İŞTE FUTBOLA ‘KORONA AŞISI’ FORMÜLÜ
Bu sezona mahsus olarak hiçbir ligde küme düşmenin uygulanmaması, sadece üst liglere yükselmenin geçerli olması korona salgını yüzünden oluşan olumsuzluklara ilaç olacaktır. Bakın neden...
Görünen o ki, korona yüzünden oluşan olumsuzlukların ilacı, bu sezona mahsus, bütün liglerde küme düşmenin uygulanmaması, sadece üst liglere yükselmenin geçerli olmasıdır.
Korona yüzünden mali kayıpları büyüyen kulüplerin küme düştükten sonra bir alt ligde toparlanmaları çok zor olacaktır.
Oysa küme düşmezlerse, aynı ligde oynayarak yaralarını sarma olanağı bulurlar.
Küme düşmemeden dolayı da hiçbir kulüp diğer bir kulübün maddi zararına neden olmaz. Liglerde de sadece Süper Lig’in takım sayısı 18’den 21’e çıkar, diğer ligler aynı sayıda takımla gelecek sezon devam eder.
Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) 2019 - 2020 Sezonu için bütün liglerden küme düşmeyi kaldırması, sonra 12 - 14 Haziran’da maçlara seyircili mi seyircisiz mi devam edilip edilmeyeceğine karar vermesi, kulübünden futbolcusuna, çalışanlarından taraftarına, sponsorlarından yayıncı kuruluşuna kadar herkesi memnun eder, rahatlatır.
Türk sporunun geleceği için üzerinde düşünmekte fayda var.
Seyircisiz olur mu?
Sonunda söyleyeceğimi şimdi söyleyeyim; seyircisiz maç bir ceza iken, korona sebebiyle futbol kulüplerinin ayakta kalmalarının tek çözümü oldu. Futbol Disiplin Talimatı’nın 31’inci maddesinde seyircisiz oynama, “kulübün resmi müsabakasını mutat sahasında seyircisiz oynamaya mahkum edilmesi” olarak tanımlanmış.
Talimat’ın 42 ve 53’üncü maddelerinde ırkçılık ve siyasi propaganda veya çirkin tezahürat halinde seyircisiz maç cezasının verilebileceği hükme bağlanmış. 52’nci maddesi seyircisi, mensupları, futbolcuları nedeni ile meydana gelen saha olaylarında, olaylardan sorumlu kulüplere olayın ağırlığına göre seyircisiz oynama cezasının da verilebileceğini de söylemekte. 82’nci madde ise, seyircisiz oynamanın ceza değil de, idari bir tedbir olarak da uygulanabileceğini öngörüyor.
Taraftar neyi merak ediyor?
TFF Başkanı Nihat Özdemir, liglerin 12 - 14 Haziran 2020 tarihlerinde başlaması kararı alındığını duyurdu. Böylece ligler 3 aylık bir aradan sonra başlamış olacak.
Bu haber, taraftarlarda tam heyecan dalgası yaratmadı. Çünkü liglerin seyircili mi, seyircisiz mi oynatılacağı net bir şekilde söylenmedi. Sadece seyircisiz oynanacağı ima edildi.
Bu da normal. Liglerin 12 - 14 Haziran tarihlerinde kaldığı yerden devam edeceklerine dair kararın bile “şimdilik” olduğunu vurgulayan TFF Başkanı Özdemir’in, maçların seyircili mi, seyircisiz mi olacağına dair kesin bir karar veremeyeceği ortada.
O, sadece koronavirüs pandemisinin bulaş tehlikesinin bittiği ilan edilirse, son 3 - 4 maçın seyircili oynanabileceğini söyledi.
Seyircisiz tiyatro gibi!
Kitle sporlarının aksine, müsabaka sporlarını güzelleştiren, seyircili yapılmasıdır. Seyirci bakımından spor müsabakaları tiyatro oyunu gibidirler. Seyircili - seyircisiz maç yapma bakımından futbolcularla en iyi empatiyi tiyatro oyuncuları yapabilir.
Nasıl bir tiyatro oyununun seyircisiz oynaması, oyuncular için ızdırap ise, seyircisiz maç yapmak da sporcular için ızdıraptır.
Hatta dolu tribünler önünde oynamaya alışmış futbolcular için boş tribünler önünde maç yapmak “ölüm”dür.
İşte bu yüzden her ne kadar seyircisiz maç oynama bir ceza olarak kulüplere verilse de, kulüpler sadece mali yönden cezalandırılmış oluyor. Oysa futbolcu için seyircisiz maç ızdıraptır.
TFF kararına dava açılır mı?
İlk başta, özellikle amatör liglerdeki takımların liglerin devamına karşı dava açmaları düşünülebilir. Böyle bir davanın tek bir şansı vardır, o da liglerin Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu, İl Hıfzıssıhha Kurulu, TFF sağlık Kurulu gibi bir kurul kararlarına rağmen devam edilmesi kararı alınması halinde olabilir.
Asıl mesele, “şimdilik” kaydı ile oynatılacak olan liglerin daha ileri bir tarihte, salgın tehlikesi geçtikten sonra oynatılması talebiyle açılacak bir davadır.
Korona günlerinde Demirören Holding Hukuk Müşavirliği
Bu köşede bir hukuki konuyu yazarken değerli görüş ve fikirlerinden yararlandığım, tartıştığım Demirören Holding Hukuk Müşavirliği her zaman arkamda oldu. Teşbihte hata olmasın ama, hani derler ya, “her başarılı insanın arkasında bir kadın vardır”, işte biz de hukuki destek ekibim olan değerli meslektaşlarımla koronalı günlerde maskeli ve fiziken sosyal mesafeli ama hukuken mesafesiz bir şekilde dayanışmaya devam ediyoruz.
Maskeli resmimizde soldan sağa oturanlar, Demirören Holding Hukuk Müşavirliği Platformu Asistanı sevgili Alev Kuşlu, Gazeteler Grubu Baş Hukuk Müşaviri Av. Burçak Ildır ve Bendeniz; ayaktakiler, Dava ve İcra Takip Müdürü Av. Mehmet Ali Emre ve Baş Hukuk Müşavirimiz Av. Murat Durmaz. Maskesiz resmimiz koronadan sonra...
Seyircisiz oynama cezaları ne olur?
PFDK 2. Lig Beyaz Grup’tan Sancaktepe Futbol Kulübü’ne 1 resmi müsabakayı, 3. Lig 2. Grup takımlarından Büyükçekmece Tepecikspor’a 2 resmi müsabakayı kendi sahasında seyircisiz oynama cezası vermişti. PFDK kararı 12 Mart 2020 tarihli ve bu takımlar ligler tatil edilene kadar kendi sahasında resmi maç oynamadı.
İki takım da, 12 - 14 Haziran’dan itibaren zaten seyircisiz oynayacakları için, aldıkları ve halen uygulanmamış seyircisiz oynama cezalarını çekmiş mi olacaklar mı?
Bu sorunun cevabı hiç şüphesiz, evet. Çünkü Futbol Disiplin Talimatı’nın 99’uncu maddesine göre infaz edilecek olan seyircisiz oynama cezası da, 12 - 14 Haziran’da başlayacak olan resmi müsabakalarda infaz edilecektir.
İlginç bir sonuç çıkarıyor; 12 - 14 Haziran’dan itibaren, PFDK’nın seyircisiz müsabaka cezası verdiği kulüpler bu cezalarını, diğer kulüpler ise ‘korona’nın verdiği seyircisiz müsabaka cezasını çekecekler. Kimi ceza olarak kimi de mecburen seyircisiz oynayacak.
Ya maça çıkmak istenmezse?
Maçların oynamasına karar verilmesi aslında müsabaka ruhuna da uygundur. Çünkü, sezon sonunda hangi takımın şampiyon olduğu, hangilerinin küme düşüp, yükseldiği toplanan puanlarla belirlenmelidir.
Maçların sonucunun, masa üzerinde alınan kararlarla değil, sahadaki skor tabelasındaki sonuca göre belirlenmesi, bir müsabakanın nihai hedefidir. Bu sebeple hükmen mağlup veya galip ilan edilme nasıl ki hiç kimseye heyecan vermiyorsa, Fransa ve Hollanda’da olduğu gibi ligler tamamlanmadan tescil edilmesi de kimseye heyecan vermez. Spor hukukunda kulüplerin lisansını aldıkları ligde müsabaka yapma zorunlulukları var. Hatta sadece ligde değil, kupa maçlarında da oynamak zorundadırlar.
Tüm kulüpler uymalı
Futbol Disiplin Talimatı’nın 46’ncı maddesinde, TFF tarafından düzenlenen liglere ya da kupalara katılmayan kulüpler için verilecek cezayı, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece bir alt lige düşürme cezası olarak öngörüyor.
TFF Futbol Müsabaka Talimatı’nın 24’üncü maddesi de müsabakalara çıkmamanın cezaları arasında bir alt lige düşürmeyi öngörüyor. Yani 12 - 14 Haziran 2020’de başlayacak olan maçlara bir takım çıkmazsa, diğer cezalarla birlikte bir alt lige düşürme cezası da alabilir. TFF’nin lig ve kupa maçlarının oynaması kararına bütün kulüplerin uyması gerekir.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024