Selva Demiralp

Selva Demiralp

sdemiralp@ku.edu.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İlk çeyrek büyüme rakamı tahminleri aşarak yüzde 4.3 oldu. Bu rakam yüzde 9’u geçen bir enflasyonla beraber düşünülmeli. Merkez’in yıl sonu enflasyon hedefi yüzde 5, tahmini ise 7.6. Eğer büyüme yılbaşında konuşulduğu gibi yüzde 2’lerde gelseydi Merkez’in faiz indirimini daha öne alması için bir gerekçe olduğu düşünülebilirdi. Ancak yüzde 4.3’lük büyüme bence Merkez’in elini rahatlatacak ve haziran toplantısını pas geçmesine imkân sağlayacak.
Faiz kararlarının ekonomi üzerindeki etkilerini tam olarak hissedebilmek için yaklaşık bir sene kadar beklemek gerekiyor. Dolayısıyla ocak ayındaki faiz artışının ekonomi üzerindeki daraltıcı etkilerinin önümüzdeki aylarda daha çok hissedilmesi beklenir.
12 ay sonrası enflasyon tahminlerinin bile yüzde 7’nin üzerinde olduğu düşünülürse Merkez’in faizleri gevşetmek gibi bir lüksünün olmadığı görülüyor. Kaldı ki sene sonuna doğru Fed’in faiz artırım tarihi yaklaşacağı için kurdaki baskılar artacak ve bugünkü iyimser hava dağılacaktır. Merkez’in bu ortama düşük faizle girmesi kurda yeni bir dalgalanmaya sebep olup finansal istikrarı tehdit edici bir unsur olabilir.
Üçüncü sebep var
Enflasyon ve faiz arasındaki ilişki ve bu konudaki kafa karışıklıkları büyük ölçüde bu iki serinin hareketlerinin örtüşmesinden kaynaklanıyor. İkisini bir araya koyup baktığınızda faiz artırımını takiben enflasyonun artışını gözlemliyorsunuz. Faiz düştükten sonra ise enflasyon düşüyor.
İktisatta öğretilen önemli bir kavram korelasyon ile nedenselliğin aynı şey olmadığıdır. Yani iki serinin aynı yönde hareket edip yüksek bir pozitif korelasyona sebep olması bunlardan birinin artarken diğerinin de artmasına sebep olduğu anlamına gelmez. Çoğu zaman ikisini de etkileyen üçüncü sebep vardır.
Diyelim ki kardeşlerin boyları arasındaki korelasyona baktınız ve gördünüz ki ablanın boyu uzunsa kardeşin de boyu uzun oluyor. Buradan ablanın boyunun kardeşin boyuna sebep olduğu sonucunu çıkaramazsınız. Pozitif korelasyonun sebebi anne babadan geçen genetik özelliklerdir.
Şimdi gelelim enflasyon ve faiz arasında gözlenen pozitif ilişkiye. Enflasyon hedeflemesi yapan bir Merkez Bankası faiz kararını beklenen enflasyona göre verir. Enflasyonun önümüzdeki aylarda yükselmesi bekleniyorsa faizi önceden yükseltilir. Eğer bu adım yeterli olursa enflasyon hiç artmadan sorunun önüne geçilmiş olunur. Ama diyelim ki değişik sebeplerden dolayı Merkez faizleri yeterince artıramadı. Bu durumda enflasyonun önüne geçilemeyeceği için faizler arttıktan sonra enflasyon da artar. Merkez enflasyonunun düşeceğine ikna olup faizleri düşürürse enflasyonun düştüğünü görürüz.
“Faizi düşürmek enflasyonu düşürür” sonucuna varmak yanlıştır. Çünkü enflasyon faiz düştüğü için değil faiz enflasyon düştüğü için inmiştir.