Prof. Dr. Erol Ulusoy

Prof. Dr. Erol Ulusoy

erolulusoy@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Teknolojinin hayatımıza girmesiyle ilişkilerimiz de değişti. Eskiden mektupla haberleşirken, mektup yazan artık yok gibi. Şimdi haberleşmenin bin bir çeşidi var.

Hukuk yargılamasında WhatsApp, Telegram, Messenger gibi elektronik iletişim platformları üzerinden gönderilen mesajlar, yazışmalar da hukuken belge gücü taşıyorlar ve yasal ispat aracı olarak iddialarımızın ispatına yarıyorlar. Daha teknik terimiyle, yazılı delil başlangıcı kabul ediliyorlar. Yani iddia konusunun tamamen ispatına yeterli olmayan, ancak iddia edilen olayın, hukuki işlemin varlığının muhtemel olduğunu gösteren belgeler, karşı tarafın kendisinden veya yetkili temsilcisinden geliyorsa yazılı delil başlangıcıdır.

Haberin Devamı

Hukuk yargılamasını düzenleyen Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 199’uncu maddesi de açık açık yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki verileri ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları belge kabul etmektedir.

Karşı taraftan gelen WhatsApp mesajları da yazılı delil başlangıcı niteliğinde belgedir. Bu sebeple aman dikkat edin, WhatsApp üzerinden gelen mesajları sakın silmeyin. Eğer karşı taraf belirli bir süre sonra kendiliğinden silinen süreli mesaj göndermişse, mesaj silinmeden önleminizi alın.

WhastApp mesajlarının ispat açısından belge olarak ne kadar ödemli olduğunu şu olay bize çok iyi anlatıyor: Birsen Hanım’ın şirketi, Şule Hanım’ın şirketi ile uzun yıllar ticaret yapmıştır. Ancak Şule Hanım’ın şirketi son zamanlarda siparişini verip teslim aldığı malzemenin bedelini ödemekte güçlük çekmiştir. 30/05/2018 tarihine gelindiğinde artık Şule Hanım’ın şirketine vadeli malzeme verilmemiş, çek ile çalışmaya başlamışlardır. Ancak Şule Hanım birikmiş borcunu ödeme konusunda hiçbir gayret göstermeyince, 27/06/2018 tarihinde aralarında hesaplaşma yapmışlar ve çek ile çalışmaya başlandığı 30/05/2018 tarihi itibarıyla Birsen Hanım’ın şirketinin 790.139 TL alacaklı olduğuna ilişkin mutabakat sağlanmış, ama Şule Hanım’ın şirketi verilen sürede yine de borcunu ödememiştir. Birsen Hanım’ın şirketi alacağının tahsili için Şule Hanım’ın şirketine karşı davası açar.

Haberin Devamı

Şule Hanım’ın şirketi davada, 30/05/2018 tarihi itibariyle 790.139 TL borçlu olduklarının doğru olduğunu, sonra gönderilen paraların borçtan düşmesi gerekirken sanki yeni mal alınmış gibi eski borçtan düşülmediğini, borcu olan bir şirketin borcu dururken mal alıp peşin ödeme yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, sonradan Birsen Hanım’ın şirketinin iddia ettiği kadar mal alınmadığını, borçlarının 207.814 TL borcu olduğunu savunur.

Sonuçta Birsen Hanım’ın şirketi, Şule Hanım’ın şirketinin, mutabakat tarihinden sonra yaptığı ödemelerin sonradan aldığı yeni malların bedeli olduğunu, mutabakat tarihinden önceki borçların ödenmediğini iddia etmektedir.

Delil olarak da şirket yetkilileri arasında yapılan WhatsApp yazışmalarını sunmuştur. WhatsApp yazışmalarının içeriğine göre mutabakat tarihi sonrası yapılan ticaretle ilgili ödemelerden bahsedilmektedir.

Haberin Devamı

Birsen Hanım’ın şirketi davada, WhatsApp yazışmalarındaki tarihlere bakılacağı zaman mesaj içeriklerinde yatırıldığı belirtilen paraların tamamının mesajlarda belirtilen tarihte şirket banka hesabına yatırıldığını, bu durumun dahi Birsen Hanım’ın şirketinin mutabakat tarihinden sonra ödediği paraların mutabakat tarihinden sonra yapılan ticarete ilişkin olduğunu net bir şekilde ispat etmektedir. Bu konuda tanık dinletmeye de hazırdır.

Yargıtay, silinmemiş WhatsApp yazışmalarını yazılı delil başlangıcı belge niteliğinde delil olarak kabul eder ve Birsen Hanım’ın tanıklarının dinlenerek bir sonuca gidilmesi gerektiğine karar verir.