Meşhur türkü başlıktaki bu sözlerle başlıyor. Ama bugünlerde gözlerimin yaşına bak, diye devam etmiyor. Nedenini açıklayayım. Başkent oluşunun 99’uncu yılında 13 Ekim’de Ankara’daydım. Amacım Beyoğlu’nda başlayan Kültür Yolu Festivalleri’nin Ankara ayağını yerinde görmekti.
İlk durağım Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafında restore edilen Sığınak oldu. Sığınak, İkinci Dünya Savaşı döneminde lazım olabilir diye düşünülerek inşa edilmiş ve neredeyse hiç kullanılmamış. Kültür ve Turizm Bakanlığı yapılan yenileme çalışmalarından sonra burayı sadece dijital sanat sergilerine yer vermek için tahsis etmiş. Başkent Kültür Yolu’nda ise 2. Meclis Binası’nın arkasında bulunan bu yapıda “Yeni Medya: Eskizden Piksel’e” başlıklı sergide Can Büyükberber, Hamza Kırbaş, Güvenç Özel, Cem Sonel, Afra Naile Sönmez, Candaş Şişman, Nergiz Yeşil, RAW’un eserleri yer alıyor. Böyle bir mekânın sadece dijital sanata ayrılmış olmasının Ankara sanat dünyası için önemli olduğunu düşünüyorum.
Bir sonraki durağım ise Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) ve CerModern’di. CerModern’de yer alan “Dağ ve Deniz” sergisi etkileyiciydi. İki İtalyan sanatçının Sissa Micheli ve Lorenzo Mariotti’nin eserlerinden oluşan sergide sanatçıların farklı disiplinlerden üretimleri olsa da eserleri çok iyi bir birliktelikle sunulmuş. “Genç Buluşma ‘22”de de son derece ümit vadeden genç sanatçıların eserlerini görmek mümkün.
CSO’da Genç Sanat: 8. Güncel Sanat Yarışması’nda Başarı Ödülü, Mansiyon Ödülü ve Sergileme Ödülü kazanan genç sanatçıların işlerini görmek heyecanlandırıcıydı. Eseriyle ilk kez karşılaştığım Samet Alış’ın “Selektif Serotonin” isimli yapıtı sanatçının diğer eserlerini de merak etmeme neden olacak çarpıcılıktaydı.
2019 yılındaki Genç Sanat Başarı Ödülü sahibi Bestami Gerekli’nin “Başka Bir Yer” isimli ay enstalasyonu, Ulus Meydanı’nda akşam 19.00’dan sabah 05.00’e kadar görülebiliyor. Ayın adeta yeryüzüne indirildiği bu eserin en kısa sürede İstanbul’da sergilenmesi gerektiğini düşünüyorum. Önünde upuzun kuyruklar oluşacağından hiç şüphem yok.
Türkiye İş Bankası Bağımsızlık Müzesi’nde hem cam sanatçılarının çağdaş sergisi hem de Türk resminin önemli ismlerinden, daha önce İstanbul’da da sergilenen, Nevhiz Tanyeli’nin retrospektif sergisi yer alıyor.
Bu köşenin hacmini aşacak yüzlerce etkinliğe ev sahipliği yapan Başkent Kültür Yolu Festivali sayesinde Ankaralıların gözlerinin içinin güldüğünü gözlemledim. Ziyaret ettiğim bütün sergilerde sanat alanında hep arka plana atılmış olan Ankara’nın bu vesileyle bir harekete kavuştuğunu, sanatsal bir cazibe merkezi hâline gelebilme potansiyeline sahip olduğunun farkına varıldığını gözlemledim.
Önce fiziksel altyapının, sergi mekânları, konser salonları vs, hazırlanıp daha sonra bunların içinin nitelikli bir şekilde doldurulması neticesinde Ankara gereken ilgiye sadece yurt içinden değil yurt dışından da kavuşacaktır.
Başta Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Başkent Kültür Yolu’nun kordinatörlüğünü yapan Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz olmak üzere emeği geçen herkesi tebrik etmek gerek.