Son iki üç haftadır girişim ekosistemlerinin gelişimiyle ilgili raporlar okuyorum. Sonra da ekosistem olarak dönüp biz neler yapıyoruz, neleri eksik yapıyoruz diye analiz yapmaya, notlar almaya çalışıyorum. En dikkatimi çeken konuların başında etkileşim ve birbirini besleme (bilgi ve deneyimle) geliyor. Bu konuda sanki biraz eksik kaldık diye düşünüyorum.
Türkiye’de yatırımcılar girişimcilere uzak mı? Kendilerini yeterince anlatıyorlar mı? Öğrendiklerini, deneyimlerini paylaşıyor mu derseniz, benim cevabım evet. Peki yeterince girişimci yatırımcılardan bilgi ve deneyim anlamında yararlanıyor mu derseniz bence hayır.
Tek tek bakarsak, Revo Capital’in hem Medium’da bir blogu var hem de eposta bültenleri var. Gayet güzel ve doyurucu içerikler paylaşıyorlar.
212’nin hem kendi blogu var, hem 5techtv adında Youtube canlı yayınları ile Çarşamba akşamları deneyim paylaşıyorlar, hem de partnerlerden Ali Karabey’in kendi blogunda “Girişimci Arkadaşlara Öneriler” adında 157 maddelik ve sürekli güncellediği bir tüyo listesi var.
Earlybird Digital East Fund’da ise Cem Sertoğlu’nun kendi ad soyadıyla kurduğu blogunda güzel yazılar var.
500 İstanbul’un kurucuları Enis Hulli ve Rina Onur’un globalleşme ile ilgili deneyimleri dinledikleri, araştırdıkları cc : Podcast adında bir podcast kanalları var ve içerik olarak bir benzeri yok Türkiye’de.
ScaleX de farklı tarzda webinar ve etkinliklerle girişimcilere ve globalleşmek isteyenlere destek olmaya çalışıyor.
Collective Spark bir çok etkinlikte bizleri kırmayarak her zaman deneyimlerini paylaşmaya, daha çok girişimciye fayda sağlamaya çalışıyorlar.
Teknoloji Yatırım hem hızlandırmalar üzerinden globalleşmek isteyenlere destek oluyor hem de onları mentor ve raporlarla beslemeye çalışıyor.
Melek yatırımcılarımızdan ve başarılı girişimcilerimizden Koray Bahar da Arman Eker ile beraber Yollarda TV adlı Youtube kanallarıyla bir çok deneyimi paylaşıyor, tartışıyorlar.
Sina Afra da 2020 yılında yazılarını biraz azaltmış fakat çok güzel içerikleri olan bir blogu var.
Erdem Yurdanur da kendi blogunda hepsi birbirinden değerli ve hiçbir yerde bulamayacağınız deneyimlerini paylaşıyor.
Angel Effect de özellikle pandeminin en yıkıcı olduğu zamanlarda Survival Path adlı yayınlarla bir çok girişimciye ışık tutmaya, onları ayakta tutmaya çalıştı.
Bunlar benim bir çırpıda aklıma gelenler, kesin unuttuklarım vardır. Onlardan da özür diliyorum şimdiden. Hatta hatırlatırlarsa bu konuda bir liste hazırlamama yardımcı olabilirler. Sonra bu listeyi de açık bir şekilde paylaşırım.
Peki bunca içerik paylaşan yatırımcı varken bu içerikleri tüketen, özümseyen çok girişimci var mı derseniz cevabım hayır. Silikon Vadisine göre en büyük avantajımız, burada yatırımcılara ulaşmanın kolay olması. Tabi ben bu şekilde yazınca “Biz email attık, cevap bile vermediler, dinlediler ama olumlu olumsuz dönmediler” diye hayıflananlar olacaktır. Burada da suçu biraz kendinizde aramanız gerekiyor. “Uçan araba fikrim var, teknik bilgim yok, ekibim de yok” gibi hiçbir değeri olmayan çok eposta aldıkları için ayıklamak bazen zaman alabiliyor. Ben de eskiden herkese cevap yazmaya, hatta 48 saat içinde cevap yazmaya çalışırdım fakat bu kadar bilginin, deneyimin paylaşıldığı bir ortamda o kadar hazırlıksız eposta ve mesajlar alıyorum ki ben de artık pes ettim ve çok kötü ve özensiz epostalara artık cevap vermiyorum. O yüzden karşınızdaki tarafından önemsenmek istiyorsanız eposta gönderirken, hatta tweet atarken bile çok özen gösterin. Daha entellektüel sohbetler etmek istiyorsanız, önemsenmen istiyorsanız yukarıda saydığım ve aklıma gelen bilgi ve deneyimleri okuyun, izleyin, dinleyin. Hatta takip ettiğiniz en az beş altı yabancı blog olsun. Eğer kendimizi bilgi ve deneyimle donatmazsak ekosistem olarak bir üst basamağa asla çıkamayacağız.