Şimdi okullu olduk

28 Eylül 2015

Ailelerin ve çocukların heyecanla bekledikleri ilk ve ortaöğretim okulları eğitime başladı. Bu yeni eğitim ve öğretim yılının tüm veli, eğitimci ve öğrencilerimiz için güzel geçmesini temenni ediyorum.

İlkokula bu yıl başlayacak öğrencilerimize ve velilerine de kolaylıklar diliyorum. Önünüzde oldukça uzun bir eğitim maratonu var. Maraton benzetmesini yaptım çünkü gerçekten eğitim anlayışımız genel olarak bir yarışa dönmüş durumda. Tüm uzmanların uyarılarına rağmen çocukların çoğu bir yarış içinde. Ben size çocukları yarıştırmayın demeyeceğim… Her ne kadar uygulamada sorunlar ve eksiklikler olsa da artık bunun yanlış olduğunu herkesin bildiğini varsayıyorum.

Ben size çocuğunuzu zaman kaybetmeden keşfetmenizi öneriyorum.

Onun dünyasını, ilgi alanlarını, yeteneklerini, sevdiği ve sevmediği şeyleri keşfedin. Eğitimde en önemli konulardan biri tanılama. Çocuğu tanımanız hem okul seçiminde, hem okulda sosyal kulüp aktivite seçiminde sizlere kolaylık sağlayacaktır. Çocuğunuzun beynin hangi kısımlarını daha iyi kullandığını, hangi kısımlarda desteğe ihtiyacı olduğunu, neyi sevip neyi sevmediğini bilmek sizin çocuğunuz ile iletişiminizi kolaylaştıracaktır.

Birkaç küçük önerim

Yazının Devamı

Çocukların IQ skoru aslında ne ifade ediyor?

8 Eylül 2015

Ülkemizde yaklaşık % 2-3 civarında çocuğun IQ’sunun normalin üzerinde olduğu düşünülüyor. Biz bu çocukların farkına ancak okula başladıklarında varabiliyoruz. Fark etme şeklimiz ise genellikle okuldan çocuk hakkında “oturmuyor, dinlemiyor, başka şeylerle ilgileniyor, çok hareketli” gibi şikâyetler gelmesiyle oluyor. Oysa üstün zekâlı çocuklar doğdukları andan itibaren kendilerini fark ettiriyorlar ancak bu işaretleri okuyamayan aile durumu geç fark ediyor.

Çocuk, okul hayatına başladığında pek çok sorunla karşı karşıya kalıyor. Farklı olduğu, bilinç düzeyi yaşıtlarından önde olduğu için iletişim sorunları yaşayabiliyor, üstün zekâlı çocuklar konusunda pek fikri olmayan eğitmenlerin elinde özellikleri köreltiliyor. Son yıllarda bu konuda umut veren çalışmalar yapılmaya başlandı ama henüz yeterli değil.

Şartlar şuan bundan ileri gidemezken IQ skoru ne işimize yarıyor? Hatta olayın çıkış noktasına bakalım “IQ Nedir?” sorusuyla başlayalım. Konuğum, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji A.D. öğretim üyesi ve Tıbbi Fizyoloji A.D. Başkanı Doç Dr.Sinan Canan. Kendisi aynı zamanda beyin üzerine araştırmalar yapan genel dinleyiciye yönelik, sinirbilim bilgilerini

Yazının Devamı

Ah bu aldatan erkekler yok mu!

27 Ağustos 2015

Beyler bu aralar size neler oluyor? Hakkınızda çok şikâyet var. Bir aldatma furyasıdır almış başını gidiyor. Aldatılanlardan kimi, nasıl teselli edeceğimi şaşırdım.

Genel soru “Neden aldattı?”. Sebebi hem yok hem çok. Kime ne demeli?.

Adamın beyni gelişmemiş dürtüsellik ön planda ne bileyim neden aldattı. Canı sıkılır, canı ister, aklına eser, egosunu tatmin eder, size kızar, yemeği beğenmez, eziktir, mutsuzdur, mutludur her şey olabilir. Günümüzde bunu yapan erkek sayısı bir hayli fazla olduğuna göre artık aldatmak ayağa düştü. Marifet aldatmamakta.

Sevgiliyi aldatma konusunu hele hiç anlamış değilim. “Seninle olmak istemiyorum” dersin olur biter gider istediğin kişiyle beraber olursun. Evliysen işler biraz daha karmaşık bu konu uzun girmek istemiyorum ama çözümsüz değil. Evlilik terapistleri var, hekimler var, dostlar var … ki buna gelene kadar akıl var, fikir var. Daha da olmadı mahkemeler var.

Ne oluyor

Bir şey olduğu yok rezillik oluyor. Bir anda aldatan kişinin tüm iyi yönleri, özellikleri aldatılan kadının gözünde sıfırın altına iniyor. Kadının gururu kırılıyor. Toparlanma sürecinde çevresi, işi, varsa çocuğu, ailesi, arkadaşları ile iletişimi bozuluyor. Yani

Yazının Devamı

Sağlık haberciliğine gönül vermiş bir gazeteci: Esra Öz

20 Ağustos 2015

Sağlık, insan hayatının merkezinde yer alır. Sağlık alanında habercilik, yayıncılık yapmak ciddi bir konudur. Haberin doğru olması, bilimsel dayanağının olması, bu dayanağın da uluslararası kabul görmüş adreslerde yayınlanması gerekir.

Ayrıca bir diğer önemli konu “sağlık okuryazarlığı” dır. Okuyucunun doğru bilgiye ulaşabilmesi için iyi bir sağlık okuryazarı olması gerekmektedir, aksi halde okur, kendi düşüncesini onaylayan bilimsel olmayan haber ve yazıları referans olarak kabul etme eğilimi gösterebilir.

Tüm bu konular üzerine çalışmalar yapan, sağlık haberciliğine gönül vermiş bir gazeteci aynı zamanda biyolog olan Esra Öz ile son kitabı “Sağlık haberciliğine farklı bakış” hakkında sohbet ettik. Sohbetimizde, “sağlık okuryazarlığı” konusunda farkındalık yaratmaya yönelik verdiği eğitimlere de değindik.

Esra Öz kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

Sağlık haberciliğine gönül vermiş bir biyolog ve gazeteciyim. Burada da özellikle, iletişim, psikoloji ve sinirbilimlerini bir sac ayağı gibi birleştirerek yeni bir bakış açısı kazandırmaya çalışıyorum. Sağlık haberciliğinin ilkelerinin belirlenmesi hedefime, gazetecinin psikolojisi ve bakış açısını da empati kurarak doğru, etik

Yazının Devamı

Pilates gerçekten boy uzatır mı?

16 Ağustos 2015

Pilates, sanıldığı gibi 10 yıllık geçmişi olan, yeni moda bir egzersiz metodu değil. Yirminci yüzyılın başlarında Joseph Hubert Pilates tarafından geliştirilmiş bir egzersiz sistemi. 34 temel harekete zaman içerisinde yüzlerce farklı hareket ilave edilerek çeşitlendirilmiş. Tabii bunların doğru uygulanması önemli.

Pilates hakkında Les Ottomans Otel Fitness&Pilates Supevizörü, kişisel pilates eğitmeni aynı zamanda spor klübü, fitness merkezi, pilates stüdyosu kurulumu ve danışmalık hizmeti de veren, burada sayamayacağım kadar fazla sayıda ünlü isme eğitmenlik yapan değerli pilates eğitmenim Nurkan Akın bu konuda ki sorularımı yanıtladı.

Nurkan, pilates nasıl bir egzersiz?

Pilates insanların düşündüğünün aksine sadece kilo vermek için yapılan bir egzersiz değil. Medyada sıkça yer aldığı gibi boy uzatan bir egzersizde değil. Pilates daha çok fizik tedaviye, düz ve sağlıklı vücut duruşu elde etmeye yönelik bir egzersiz. Omurganın özel öneme sahip olduğu, doğru yapıldığı takdirde vücudu içerden dışarıya onaran hareketlerden oluşan bir egzersiz.

Ancak ticari kaygılarla daha hızlı ya da daha ağır yaylarla ağırlık çalışır gibi yapılan farklı şekillerini de görmek mümkün. Oysa

Yazının Devamı

Doktor Annenin İştahsız Çocuğu

1 Ağustos 2015

Biz annelerin kâbusudur çocuğumuzun iştahsız olması.Ne yapsak da yedirsek şaşırıp kalırız. Doktorunu arar,eşe dosta sorar çözüm yolu bulmaya uğraşırız.Bu sorunu yaşayan annelerden biri de Acıbadem Kadıköy Hastanesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Didem Çevik Gündoğan. Bir Pediatri Uzmanı ve anne olarak, iştahsızlığa karşı ne gibi yöntemler uygulamış, gelin kendisinden öğrenelim...

Serap Torun: Kızınızın iştah sorunu ile ilgili neler yaşadınız?

Dr.Didem Çevik Gündoğan: İştahsız çocuk birçok alt grupta inceleniyor. Benim çocuğumla yaşadığım sorunlar 18 aylıkken başladı ve daha çok seçicilik düzeyinde oldu. Bebeklik döneminde verdiğiniz yemekleri güzel güzel yiyen çocuklar yürümeye, konuşmaya başladıktan sonra birey olduklarını fark edip istekleri peşinde gidiyorlar. Bu durum ortalama 18 aylık döneme denk geliyor. Benim en büyük sıkıntım çocuğumu büyütürken bakıcısının onu çok sevip, her dediğini yapması, onu emanet olarak görüp "aç kalmasın yeter ki" diyerek gönlünü yaparak yemek yedirmesi oldu. Bakıcısıyla yaptığı beslenme ritüellerini benim de yerine getirmemi istemesi kızımla sürekli çatışmamıza neden oluyordu.

Anne olmak ayrı pediatrisit olmak ayrı bir şey.

Yazının Devamı

En çok yapılan vajinal estetik çeşitleri neler?

23 Temmuz 2015

Doğum sonrası kadınların kendilerine güvenleri azalabiliyor ancak gelişen teknoloji ve tıbbın imkânlarıyla, oluşan deformiteler düzeltilebiliyor. Doğum sonrası oluşabilen bu deformiteleri özel bölge estetiği ile düzeltmek çiftlerin cinsel yaşamlarını tekrar renkli hale getirmek mümkün.

Bu konuda yapılan uygulamaları Diva Kadın Sağlığı Merkezi’nden, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Gökçen Erdoğan anlattı.

Vajina daraltma nasıl yapılır?

Doğum sonrasında dikiş hatalarından doğan görünüş bozuklukları, doğum sayısının fazla olması nedeniyle kesiklerin sayıca fazla, iri ve belirgin olması, doğumlardan vajinanın açılması ve eski formuna dönememesi ya da yapısal özellikler nedeniyle genişlemesi ve bozulması sonucu arzu edilen operasyondur.

Tabii vajinanın doğuştan geniş olması da mümkündür ama kadın nasıl bir vajina hayal ediyorsa ona kavuşması da mümkündür. Yaklaşık 45 dakika-1 saat süren ve hastanede kalmayı gerektirmeyen basit diyebileceğimiz bir operasyonla hayaldeki vajinaya kavuşulabiliyor. Cinsel perhiz 3 haftadır. İlk ilişki biraz zor olabilir fakat sonrasında istenilen darlığa ulaşmış olunur.

Vajina genişletmek mümkün mü?

Bu vaka tabi ki nadirdir ama

Yazının Devamı

Sevgi, hoşgörü, saygı...

21 Temmuz 2015

Sosyal medyada anneler, anne adayları söylenip duruyor. Haklılar…

Haklı oldukları konu, onlara gün içerisinde bulunduğumuz sosyal ortamlarda yapılan saygısızlık, hoşgörüsüzlük.

Anne adayından başlayalım. Hamile; hormonal durumu alt üst olmuş; çevresi, “Ayakta durma şu olur, çok oturma bu olur, uzanma, taşıma.” gibi birçok uyarıda bulunuyor. Kafası karışık. Tıbbi olarak eğer riskli bir durumu varsa hekimi uyarmış da olabilir, belki gerçekten yorulmaması gerekiyor. Hele hamileliğin ileriki ayları ise zaten yükü ağır, hareket kabiliyeti azalmış oluyor.

Anneler ise, yanında ya koca puset ya da kolunda bebekle 5 kiloluk anakucakları ile dışarıdalar. Zaten o kadın, çocuğu ve üstüne üstlük bir de o kadar yük ile dışarıdaysa, mecburen oradadır. Kimse keyfe keder onca yükü, çocuğu alıp zevk olsun diye markette kasa kuyruğu, AVM'de asansör kuyruğu beklemez.

Lütfen hamilelere ve annelere biraz hoşgörülü olalım. Toplumda yaşam kuralları vardır ve bu kurallar yaşlılara, engellilere, gazilere, hamilelere, çocuklu kadınlara öncelik verilmesi yönündedir. Bu kuralları uygulamak için bir tabela okumamız gerekmemeli. Biraz dikkat, biraz sevgi, biraz saygı her sorunu halleder.

Yazının Devamı