FED, Janet Yellen başkanlığındaki ilk toplantısında varlık alımlarında 10 milyar dolar daha azaltıma gitti. Toplantıyı asıl ilginç yapan bundan sonraki döneme ilişkin verilen mesajlar oldu.
FED’in politika metninde Aralık 2012’den beri yer alan “İşsizlik yüzde 6.5’i görmeden bizden kolay kolay faiz artırımı beklemeyin” türünden bir ifade artık can sıkıntısı yaratmaya başlamıştı.
Ekonomideki yavaşlamayı takiben küskün işsizlerin iş aramaktan vazgeçmeleri işsizlik oranında beklenenden çok daha hızlı bir düşüşü de beraberinde getirdi. En son aralıkta yüzde 6.7’ye düşen işsizlik oranı FED’in eşik değerine iyice yaklaşınca metinde ufak bir değişiklik yapılarak “işsizlik yüzde 6.5’in altına inse de faiz indirmeyeceğiz” şeklinde bir yumuşatmaya gidilmişti. Köklü değişiklik için Yellen’ın koltuğa oturması ve yeni bir sayfa açılması hedeflendi.
İşsizlik oranı rafa kalktı...
Karar sonrasında FED işsizlik oranına yaptığı referansı tamamen metinden çıkardı. “Geniş bir yelpazeden gelecek veriler ışığında karar vereceği” gibisinden genel bir ifadeye yer verildi. Böyle bir ifadenin yoruma açık olması ve FED’in tam olarak hangi verilere bakacağını söylememesi iletişim konusunda geri adım olarak da değerlendirilebilir.
Yellen, hedefe yaklaştıkça gelinen noktanın durma noktası olup olmadığından emin olmak için daha fazla değişkene bakmak zorunda olduklarını dile getirdi. Yani FED’in kararlarını enflasyon ve işsizlikte iki eşik değere indirmek mümkün değil. Bu değerler ancak uzakta oldukları zaman piyasalara FED’in zamanlaması ile ilgili bilgi vermede faydalı oluyor. Ancak hedeflere yaklaştıkça piyasaları yönlendirme açısından taşıdıkları değer de azalıyor.
Bir örnekle anlatayım. Elinizdeki adrese bakarak bir yer bulmaya çalıştığınızı düşünün. Önce adresin yazılı olduğu semti bulmanız lazım. Fazla sağa sola sormadan gaza basıp gidiyorsunuz. Ama aradığınız semte geldikten sonra yavaşlayıp etrafa bakınıp soruşturarak daha fazla bilgi ediniyor ve geldiğiniz yerin doğru yer olup olmadığından emin olmak istiyorsunuz.
İşte FED’in eşik değerleri de bizi FED’in durma noktasının bulunduğu semte yönlendiriyor. Ancak semte geldikten sonra hedefin tam olarak nerede olduğunu bulmak için Fed’in de sorup soruşturması gerekiyor.
Yeni başkandan beklenmedik çıkış
Başkan Yellen ilk toplantısında Bernanke’nin mayısta yaptığı hataya benzer bir hata yaparak FED takvimi ile ilgili metinde yer almayan bilgi verdi. Bir soru sonrası, faiz artırımlarının tahvil alımlarının bitmesinden 6 ay kadar sonra başlayabileceğini telaffuz etti. Bu sözün hemen ardından pişman olduğunu görmek mümkündü.
Nitekim, sonrasında, kesin bir takvim olmadığı konusunda uzun uzadıya açıklamalar yaptı. Piyasaların ilk tepkileri bu açıklamaların yeterli olmadığına işaret ediyor.
Merkez’den mesaj: İndirim beklemeyin
Ocak sonundaki yüklü faiz artışı ile normal şartlarda bir yıla yayılabilecek sıkılaştırmayı bir kerede yapan Merkez Bankası’ndan son toplantıda yeni bir hamle gelmedi. Daha uzun bir süre de herhangi bir adım geleceğini zannetmiyorum.
Merkez’in faiz kararının hemen ardından kurda yaşanan düzelme siyasal tansiyonun yükselmesi ile birlikte tekrar bozulma trendine girdi. Merkez’i enflasyon hedefinden uzaklaştıracak bu durum enflasyon beklentilerindeki yükselişten de takip edilebiliyor.
Enflasyondaki yükseliş sıkı para politikasının devam edeceği anlamına geliyor. Bu nedenle Merkez’in toplantı sonrası yaptığı duyuruda enflasyon beklentilerini yakından izlediğinin altını çizmesi “benden faiz indirimi beklemeyin” şeklinde yorumlanabilir.