Bence 2023 yılı tıpkı 2022 yılında olduğu gibi hâlâ üzerimizden izlerini atamadığımız salgının ve hemen sonrasında buna ve Rusya-Ukrayna çatışmalarının ortaya çıkarttığı global ekonomik sıkıntıların gölgesinde geçecek. Özellikle Avrupa için büyük bir kriz hâline gelen enerji sorununun bu kış etkilerini daha net bir şekilde göreceğiz. Tüm bunlar gündelik hayatı etkileyeceği için sanat dünyasını da etkileyecek.
Ülkemizde ise durum biraz daha farklı. Geçtiğimiz günlerde ülkemizin önemli müzelerinden birinin yöneticisi olan kişi artan enerji maliyetlerinden dem vururken şöyle bir tablo çizdi. Müzenin giderlerinin sadece yüzde 5’inin ziyaretçilerden alınan ücretlerden ve müzenin içinde yer alan hediyelik eşya dükkânındaki, satışlardan karşılanabildiğini geri kalan kısmın ise vakıf tarafından sübvanse edildiğini söyledi. Bu tablo ülkemizdeki birçok özel müze için geçerli. Hâl böyleyken bizde enerji maliyetlerinin birincil problem olmaması gerektiğini düşünüyorum. Müzelerin kendi kendilerine ayakta kalmak gibi çok daha önemli bir sorunları olduğunu düşünüyorum.
Bu yıl sanat dünyasında en çok tartışılacağını düşündüğüm husus Cumhuriyetimizin 100. yılı için hazırlanacak listeler ve yayınlar olacaktır. Birçok kişi ve kurum tarafından yayınlanacak olan listelerin, daha önceki örneklerinde gördüğümüz gibi, kapsayıcılıktan uzak, ideolojik taassuplarla dolu olacağından hiç şüphem yok. Sonuçta Türkiye’de maalesef bu işler böyle yürüyor.
2023’te şimdiden merak ettiğim bazı sergiler ise şunlar:
İmlat-hane’de açılacak olan İnci Eviner’in “Evin Ötesi” sergisi 7 Ocak’ta açılacak ve 8 Nisan’a kadar devam edecek. Bursa’yı ziyaret etmek için iyi bir bahane olabilir. Eviner’in çalışmalarını büyük bir dikkatle takip eden geniş bir kitle olduğunu düşünüyorum.
İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nde açılacak olan “Meşgul Şehir: İşgal İstanbul’unda Siyaset ve Gündelik Hayat 1918-1923” başlıklı sergi nedenini anlayamadığım bir şekilde pek işlenmeyen işgal dönemini ele alıyor. İstanbul’da düşman işgali sırasında yaşananlara yakından bakmak için önemli bir fırsat olabilir. Daniel-Joseph MacArthur-Seal ve Gizem Tongo’nun küratörlüğünde düzenlenen sergiyi merakla bekliyorum.
Geleneksel sanatların çağdaş sanatla buluşmasının ülkemizdeki en başarılı isimlerinden Murat Palta’nın “Logarithmic Growth (Logaritmik Büyüme)” başlıklı sergisi 5 Ocak’ta x-ist’te açılacak. Dördüncü kişisel sergisini açacak olan sanatçının minyatürlerinde bir deneyin yol açtığı ve dünyamızı zehirleyen sonuçların ortaya çıktığı bir evren tahayyül ediliyor.
NFT’ler 2022 yılında, kripto paralarda da olduğu gibi düşüş içindeydi. Ama bu NFT’lerin sanat dünyasında oluşturduğu rüzgârın geçtiği anlamına gelmiyor. Julie Walsh ve Soliman Lopez’in de bulunduğu 12 kişilik bir ekip 6-15 Ocak tarihleri arasında NFT Bienal’ini Zorlu PSM’de gerçekleştirecek. 100’den fazla NFT sanat eserinin yer alacağı bienalde fiziksel galeriler ve metaverse bir araya gelecek. Bienal daha sonra Berlin, Amsterdam, Londra, Brüksel, Los Angeles ve Tokyo gibi önemli şehirlere gidecek.
Bu sonbaharda SALT’ta açılacak Handan Börütüçene sergisi merakla beklediğim sergilerin belki de en önemlisi. Sanatçının 30 yıllık sanat pratiğini yansıtan geniş bir seçkiyle heykel, enstalasyon, fotoğraf ve metinlerden oluşacak.