Selva Demiralp

Selva Demiralp

sdemiralp@ku.edu.tr

Tüm Yazıları

Para politikası uygulama-larında merkez bankalarının piyasayla kurduğu iletişim çok önemli. Fiyatlarda ani oynaklıkların olmaması, uzun vadeli faizlerin merkez bankasının hedeflediği yere gidebilmesi için mümkün olduğunca şeffaf bir para politikası izlenmesi ve piyasalara merkez bankasının izlemeyi düşündüğü patikanın net bir şekilde anlatılması gerekiyor.

En şeffaf merkez bankası olarak nitelendirilebilecek ECB’nin başını çektiği uygulamada kararın hemen arkasından yapılan kamuya açık basın toplantısında kararın gerekçeleri anlatılıyor ve sorular cevaplanıyor. Fed benzer bir uygulamayla yaklaşık üç ayda bir toplantı sonrası basın toplantısı yapıyor.

Haberin Devamı

Piyasalarla iletişim sanıldığı kadar kolay değil. Kimi zaman merkez bankası başkanının söylediği ile piyasaların anladığı farklı olabiliyor. Mesela eylül toplantısı sonrasında Yellen bence net bir şekilde sene sonuna kadar ilk faiz artırımına gideceklerini söylese de piyasalar bu mesajı almakta zorlandılar. Bu durumda Fed “Ben söyledim, anlayan anlar” gibi bir anlayış benimsemedi. Onun yerinde Fed başkanları belli aralıklarla konuşup faiz artırımının gelecek seneye kalmayacağı mesajını tekrar tekrar yinelediler. Ta ki piyasalar faiz artışının gerçekten aralıkta geleceğine ikna olana kadar.


TCMB’de iletişim

TCMB’yi çok iyi takip edebildiğimi iddia edemem. Çünkü ECB ve Fed’in aksine Merkez’in toplantı sonrası ekonomistlere yaptığı toplantı kamuya kapalı olarak gerçekleşiyor. Dolayısıyla, dışarıdan bir göz olarak benim Merkez’in verdiği sinyalleri takip edebilme imkânım Enflasyon Raporu toplantısı ve Başkan’ın yaptığı nadir diğer sunumları izlemekten ibaret. Ekonomistler toplantısından dolaylı olarak gelen bilgilerin yeterli bir sinyal değeri taşıdığını düşünmüyorum. Çünkü buradan elde edilen bilgi birinci ağızdan olmayıp toplantıya katılan kişilerin kişisel yorumlarını içeriyor.

Merkez’in çok tartışılan geçen haftaki kararı piyasalarda büyük tepki gördü. Daha önceden verilen “Fed sonrası sadeleştirmeye gideceğiz” mesajıyla bir faiz artırımına hazırlanan piyasalar karıştı. Ben kendi adıma o şaşkınlığı 9 Aralık’ta yapılan sunumda yaşadım, çünkü eski söylemin aksine Başkan’ın o toplantıda Fed sonrası herhangi bir faiz artırım sinyali vermediğini düşündüm. Ancak dediğim gibi ben Merkez’i yakından takip imkânına da sahip değilim. Ancak öyle bile olsa Fed örneğinde bahsettiğim gibi bir merkez bankasının “Anlasaydınız” deme lüksü yok.

Haberin Devamı

Sonuç olarak Merkez’in iletişim konusunda kat etmesi gereken çok mesafe var. Yukarıda verdiğim Fed örneğinde Fed’in yanlış anlaşılan bir sinyali düzeltmek için sarf ettiği çabaya değindim.

Fed de hata yapıyor elbette ama bunu yapmamak ve düzeltmek için büyük bir çaba sarf ediyor. Biz Türkiye’de hâlâ sadeleşmenin tam olarak ne anlama geldiğini anlayabilmiş değiliz. Enflasyonun 8.5 sınırında olduğu bir ülkede Merkez’in bir sonraki adımının faiz indirimi olduğunu bile söyleyenler var. Merkez bir taraftan sıkı para politikasına devam diyor ama bir taraftan da enflasyonun neden hedefin bu kadar üzerinde kaldığını açıklayamıyor. Dolayısıyla, Fed ile Merkez’i karşılaştırabileceğimizi bile zannetmiyorum.