Türkiye, son yıllarda savunma sanayi alanında gösterdiği başarılarla dünya çapında bir oyuncu oldu. İHA ve SİHA’larla yurt içi ve yurt dışındaki teröristlerle mücadelesini kuvvetlendirdi. Uzun yıllardır devam eden Ermenistan’ın Karabağ işgalinin sona ermesinde Türkiye’den alınan SİHA’ların son derece etkin olduğu tüm dünyaca kabul edildi. Son olarak da Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasıyla başlayan süreçte SİHA’lar, Rusya’nın daha fazla ilerlemesinin önüne geçti. Ukrayna’da Bayraktar tarafından üretilen SİHA’lara şarkılar yazıldı, çocuklara isim olarak verilmeye başlandı. Biz özellikle Güney Amerika kıtasında Türk dizilerinden dolayı Türkçe isimler verilmesine alışmıştık ama bu son yaşanan hayli ilginç ve ilerleyen zamanlarda tez konusu olabilecek bir gelişme. Türkiye, bölgedeki etkin konumunu sadece politik alandaki gelişmelerle değil yumuşak güç (soft power) alanında yaptığı hamlelerle de güçlendirmeye çalışıyor.
9 Ağustos günü Konya’da 4. İslami Dayanışma Oyunları başladı. Bu etkinliği Türkiye’nin yumuşak güç alanındaki yatırımlarından biri olarak değerlendirmek gerekiyor. İslam İş Birliği Teşkilatı’na üye ülkelerden sporcuların katılımıyla dört yılda bir kez düzenlenen geniş kapsamlı bir spor etkinliği bu oyunlar. Suudi Arabistan, Endonezya ve Azerbaycan’dan sonra Türkiye’nin ev sahipliğinde düzenlenen etkinliğe binlerce milli takım düzeyinde sporcu katılıyor. Şehre bu etkinlikler için yeni tesisler de yapıldı. Aynı zamanda tıpkı olimpiyatlarda olduğu gibi burada da açılışta son derece etkili bir görsel şölen izledik. Oyunlar boyunca şehrin dört bir tarafında yapılacak olan sergi, söyleşi gibi etkinliklerle de bunun sadece bir spor etkinliği olmadığı anlaşılabilir.
Diplomatik güç birliği
Yumuşak güç alanındaki önemli gelişmelerden bir tanesi Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (Türksoy) tarafından düzenlenen Türk dünyası kültür başkenti uygulaması. Son on yılda Eskişehir ve Kastamonu’dan sonra bu yıl da Bursa bu unvanı taşıyor. 2010 yılında İstanbul’un Avrupa Kültür Başkenti seçilmiş olmasının etkileri az da olsa İstanbul’un bugünkü kültür-sanat hayatında etkilerinin sürdürüyor. Aynı şekilde Türk dünyası kültür başkenti uygulamalarının etkisi de diğer şehirlerde devam ediyor.
Bu satırları size Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin davetlisi olarak geldiğim Budapeşte’den yazıyorum. Türk dünyası kültür başkenti olmasını her yerde, her platformda duyurmaya çaba gösteriyor belediyenin ilgili birimleri. Budapeşte Yunus Emre Enstitüsü’yle ortaklaşa Bursa tanıtım günleri düzenlendi. Ama esas büyük tanıtım iki yılda bir düzenlenen Büyük Hun Türk Kurultayı’nın yapıldığı Bugaç’ta.
Türk Devletleri Teşkilatı’nın son yıllarda üye ülke devletlerinin liderleri öncülüğünde tekrar oluşturduğu diplomatik güç birliğinin önemine değinen Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş bu ilişkiyi kültürel faaliyetlerle taçlandırmanın öneminin farkında. Öyle ki 2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti Bursa vasfı şehre o kadar çok uymuş ki, siyasi fark gözetmeksizin halkın bütün kesimi tarafından sahiplenilmiş.
Bu yıl 29 Eylül-2 Ekim tarihleri arasında İznik’te beşinci kez düzenlenecek olan, ilk dördü Kırgızistan’ın Çolpon-Ata şehirde yapılmış olan, Dünya Göçebe Oyunları da Türk dünyasının önemli etkinliklerinden bir tanesi. Tıpkı İslami Dayanışma Oyunları’nda olduğu gibi binlerce sporcuya ev sahipliği yapacak ülkemiz.
Sporların sadece futbol, basketbol gibi endüstriye dayalı olmadığını, barış, dayanışma, saygı ve geleneğin de önemli yer tuttuğu sporların var olduğunu bir kez daha hatırlamak için son derece önemli bir etkinlik olacak Dünya Göçebe Oyunları.
Türkiye yumuşak güç alanındaki etkinliğini sadece dizilerle değil yapılan spor etkinliklerine yaptığı ev sahiplikleriyle sürdürmeye devam ediyor.