İsmail Saray için hazırlanan ilk çalışma sanatçının arşivini büyük bir titizlikle tarayarak SALT Araştırma’nın arşivine kazandırmak, ikinci aşama düzenlenen sergi ve son aşama kitap. Bu kitapla çalışmalar daha kalıcı bir hal alıyor
İsmail Saray adını ilk kez 2014 yılında SALT Galata’da açılan İngiltere’den Sevgilerle, İsmail Saray isimli sergi vesilesiyle duymuştum. 2012 yılında başlayan çalışmalar meyvesini vermiş Türkiye sanat ortamında, maalesef, pek de tanınmayan, hakkında yeterli kaynak bulunmayan, hayatı bilinmeyen sanatçı gün yüzüne çıkmıştı. Serginin hazırlanma süreci ve yapılan çalışmalar adeta bir arkeolojik kazı niteliğindeydi. 1943 doğumlu bir sanatçının bu kadar görünmez olması beni şaşırtmıştı. 2014 yılındaki serginin çalışmalarını yapan Duygu Demir ve Sezin Romi bu kez projenin bir diğer ayağı olan monografik kitapla, Saray’ın ögrencilik yıllarından İngiltere’den Sevgilerle, Ismail Saray sergisine kadarki sürede yaptığı üretimleri bir araya getirdiler. İlk çalışma sanatçının arşivini büyük bir titizlikle tarayarak SALT Araştırma’nın arşivine kazandırmak, ikinci aşama düzenlenen sergi ve son aşama kitap.
Döneminin ötesinde üretimler
Türkiye’ye döndüğü zaman zorunlu hizmetinden dolayı Samsun’a atanır. Ancak, İngiltere’den döndükten sonra sanat pratiğinin odağına, Türkiye akademisinde ve sanat ortamlarında artan tedirginliği yerleştirir ve eleştirelliğinin dozunu sürekli yükseltir. İçinde bulunduğu durumun verdiği kendini köşeye kıstırılmışlık hissiyle eserleri muhalif bir nitelik kazanır. Belki bu sebepten yıllarca başka bir eğitim kurumuna tayin talebine asla olumlu bir cevap alamaz. Kendisi akademili değil enstitülü olduğundan ve İstanbul’daki güzel sanatlar akademisinin hakimiyetinden dolayı İsmail Saray sanat dünyasına uzak kalır. Bunda tabii ki başka bir şehirde mecburi hizmetini gerçekleştiriyor olmasının da etkisi var. Ülkede artan siyasi gerilim ve İstanbul’dan doğal olarak sanat ortamlarından da uzakta kalmanın etkisiyle 1980 yılında Saray Londra’ya yerleşir ve o tarihten beri orada yaşıyor.
Döneminin son derece ötesinde üretimler yapan İsmail Saray için hazırlanan kitap sanatçının farklı dönemlerinde birlikte çalıştığı, arkadaşlık kurduğu Mustafa Altıntaş, Alparslan Baloğlu, Handan Börüteçene, Cengiz Çekil, Osman Dinç, Adem Genç, Serhat Kiraz, Ahmet Öktem, Yusuf Taktak gibi sanatçılarla, Saray’ın ulaşabildiğimiz eski öğrencileriyle ve katıldığı bazı sergilerin katalog ve posterlerini tasarlayan, sergi hazırlıkları sırasında iletişimde oldugu Bülent Erkmen gibi aktörlerle görüşülerek desteklendi. Kitabın önsözünde editörler Duygu Demir ve Sezin Romi’nin belirttiği amaç olan “Sanat tarihi anlatımından çıkmak üzere olan bir figürü tekrar o tarihe iade etmek amacını taşıyan kapsamlı bir araştırma ve arşivleme projesi” amacına ulaşmış. Yayımlanan bu kitapla da yapılan çalışmaların daha kalıcı bir hal aldığını düşüyorum. Emeği geçen herkesi tebrik etmek isterim.