Suudi Arabistan’da açılacak çağdaş sanat müzesinin bir hareketliliğe neden olabileceğini öngörmek için kahin olmaya gerek yok. Bu hamleyle birlikte Körfez’deki rekabet farklı bir boyutta devam edecek.
Suudi Arabistan’da ülkenin ilk çağdaş sanat müzesinin direktörlüğüne ülkenin çağdaş sanat alanındaki en bilinen ismi olan Ahmed Mater geldi. Daha önce ülkemizde “Edge of Arabia” isimli grup sergisinde yer alan, hatta grubun bir nevi liderliğini yapan, Mater aynı zamanda Amerika’da solo sergisi açılan ilk Suudi sanatçı. Magnetism (Mıknatıs isimli eseri birçok sanatsever tarafından türünün en güzel örneklerinden biri olarak gösteriliyor. Eserleri Sotheby’s, Christie’s gibi müzayede evlerinde de satılan Mater son sergisi “Desert of Pharan”da Suudi yönetimine özellikle Kabe’nin etrafındaki gökdelenlerden ötürü ciddi eleştiriler getiriyordu. Açılacak olan müze için Suudi rejiminin ciddi bütçeler ayıracağını düşünürsek çağdaş sanat piyasasında bir hareketliliğe neden olabileceğini öngörmek için kahin olmaya gerek yok. Bu hamleyle birlikte Körfez’deki rekabet farklı br boyutta devam edecek.
İstanbul’un da artık çağdaş sanat müzesine ihtiyaç duyduğunu bu vesileyle bir kez daha belirtmek gerekiyor. Evet Koç grubu ve Demsa’nın hazırlıkları devam ediyor. Birkaç yıl içinde İstanbul Modern yeni yerine taşınacak vs. lakin bu özel teşebbüslerle birlikte devletin de bir müze kurması gerekiyor. Şu an sadece devlet kurumlarının envanterine kayıtlı eserler bile bir müze kurmaya yetecek nitelikte. Ama bu kurumlar arasındaki koordinasyonu sağlayıp uluslararası bir mimarın hazırlayacağı bir projeyle inşa edilecek kompleks İstanbul’un varolan değerini çok fazla artıracaktır.
Yeditepe Bienali
Bugün Yeditepe Bienali açılıyor. Uzun zamandır konuşulan ve merak uyandıran bienalde 600’den fazla sanatçı 3000’e yakın eserle yer alacak. “Ehl-i Hiref” yani “sanat erbabı” teması taşıyan bienal Cumhurbaşkanlığı himayesinde Fatih Belediyesi ve Klasik Türk Sanatları Vakfı işbirliğiyle gerçekleşiyor. Bienalde ayrıca beş farklı alt tema yer alıyor: “Çiçeğin Her Hâli”, “Kuş Misali”, “İstanbul’a Dair”, “Kusursuz Tekrar” ve “Mekândan Taşanlar”. Bienalin küratörü Serhat Kula. Geleneğin geleceğini, gelenekli sanatların bugüne nasıl adapte olması gerektiğini dert edinen bienal en azından bu konuda bir tartışma ve yoğunluk oluştursa bile başlı başına büyük bir atılım olacağını düşünüyorum. Bir değişiklik olmazsa bienalin açılışının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılacak olması bienale gösterilen önemin ve ehemmiyetin bir göstergesi.
Sanatın serüveni
Samed Ağırbaş’ın kaleme aldığı “Sanatın Serüveni” isimli kitap GW yayıncılık tarafından geçtiğimiz günlerde neşredildi. Resim, heykel, mimarlık altbaşlığı taşıyan kitabın tasarımı son derece başarılı lakin keşke resimlerde renkli baskıyı tercih etselermiş. Sanat eserlerini siyah-beyaz basmak eserin anlaşılabilirliğinin önünde ciddi bir engel. Yazarın 1994 doğumlu olduğunu göz önünde tutarsak bu genç yaşta böyle bir eser kaleme alma cesareti gösterdiği için Samed Ağırbaş’ı tebrik ederim. Kitapla alakalı en büyük eleştirim “Modern Dönem”e çok az yer ayırmış olması. Gene de sanata yeni başlayanlara tavsiye ederim.