmüyor.Parayı bastırıp ihaleye girebilecek yerli grup kilidi çözer. Ancak bu durumda da rekabet şartlarının oluşması gerekir! Sabah ve atv ihalesi olacak mı, olmayacak mı? Asıl soru bu olmakla birlikte, en son ihale tarihi 7 Kasım'dan 5 Aralık'a ertelenmiş ve bu duruma bağlı olarak da ön yeterlilik için başvuru süresi 19 Kasım'a kadar uzatılmıştı. Yeniden geri sayım başladı, tablo daha görünür bir hale geldi. atv ve Sabah ihalesini yazarken vazgeçilmez aktör elbette ki, TGRT'yi alarak adını Fox olarak değiştiren News Corp ve ABD'nin medya baronu Rubert Murdoch.Murdoch'la ihaleye girmeye niyetli 8 grup da görüştü. Murdoch ihaleye ilgisini son dakikada avukatlarıyla birlikte İştirak Radyo TV'yi kurarak gösterdi. Ne var ki News Corp.'un bu ortaklık yapısıyla TMSF'nin karşısına çıkamayacağını anlaması uzun sürmedi. En azından bu sütunlarda "TGRT'deki filmin aynısı" tanısını koymamız güç olmadı.TMSF Başkanı Ertürk'ün durumu net: İhaleye girecek şirketin yüzde 75'i yerli sermayenin olacak, göstermelik ortaklıklara izin vermeyecek. News Corp'la hepsi görüştü News Corp.'un satış işlemini ABD merkezi
Arama konferansını yöneten Dr. Oğuz Babüroğlu, Enerji Bakanı Hilmi Güler'in boynuna "Hilmi" yazılı kimlik kartını takıyor ve "Size konferans sırasında Hilmi diye hitap edebilir miyiz?" diyor.Konferansın "Ömer", "Mustafa" gibi TÜSİAD üyeleri ve tüm katılımcılar için geçerli olan "ilk isimle hitap yöntemi" Bakan için de uygulanıyor ve burada özel sektörün enerji stratejisi oluşuyor.İşte bu konferans sırasında TÜSİAD'ın Sanayi, Hizmetler ve Tarım Komisyonu'ndan sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi "Agah" da bir karar alıyor.Borusan Holding CEO'su Agah Uğur, Brightwell Holding ile enerji ortaklığını duyurmak için önceki gün Emirgân'daki Perili Köşk'te verdiği davette bu süreci anlatıyor:"Enerji öyle bir sektör oldu ki; "Ben de, ben de" diye bir moda var. Biz bunlardan değiliz." Bundan tam bir yıl önce, TÜSİAD Sapanca'da iki günlük "Enerji Piyasalarında Liberalleşme" başlıklı bir arama konferansı düzenliyor. Bu konferansa bürokratlar, akademisyenler, işadamlarından katılıyor. Uzun sohbette ilgimi çeken, Uğur'un şu saptamaları oluyor:"Borusan milyonlarca mal satmaz, reklama harcama diye bakar. Perakende piyasalara girmeyeceğiz, BMW'de yaptığımız gibi lüks tüketiminin birinci liginde kalacağız.
Dönem dönem okuyucu mesajı gelir: "Devam etmiyor musunuz?"Sanki dizi film...Bundan 10 yıl önce Abbate'yi Ahmet Tayan'dan satın alan Öztay Tekstil'in "örtülen" ilişkilerini yansıtmaya çalışmıştım.Tayan, fabrikayı Necmettin Erbakan'ın yakınlarına satmıştı. Aynı gün Kanlıca'da Şehmuz Tatlıcı'nın tarihi yalısı da Öztay Tekstil'e geçmişti.İki günde, iki büyük operasyon. 40 milyon dolarlık fabrika ve bugünkü değerlerle 20 milyon dolar eden bir yalı.Bunların parası nasıl ödendi, paralar kimin-kimlerin hesabından aktarıldı? Devletin kurumları bu soruların peşine düşermiş gibi yaptı ama sonuç yok. Çünkü işi öyle büyük bir davanın parçası haline getirdiler ki, Abbate'nin satışını araştırırken, memleketin zirvesinden aşağıya doğru, en az 10 ismi arka arkaya yazarsın ve peşine de 30 isim sıralarsın. Mali Suçları Araştırma Kurulu da (MASAK) bunu yaptı zaten, koca bir klasör! Bazı konular üzerine öylesine yapışır ki, yıllar geçse de, sen artık tek kalem oynatmasan da peşini bırakmaz. Abbate gömleklerini satın alan Öztay şirketinin bağlı olduğu Mercek Holding'in hikâyesi gibi. Abbate'de 2000 yılından itibaren işçi çıkardılar, işletmeler kapandı, üretim aksadı, çalışanlar maaşlarını alamadı.
Türkiye, Kuzey Irak'ta yalnızca 5 milyar dolar civarında bir yatırım-ticaret hacmi yaratırken sosyal ve kültürel işbirliklerine girmiyor.Kürt Bölgesel Yönetimi'ne (KBY) bağlı Erbil, Süleymaniye, Dohuk ve Zaho'da Kürt gençleri şakır şakır Türkçe konuşuyor. Kimisi Türkmen aile fertlerinden kimisi de Türk televizyonlarından izledikleri yerli dizilerden Türkçe öğrenmişler.Oradaki genç kuşak, Amerikan kültürüne hayran. Öyle ki Amerikan tıraşlı peşmergeler, kovboy şapkalı damatlar, Kürtçe rock müzik dinleyen gençler günlük yaşamın Batı'ya doğru değişimini simgeliyor.Kuzey Irak bölgesinin petrol adası Kerkük, Irak Türklerinin de yoğun olduğu bir il. Tarihinden taşıdığı Türk kültürünü yaşatıyor. Sokaklarında Türk edebiyatçılarının heykelleri var.Kerkük'teki sosyal ve kültürel etkileşimin Türkiye'ye yakın olması bir yana, diğer Kürt nüfusunun yoğun olduğu illerde Türkiye hayranlığı da göz ardı edilemez.Aşiret toplumundan, "laik ve demokratik bir cumhuriyete" geçme iradesi halk arasında olgunlaşıyor. Bu yolda alacakları örnek ne İran, ne Suriye, hatta ne de Irak. Rotasını AB'ye çevirmiş komşu Türkiye, Kuzey Irak halklarının yaşam beklentilerine açılan bir kapı. Günlerdir askeri ve ekonomik
TMSF'den yapılan açıklamaya göre ihaleye girecek firmaların ön yeterlilik başvuru tarihi ikinci bir operasyonla, 9 Kasım'dan 19 Kasım'a ötelendi. Bilgi odasına girme tarihi de 30 Kasım olarak duyuruldu.TMSF ihale tarihlerindeki ertelemeyi "Yoğun talep" olarak açıklıyor.Kulislerde taliplerin sayısı her geçen gün artıyor ama TMSF'den şartname alan şirketlerin sayısı 7'yi geçmiyor. Bu şirketlerin 5'i yabancı, 2'si yerli. Şartname alanlar içinde ihaleye girecek medya şirketini kuranlar ise Nurol-Carlyle konsorsiyumu, Limak ve Rubert Murdoch'un sahibi olduğu Amerikan şirketi News Corp'dan ibaret. TMSF 2007 liginin final maçı atv-Sabah ihalesi olacak. Peki, ihale olabilecek mi? Bugün olmuş, bu soruya ihaleye girecek firmalar dolu dolu bir "Evet" diyemiyor. Baştan beri bu ihalenin en gürültü yapan takımı Murdoch. Ne var ki Başbakan Erdoğan'ı New York'ta ağırlamakta kusur işlemeyen Murdoch'un, Türkiye'deki medya kartını çok iyi kullandığı söylenemez.TGRT'yi satın alarak adını Fox olarak değiştiren Murdoch'un hem bu operasyonun finans ayağında sergilediği "gölge oyunu", hem de yayıncılık performansı yıldız bir takım olması doğrultusundaki beklentileri boşa çıkardı.Murdoch'un "gerçek
Hisarcıklıoğlu, toplantı salonuna elinde kırmızı güllerle girdi, tüm kadınların çoğunlukta olduğu basın mensuplarına dağıttı.TOBB, Anadolu'nun dört bir yanından 40 üyeli "Kadın Girişimciler Kurulu" çatı örgütlenmesini gerçekleştirdi ve cumhuriyetin 84'üncü yıldönümünde, yani dün, TOBB'un İstanbul'daki merkezinde ilk toplantısını yaptı. Verilen mesaj açıktı; TOBB'un örgütlü olduğu 157 ilçe ve 81 ilden 10 bin kadını iş dünyasına kazandırmak. Böylece resmi kayıtlarda 72 bin olarak belirlenen kadın girişimci sayısının, 100 bine doğru ilerlemesi. İlk uygulama ise Diyarbakır ve Kayseri'de başlayacak. Cumhuriyet Bayramı'nı kadın girişimcilerle kutlamayı seçti, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu. 15 üyesi TOBB Yönetim Kurulu tarafından belirlenen Kadın Girişimciler Kurulu, iki finans aracını devreye sokuyor. Bunlardan birincisi, projesi olan kadınlara Kredi Garanti Fonu'ndan (KGF) teminat verilerek, 12 banka ve Eximbank'tan kredi kullanılmasına olanak sağlamak. İkincisi ise KOBİ AŞ vasıtasıyla risk sermaye fonundan yararlanılması.Kurulun aktif destekleri arasında kadın girişimcilere, kurul tarafından koçluk yapılması ve geniş bir iletişim ağının devreye sokulması yer alıyor. Nasıl olacak?