Yıllardır süren çalışmalar nihayete erdi ve İstanbul Resim ve Heykel Müzesi geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un da katıldığı bir törenle kapılarını açtı. Koleksiyonundaki önemli eserlerle Türk resim ve heykel sanatının adeta hafızası olan müzenin açılabilmiş olması son derece önemli. Emre Arolat tarafından tasarlanan müze binasını ilk kez üç yıl önce İstanbul Bienali’ne ev sahipliği yaptığında görme fırsatımız olmuştu. Yavaş yavaş çeşitli sergileri ağırlayan müze artık tam fonksiyonuyla açık. Küratörlüğünü Burcu Pelvanoğlu ve Ayşe H. Köksal’ın yaptığı açılış sergisinde 663 adet resim, 86 adet heykel yer alıyor. Kronolojik olarak 34 salona yayınlan sergide Türk resim tarihinin 150 yılının dönemlerini, akımlarını ve önemli kişilerini görmek mümkün.
Bu açılış sayesinde Türk resim ve heykel sanatının önemli eksiği giderilmiş oldu. Sanat tarihi yazımına yardımcı olabilecek bir başka önemli adım ise müzenin koleksiyonunda bulunan yaklaşık 12 bin eserin bir katalogta toplanması olacaktır. Umarım ilerleyen dönemlerde böyle bir çalışma da yapılır.
Sezai Karakoç’un Hatıraları
Sadece Türk şiirinin değil Türk düşünce dünyasının da en önemli isimlerinden olan ve geçen yıl vefat eden Sezai Karakoç’un iki ciltlik hatıraları yayımlandı. Kitabı beklemeyen büyük çoğunluk için bir sürprizdi bu. Karakoç’un vefatından sonra Diriliş Yayınları’nın akıbetini merak edenler de cevabını almış oldu. Yaklaşık 900 sayfalık bu hatırat yıllar önce Diriliş Dergisi’nde yayımlanmıştı. Karakoç’un hatırlarını yazma ve yayımlama motivasyonu ilk olarak hakkında yazılan yalan, yanlış bilgileri düzeltme maksadı taşıyor. İkinci temel motivasyonu ise şu sözlerle belirtiyor: “Ne kadar kaçsanız, bir gün, hatıralarınızı yazmak, parça parça da olsa şuna buna anlatmak zorunda ve hatta borcundasınız. Yaşadığınız hayat, yalnızca sizin hayatınız değildir de onun için. Karakoç’un tecrübelerinden yararlanmak, onu oluşturan atmosferi hissetmek ve bazı şiirlerinin arkaplanının anlayabilmek için ilk elden çok önemli bilgiler içeren kitabı Karakoç’u seven herkese tavsiye ederim. İki ciltlik bu eserle birlikte Muhyiddin Arabi’nin “Genç Müslümana Öğütler” isimli kitabı da Sezai Karakoç’un Osmanlı tercümeden yaptığı sadeleştirmeyle Diriliş Yayınları’ndan çıktı.
İstanbul’dan Yusuf İslam Geçti
Müslüman olduktan sonra Yusuf İslam adını alan Cat Stevens uzun yıllardır devam eden kariyerinde Türkiye’de ilk kez Beyoğlu Kültür Yolu Festivali’nde sahne aldı. AKM’deki konserinde sanatçı hem her kesimden müzikseverlerin bildiği “Moon Shadow”, “Father and Son” gibi şarkılarını seslendirdi hem de Müslüman olduktan sonra yaptığı daha çok dini içerikli şarkılarına yer verdi. Biletleri neredeyse satışa çıkar çıkmaz biten konsere çok yoğun ilgi vardı. Sanatçının bir sonraki durağı ise Başkent Kültür Yolu. Bu akşam ve yarın akşam Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO)’da gerçekleşecek konsere tıpkı İstanbul’da olduğu gibi yurt dışından da ilgi var.