Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Başbakanlık Müşaviri Füsun Koroğlu Çorapçıoğlu MHP'den Kayseri, Hazine Müşaviri Aynur Dülger Ataklı Ankara CHP, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Daire Başkanı Sevginaz Hamevioğlu Ankara MHP, Çukorova Kadın ve Çocuk Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Türkan Cengiz Yılmaz Adana MHP, AKP Genel Başkan Yardımcısı Mir Dengir Fırat'ın sekreteri Vildan Tanık da AKP adayı olmak üzere görevlerinden istifa ettiler.Gerek TÜSİAD'ın, gerek kadın kuruluşlarının Meclis'te kadın milletvekili oranını (Yüzde 4.4) yüzde 30'lara çekme hedefini yansıtmamızdan etkilenen Aynur Dülger Ataklı, siyaset yolculuğunu anlatıyor. Bürokrasiden istifa edip siyaset yolculuğuna çıkan 100'e yakın isim içinde AKP'lilerin çoğunlukta olmasının yanı sıra kadınların azlığı dikkat çekiyor. Sayıları ancak bir elin parmakları kadar olabilen diğer kadın adaylarla da bu kadar uzun sohbet etme fırsatım olsaydı, mesleki donanımları ve bilgileriyle haklı yerlerden geldiklerine işaret edebilirdim.Ataklı'nın ekonominin "mabedi" Hazine'den gelmesi nedeniyle ilgim daha fazlaydı."Kendi alanında eğitimli ve meslek sahibi başarılı kadınların siyasete katacaklarını hesaba katmak gerekir" diyerek söze başlıyor. Ataklı "İlk kez kadınlar Türkiye'nin geleceğine sahip çıkma noktasında bu kadar duyarlı oldu" diyor.2002 seçimlerinde de Ankara'dan aday adayı olan ve CHP'nin hazırladığı ekonomi raporlarına katkı sağlayan Ataklı, "O yıl tabanda çok sıkışma vardı, bizim fedakârlık yapmamız gerekiyordu, adaylığımı çektim. Türkiye için ne yapabilirim, bu soru artık benim için çok önemli" vurgusunu yapıyor. Bir elin parmakları Necmettin Erbakan liderliğinde kurulan Refahyol hükümetine karşı gelişen 28 Şubat'tan kimler zarar görmüş olabilir? Aklımıza hemen "İslamcılar" ve onlarla uzlaşan kesimler gelebilir.Ataklı, devletin İslami kadrolar tarafından işgalinin hiç de öyle zannedildiği kadar "dar" bir döneme işaret etmediğini vurguluyor.Yabancı Sermaye Dairesi Genel Müdür Vekili olarak görev yaptığı dönemde Ataklı, 28 şubat sürecinde Başbakanlık'a bağlı olarak kurulan Batı Çalışma Grubu'nun (BÇG) listelerine itibar ediyor. BÇG'nin siyasal İslamın finansörü olarak belirlediği şirketlere teşvik verilmemesi uyarısına bağlı kalıyor. Ne var ki "irtica" ilişkili şirketlere koyduğu duvar, dönemin iktidarı tarafından başına yıkılıyor.İktidarda o dönemde Mesut Yılmaz başkanlığındaki ANAP-DSP-DTP hükümeti. Hazine'den sorumlu bakan ise Güneş Taner.Ataklı bu şirketlere teşvik vermediği için görevinden alınıyor.Ataklı, "Her dönemde bürokraside Milli Görüş'ten olanlar önümüze çıktı. Sınavla giremedikleri bürokrasiye atamayla geldiler. Bir yıllık geçici görevle gelenler, yurtdışına iki yıllık mastır programlarına gönderildiler, vekil oldular" sözlerine örnekler veriyor:"1980'den sonra Merve Kavakçı'nın babası (Dallas Merkez Camii'nin imamı Yusuf Kavakçı) Devlet Planlama Teşkilatı'nda (DPT) çalıştı. Ali Kalkancı'nın kayınbiraderi Hakan Ersoy (İstanbul Belediyesi'ne bağlı Ulaşım A.Ş.'de de çalıştı) genel müdürlüğümde çalışıyordu. AKP milletvekili Reha Dönemeç geçici statüyle DPT'ye girdi, 1987'de Yusuf Özal'ın sekreterliğindeydi. "Bizi dışlıyorsunuz" eleştirisi getirenler bizi dışladılar. Hazine Müsteşarı Çanakçı'dan bir kez randevu alamadım" diye anlatıyor. syilmaz@milliyet.com.tr İslami kadrolar