Kış geliyor. Merkezi ısıtma sistemine sahip birçok site ve binada, sistem 1 Kasım’dan itibaren çalıştırılmaya başlayacak. Bina yönetimleri şimdiden, en fazla ısı harcayan havlupanların sürekli açık tutulmaması konusunda hatırlatma yapıyor. Bazı binalarda sırf yüksek ısı faturası gelmesi nedeniyle havlupanlarını tamamen iptal ettiren apartman sakinleri bile var.
Vatandaşlar arasında 'ısı pay ölçer' ya da 'kalorimetre' diye de adlandırılan sistemle ilgili düzenleme olan 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu 02.05.2007 tarihinde yürürlüğe girdi. Akabinde de Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği çıkarıldı.
Enerji Verimliliği Kanunu md 7/c bendinde, merkezi ısınma sistemine sahip binalarda, ısı veya sıcaklık kontrolünü sağlayan cihazların ve ısınma giderlerinin paylaşımını sağlayan sistemlerin kurulması öngörülmektedir.
Eğer bina 02.05.2007 tarihinden sonra yapılmış ve merkezi ısıtma, sıcak su sistemine sahipse, ısı pay ölçer sisteminin kurulması zaten zorunludur. Merkezi sisteme sahip bu binalarda kat maliklerinin aksini kararlaştırmaları mümkün değildir. Hatta oybirliği ile de olsa ısı paylaşım sisteminden bireysel ısınma sistemine geçileceğinin kararlaştırılması da olası değildir.
Kanunun geçici 6'ncı maddesi ile Merkezi Isıtma Yönetmeliği’nin geçici 1. maddesi ile 02.05.2007 tarihinden önceki merkezi sisteme sahip yapılarda da ısı paylaşım sisteminin kurulma zorunluluğunun 5 yıl sonra uygulanacağını öngörülmüştür.
Kat malikleri arasında ısı pay ölçerle ilgili asıl sorun, 2007 tarihinden önce 2.000 metrekarenin altında yapılmış merkezi ısıtma sistemiyle ısınan binalarda yaşanmaktadır.
Ortak bölümlerin ısınma maliyeti
Merkezi Isıtma ve Sıhhi Sıcak Su Sistemlerinde Isınma ve Sıhhi Sıcak Su Giderlerinin Paylaştırılmasına İlişkin Yönetmelik md 8 bu hususla ilgilidir.
Ortak bölümlerin ısıtma giderinin bağımsız bölüm kullanıcıları arasında paylaşılması ise iki farklı sisteme göre ayrı ayrı hesaplanmaktadır.
Evvela, merkezi ısıtma sistemindeki toplam ısınma giderinin yüzde 70’i, bağımsız bölümlere paylaştırılır. Kalan yüzde 30’u da tüketimlerine göre sistem kayıpları, ortak kullanım alanları olarak, asgari ısınma ve işletme giderlerinden kaynaklı ısı gideri olarak bağımsız bölümlerin kullanım alanları esas alınarak paylaştırılır.
İkinci olarak, bölgesel merkezi ısıtma sistemlerinde toplam ısıtma giderlerinin yüzde 80’i bağımsız bölümlerin ölçülen ısı tüketimine göre paylaştırılır. Kalan yüzde 20’si ise asgari ısınma, ortak kullanım yerleri, sistem kayıpları ve işletme giderlerinden kaynaklı ısı giderleri olarak bağımsız bölümler arasında, kullanım alanlarına göre dağıtılır.
Yönetmelik hesaplamanın teknik olarak nasıl yapılacağını çok güzel izah ediyor.
Gurbetçi vatandaşlar ferdi ısıtmadan yana
Yurtdışında yaşayan okuyucularımın çoğu, Türkiye’de sahip oldukları dairelerin ısı pay ölçer sistemine geçmesine karşı. Onlar diyorlar ki, “Biz sadece yazları birkaç aylığına Türkiye’ye geliyoruz, geldiğimizde de hiç kalorifer yanmıyor. Kışın ise evimiz kapalı, kimse yaşamıyor, yine kalorifer kullanılmıyor.”
Bu sebeple de merkezi sistemle ısınan binalarda, evde olmadıkları halde evlerini neden en az 15 derece sıcak tutmaları ve bu oranda da ısınma bedeli ödemeleri gerektiğini anlayamıyorlar.
Hele hele evleri bir de güney cephe ise, güneşi doğuşundan batışına kadar gören bir konumda ise, neden 15 derece ısınma bedeli ödemek zorunda kaldıklarını soruyorlar.
Bunun sebebi öncelikle yasal düzenlemedir. Yasal düzenlemenin sebebi ise, ferdi ısınma sistemine göre merkezi ısınma sisteminin çok çok daha fazla enerji verimliliği ortaya koyduğunun tespit edilmiş olmasıdır. Enerjide dışa bağımlı bir ülkenin enerji verimliliğine önem vermesi ve birtakım zorunlu yasal düzenlemeler getirmesi, hem bireysel hem de makro düzeyde ülke ekonomisinin yararınadır.
Boş daire bile 15 derece olmalı
Merkezi Isıtma ve Sıhhi Sıcak Su Sistemlerinde Isınma ve Sıhhi Sıcak Su Giderlerinin Paylaştırılmasına İlişkin Yönetmelik md 5/VI hükmüne göre, bağımsız bölümlerdeki sıcaklıkların en az 15 derece olacak şekilde ayarlanması zorunludur.
Dolayısıyla, merkezi ısıtma sistemiyle ısıtılan binalarda bağımsız bölümlerdeki radyatör vanalarının tamamen kapatılması ya da bağımsız bölümün sıcaklığının 15 derecenin altına ayarlanarak ısıtılması mümkün değildir. Aslında elbette mümkündür, ama maliyeti farklıdır.
Dairede kimse yaşamasa, boş olsa veya işyeri geçici ya da sürekli fiilen hiç kullanılmasa dahi, daire veya işyeri sahiplerinin, kullanıcılarının ısınma giderlerine belli oranda katılma mecburiyeti bulunmaktadır. Bu oran da, daire veya işyerleri sanki 15 derece ısıtılmış gibi yakıt gideri ödemeleri biçimindedir.
YARIN: FERDİ ISINMA SİSTEMİNE GEÇİŞ HANGİ BİNALARDA MÜMKÜN OLABİLİR?