Hat sanatında yaşanan atılımın öncüsü ve “Osmanlı hat” ekolünün kurucusu olarak gösterilen Şeyh Hamdullah’ın eserleri bugün birçok müzede sergileniyor.
Hat sanatı söz konusu olduğunda Osmanlı döneminde yaşamış birkaç büyük hattattan bahsetmek mümkün. İstanbul’un fethiyle başlayan süreçte pek çok yenilik yaşanır Osmanlı sanat ve fikir dünyasında. Örneğin muazzam örneklerini dünyanın birçok önemli müzesinde görebildiğimiz minyatürlerin üretim yeri olan nakkaşhane bu dönemde kurulur. Tabii ki hat sanatında da büyük bir atılım yaşanır ve bu atılımın ilk adımında Şeyh Hamdullah yer alır. Bugün eserleri birçok müzede sergilenen Şeyh Hamdullah, “Osmanlı hat” ekolünün kurucusu olarak gösterilir.
Şeyh Hamdullah, Amasya’da dünyaya gelir. O yıllarda Amasya şehzade sancağı olduğu için son derece önemli bir Osmanlı şehriydi. Babası Şeyh Mustafa Dede’den icazet alır ve kendisi de şeyhlik unvanına sahip olur. Amasya’da Hayrettin Mar’aşi’den altı yazı türünde icazet alır.
II.Bayezid’in hat hocası
II. Bayezid ile babasının sohbetlerinde tanışır.O dönem henüz şehzade olan II. Bayezid ile dostluğu bu dönemde başlar. En az babası kadar entelektüel olan, beste yapabilecek derecede musiki bilgisine sahip, Arap ve Fars edebiyatına ilgi duyan II. Bayezid, Şeyh Hamdullah’ı kendisine hat hocası tayin eder. Şeyh Hamdullah, Amasya’daydı lakin namı ve şöhreti payitahta ulaşır. Fatih Sultan Mehmed Şeyh Hamdullah’a bazı eserler ısmarlar.
Amasya yıllarında dostluğunu kazandığı Sultan II. Bayezid beklenildiği üzere tahta çıkınca kendisini İstanbul’a davet eder. Bu daveti kabul eden Şeyh Hamdullah’a hem geçimi için hem de eserlerinde kullanacağı malzemelerin ücreti karşılığında önemli yardımlarda bulunur. Sultan II. Bayezid’in vefatına kadar son derece önemli eserler bırakır. II. Bayezid’in vefatından sonra 8 sene inzivaya çekilir. Sultan I. Selim döneminde hem dinî faaliyetlerde bulunarak irşat görevini yerine getirir hem de hat sanatında talebeler yetiştirir. Kanuni Sultan Süleyman döneminde padişahın kendisi için bir Kur’an-ı Kerim yazması talebini yaşı ilerlediğinden dolayı reddeder.
Kültür ve sanat hayatımıza damga vurmuş bu önemli şahsiyetin vefatının 500. yılı. Bu vesileyle Sakıp Sabancı Müzesi (SSM) küçük ama önemli bir sergiye ev sahipliği ediyor. Normal şartlarda bu serginin çok daha büyük ve kapsamlı olması planlanıyordu. Müze Müdürü Nazan Ölçer, serginin kapsamının dar tutulmasıyla alakalı şu bilgiyi veriyor: “Kovid-19 salgını yüzünden maalesef daraltmak zorunda kaldık. Sergimizde yer almasını arzu ettiğimiz Topkapı Sarayı koleksiyonundaki bazı eserleri ise Topkapı Sarayı’ndaki yeni yapılanma ve devam eden sayım işlemleri nedeniyle dijital görselleriyle ekleyebildik. Bu koşullara rağmen, büyük sanatçıyı bir sergi ile anmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.”
Bu şartlar altında böyle bir sergi düzenlenmesi son derece önemli. Lakin bu toprakların en önemli sanatçılarından biri olan Şeyh Hamdullah için sadece SSM’nin değil Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da en azından sanatçının eserlerinden oluşan bir katalogla ve/veya özenli yapılmış tıpkıbasımlarla ortaya kalıcı eserler koyabileceğini düşünüyorum.
31 Mart’a kadar açık olan sergide, SSM koleksiyonu dışında İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Sadberk Hanım Müzesi, Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı Ekrem Hakkı Ayverdi Koleksiyonu’ndan eserler yer alıyor. Ayrıca Topkapı Sarayı Müzesi, Süleymaniye Kütüphanesi, İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi, Dallas Museum of Art ve Hannover Kestner Museum’daki eserler dijital olarak sanatseverlerin beğenisine sunuluyor.