Soyadı değişikliğinde erkeğin eşinin ve ergin olmayan çocuklarının da soy ismi düzeltilir. Böyle bir olayda birlikte yaşadığı kadının soyadını alan adamın resmi nikahlı eşi durumu banka hesabı açtırırken öğrenir .
Kanun yapmak kolay değildir. Bazen herkesi şaşırtan ummadık sonuçları olur.
Sizin de çevrenizde vardır, ad veya soyadı nüfusa kaydedilirken hatalı kaydedilmiştir. Bazen de düzeltme işareti, imla işaretlerinin hatalı veya hiç kullanılmamasından dolayı isim ve soy isimde anlam kayması olur.
- Adınız ne?
- Ümüt!
- “Ümit” olmayacak mıydı o?
İsim ve soy isimlerdeki bu hataların nedeni hep klasik cevaptadır: “Babam Ümit demiş ama nüfus müdürü yanlış yazmış”!
“Nüfus müdürlerinin hatalı yazdığı!” isim ve soy isimleri için, mahkeme kararı olmadan değiştirme olanağı getirildi.
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’na 2017 yılında eklenen geçici 8’inci maddeyle, il veya ilçe idare kurulunun vereceği bir kararla isim ve soy isimleri değiştirmek mümkün.
Ailece değişiyor...
Ama bunun da şartları var; yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki nüfus müdürlüğüne yazılı başvurulacak. Başvuru iki yıl içinde olacak ki süre 03/11/2019’da bitiyor.
Her isim veya soy isimde de düzeltme yapılmıyor. Soyadı Kanunu’nun 3’üncü maddesine aykırı soyadlarıyla yazım ve imla hatası veya düzeltme işareti kullanılmamasından kaynaklanan anlam değişiklikleri bulunan ad ve soyadları yasa kapsamında idarece değiştirilebiliyor.
Soyadı değiştirilen erkek ise kendisiyle birlikte varsa karısının ve müracaat tarihinde ergin olmayan çocuklarının da soyadları düzeltilir. Soyadı değiştirilen kadın ise kendisiyle birlikte ergin olmayan evlilik dışı çocukları varsa onların da soyadları düzeltilir.
İşte böyle bir olayda soy isim değişikliğinin ne sonucu oluyor:
“Hanım” soy isimli erkek evlidir, 18 yaşından küçük 3 çocuğu vardır. Uzun süredir evlilik dışı bir başka kadınla yaşamaktadır. Nüfus müdürlüğüne başvurarak soy isminin alay konusu olduğunu, “Altınışık” soy ismini almak istediğini beyan eder.
İlçe idare kurulu talebi kabul eder. Kocanın soy ismi “Altınışık” olarak değişince, terk ettiği ama henüz boşanmadığı karısının ve üç çocuğunun soy ismi de kendiliğinden değişir ve “Altınışık” olur. Karısının ve çocuklarının bundan haberleri hiç olmaz, bankada hesap açtırmak isteyince yeni çipli TC kimlik kartı başvurusu yapıncaya kadar. Ama asıl sorun, adamın, evlilik dışı birlikte yaşadığı kadının soy ismini almasındadır. Karısı ve çocukları birdenbire, kocasının, babalarının evlilik dışı yaşadığı kadının soy ismini almışlardır.
Şöyle bir durum olmuş oldu: Hukuken halen evli olan bir kadın, hiç istememesine rağmen, kendisine hiç sorulmadan, kocasıyla ilişki yaşayan yabancı bir kadının soyadını taşımak durumunda bırakılmaktadır. Bu da yetmemekte, kendi çocukları da bu yabancı kadının soy ismini taşıyacaklar. Çekilecek çile mi bu!
Başkası adına iş yeri açma ve çek düzenleme
İhsan Amca’nın Konya’da yaşayan bir akrabası, emekliliğine 5-6 sene kala, emeklilik sonrası ticaretle uğraşmayı kafasına koymuş. Önüne de bir fırsat çıkmış, yol üstü bir mağaza boşalmış ve kiraya verilecekmiş.
İhsan Amca’nın akrabası devlet memuru olduğu için kendi adına iş yeri açması yasak. O da eşi adına limitet şirket kurmuş. Eşini de limitet şirketin tek yetkili temsilcisi yapmış. Ama eşi sadece kâğıt üstünde şirket yetkilisi olarak kalmış, şirketin bütün işlerini fiilen İhsan Amca’nın eşi yürütmüş.
Hatta şirket adına düzenlenen çekleri, şirket yetkilisinin imzalaması gerekirken, İhsan Amca’nın akrabası imzalamış ve alacaklılara vermiş.
Banka ilk çek ibraz edildiğinde, imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı gerekçesiyle ödemeyi reddedince, hemen bankaya koşup, şirketi yetkilisinin eşi olduğunu, eşinin iş yerinde sürekli duramadığını, bu yüzden çeki kendisinin imzaladığını söylemiş. Eşin de telefonla bankaya çekin sahte olmadığını, çekin ödenebileceğini söylemesi üzerine, banka da şirket yetkilisinin imzaladığı bütün çekleri ödemeye başlamış. İşler bu minval üzerine sorunsuz yürüyüp gitmiş.
İhsan Amca’nın akrabası ticaretten vazgeçince, iş yerini şirketle birlikte devretmiş. Şirketi devralanlar, şirket yetkilisi olmayan akrabanın önceden müşterilere vermiş olduğu çeklerden vadesi gelenlerin ödenmesini reddetmişler.
İhsan Amca diyor ki: “Şirketin yetkilisi değil ama şirketin kaşesi var, şirket işlerini de fiilen o yürütmüş, böyle birçok çek ödenmiş, şirket yetkilisinin de bu tür çeklerden haberi ve onayı var, yazık değil mi şimdi bu çekin alacaklısına?”
Hukuk hep çözüm bulur
Haklısın İhsan Amca. Gerçi müşterisinden çeki alan kişi, çeki imzalayanın şirket yetkilisi olup olmadığını bilmek zorunda. Yetkisiz kişinin imzaladığı çek şirketi neden bağlasın ki! Ama anlattığın olayda, şirketin kâğıt üstündeki eski yetkilisi olan kişi de, kendi onayı dahilinde şirketin eşi tarafından yönetildiğini, çeklerin de yine bilgisi ve onayı dahilinde eşi tarafından imzalandığını kabul ediyor.
Çek hamili önce çeki icraya koyuyor. Çek tutarı 9.000 TL’yi ve 723.28 TL faizini istiyor. Uyuşmazlık mahkemeye gidiyor. Olay tarihi 2008 yılı.
Çek hamilinin şikâyetiyle, İhsan Amca’nın akrabasına ve eşine karşı Konya Ağır Ceza Mahkemesi’nde bir de resmi evrakta sahtecilik, bankayı aracı kılmak suretiyle dolandırıcılık ve karşılıksız çek keşide etmek suçlamasıyla ceza davası açılıyor.
Bir dizi safahattan sonra dava Yargıtay Hukuk Genel Kurul’un önüne kadar gelir. Şöyle bir karar verilir: İhsan Amca’nın akrabası, resmiyette eşine ait olan ve eşinin tek yetkili temsilci olduğu şirketin ticari mümessili gibi hareket etmiştir. Ticari mümessillerin çek düzenleme yetkileri vardır. Ticari mümessil atanması sözlü veya yazılı dahi olabilir. Şirketin kâğıt üstündeki yetkilisi yıllarca eşinin şirket adına çek düzenlemesine ve imza etmesine ses çıkartmamış, bu çeklerin ödenmesini şirketi adına her zaman kabul etmiştir. Çeklerin bu şekilde düzenlenmesi ve ödenmesi hususunda bir teamül de oluşmuştur.
Dolayısıyla, bir dolandırıcılık ya da evrakta sahtecilik bulunmadığı gibi, çekler şirketi bağlar, ödenmesi gerekir. Şirketin sahibini ve yetkilisinin değişmesi, önceki çekleri geçersiz hale getirmez.
İhsan Amca, hukuk her zaman çözüm bulur, çaresizliğe mahkûm değildir!
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024