Ne hasta bekler sabah,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Mitler, insanın kafasında meli-malı cümlelerle belirir, hemen hemen herşeyi bir kalıba sokma ihtiyacı duyar. Mitler için kısaca ilişkinin lanetidir diyebiliriz. Kaynağı kanıtlanamadığı halde kulaktan kulağa yayılan, çok çabuk inanılan popüler bir masaldır. Toplumda bu masallar bir hayli yaygındır. Hatta insanlar bunun doğruluğuna o kadar çok inanır ki aksi bir ifade duyduğu zaman şaşırır. Ve ne yazık ki ilişkilerde bu mitlerden nasibini hayli almıştır. Bu yazımda sizlere bu mitlerden bahsedeceğim.
Romantik bir ilişkiyi ele aldığımızda iki kişinin özel yaşamından söz etmiş oluruz. Bu özel yaşam çifte aittir ve biriciktir. Mitler, görünüşte işlevsel gibi görünsede ilişki için hiçbir işlevsellik taşımamaktadır. İlişkide en yaygın olan mitlerden birisi insanların üzerine bir çok görev yüklediği 'aşk' hakkındadır.
'Aşk Miti'
İnsanlar genellikle aşık olduklarında yada bir aşk sonucu ilişki yaşamaya başladıklarında herşeyin mükemmel bir şekilde devam edeceği düşüncesine sahiptir. Partnerinin ona aşık olması, ona karşı sonsuz bir sorumlulukla yaklaşması gerektiğini düşündürür. En yaygın olarak şu şekilde ifade edilir;