Aşılama Tedavisi Ağrıya Neden Olur mu?

28 Mayıs 2015

Aşılama yöntemi, doğal yollarla çocuk sahibi olmakta güçlük çeken çiftler için alternatif olan bir yardımcı üreme yöntemidir. Gelişen teknoloji ve ilerleyen yardımcı üreme yöntemleri, oldukça konforlu tedavilerdir. Aşılama yöntemi de oldukça kolay bir şekilde tamamlanan, anne adayının herhangi bir şekilde ağrı ya da acı duymadığı yöntemlerdir. Aşılama tedavisi sırasında ya da aşılamanın tamamlanması ardından anne adayı ağrı duymaz. Anne adayı tedaviyi takip eden 10 ya da 20 dakika boyunca sabit biçimde yatar. Sonrasında ise günlük hayatına ya da işine dönmesinde herhangi bir sakınca yoktur.

Çalışan anne adaylarının genel olarak uzun saatler ya da günler boyu dinlenme şansı yoktur. Bu anne adayları da aşılama yöntemini tercih edebilir. Aşılama yönteminin başarı şansı, diğer tüp bebek yöntemlerine göre nispeten daha az da olsa, uygulanabilirliği ve tedavinin kendisi oldukça kolay ve pratik olduğu için çoğu zaman yardımcı üreme yöntemlerinde ilk tedavi seçeneğidir. Bu tedaviden sonuç alamayanlar, tüp bebek tedavisine yönlendirilir.

Aşılama tedavisine anne adayının arzusu da göz önüne alınarak progesteron takviyesi uygulanabilir. Bu sayede aşılama işlemi neticesinde meydana gelebilecek

Yazının Devamı

Aşılama Öncesinde Yapılan Testler

4 Mayıs 2015

Aşılama tedavisi birçok kısırlık sorunlarda uygulanan yardımcı bir tedavi yöntemidir. Aşılama oldukça kolay ve uygulaması pratik olan bir yöntem olduğu için tüp bebek öncesinde ilk denenen yöntemdir. Diğer yöntemlere göre daha ekonomik olduğu için de tercih sebebidir. Ancak uygulanması için gerekli koşulların olması gerekir.

Aşılamanın uygulandığı durumlar:

Yaygın olarak;

Aşılama tedavisinden önce çeşitli durumların araştırılması için bazı testler yapılır. Bu testler ile kadının tüplerinde tıkanıklık olup olmadığı, erkek adayda spermlerin hareketliliği ve yeterliliği gibi faktörlerin araştırılması için bu testler uygulanır.

Erkeklerde uygulanan testler:

Kadınlarda uygulanan testler:

Aşılama uygulamasında ideal şartlar sağlandığında yumurtlamanın olduğu gün spermlerin özel yöntemlerle hazırlanıp, bir kanül yardımı ile rahmin içine transferi yapılır.

Yazının Devamı

Tüp Bebek Tedavisinde Stres Faktörü

15 Nisan 2015

Günümüz teknolojisiyle kısırlık tedavileri ve tüp bebek oldukça gelişmiştir. Sorunların büyük bir kısmı tedavi edilebilirken, tedavi aşamaları da çiftlerin günlük hayatlarını sekteye uğratmayacak şekilde geliştirilmiştir. Tüp bebek tedavisi için her geçe gün yeni bir yöntem söz konusu olup, mevcut yöntemler geliştirilmekte ve dolayısıyla gebelik şansı arttırılmaktadır.

Tüp bebek tedavisi ile bebek sahibi olabilme başarısı kişiden kişiye, genel sağlık durumlarına, kısırlık sebeplerine göre değişkenlik göstermektedir. Ancak tüp bebek başarısını oranla ifade edecek olursak, %70'lere kadar yükselmiştir diyebiliriz. Gerek, tedavi yöntemleri, gerekse labarotuvar koşulları ve bilgisayar teknolojileri sayesinde çiftlerin bebek sahibi olma şansı arttırılmıştır.

Yüksek motivasyon, yüksek başarı şansı!

Tüp bebek tedavisinde, ilk aşamadan son aşamaya kadar anne adayının morali ve motivasyonu yüksek olmalıdır. Stresin tedavi şansını olumsuz olarak etkilediği yapılan birçok bilimsel araştırmayla kanıtlanmıştır.

Elbette ki stressiz bir tüp bebek tedavisi düşünülemez, ancak bu tedavinin kontrol altında tutulması gerekir. Hayatınızı sekteye uğratacak, sizi çeşitli ruhsal problemlere sürükleyecek bir

Yazının Devamı

Türkiye’de Bipolar Bozukluk - Doç. Dr. Sibel Çakır Söyleşisi

21 Şubat 2015

Türkiye’de Bipolar Bozukluk

İ.Ü.İstanbul Tıp Fakültesi, Psikiyatri Anabilim Dalı, ÇAPA Bipolar Yaşam Derneği Kurucusu, Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Sibel Çakır bipolar bozukluk hakkında bugünkü söyleşimizde bilgi veriyor.

Ülkemizde yaklaşık 1 milyon kişiyi etkileyen Bipolar Bozukluk ya da İki uçlu bozukluk, eski

adıyla manik depresif hastalık olarak ta bilinir. Bu kadar çok sayıda kişiyi etkilemesine rağmen

çoğu psikiyatrik hastalığı toplumumuz hala görmezden gelmekte ve hastaları da toplum dışına

itmektedir. Hastalığa karşı damgalama, ayrımcılık hastalık hakkında görmezden gelmeyi ve

bilgisizliği arttırmaktadır. Bu süreç hem toplumun, hem de hasta ve yakınlarının, daha çok

korkup hastalıkla aralarına mesafe koymaya çalışmalarına, ve hastaların da dışlanmasına

Yazının Devamı

Erken Menopozda Anne Olabilirsiniz

19 Şubat 2015

Menopoz yumurtalık fonksiyonlarının kaybı sonucunda adetlerin daimi olarak kesilmesi durumudur,doğurganlık özelliğinin bitişi olarak kabul edilir.Dünyanın diğer ülkelerinde ortalama menopoz yaşı 50-51’dir.Ülkemizde birkaç yıl daha erken ortalama 45-50 yaşlarında görülmektedir.Menopoz yaşının temel belirleyicisi genetiktir.Adet kanamalarındaki kesilmenin değişken olması ve menopoz ile ilişkili belirtilerin çoğunun adet kanamalarının kesilmesinden önce ortaya çıkması nedeni ile bu durum hakkında genellikle kesin bir zaman belirlenemez.

Erken menopoz nedir?

Yumurtalıkların iki fonksiyonu vardır:yumurta ve östrojen üretmek.Erken menopoz(erken overyen yetmezlik) 40 yaş öncesinde daimi adet kesilmesi,östrojen hormonu azlığı,yüksek FSH ve LH hormon düzeyleri olan bir tablodur.Adet olmama nedeniyle değerlendirilen kadınların %5-10’unda görülmektedir.Menopoz östrojen hormonunun üretilememesiyle ortaya çıkmasına rağmen yumurta üretimi menopoza girilmeden bir kaç yıl önce azalır veya biter.

Erken menopozun nedenleri nelerdir?

Yumurtalıklar doğumdan menopoz başlangıcına kadar belirgin bir şekilde değişim gösterir.Genetik olarak programlanmış bir olay olan menopoz yaşı bir miktar değişime

Yazının Devamı

Gebelikte Miyomların Ortaya Çıkardığı Riskler Nelerdir?

7 Şubat 2015

Kadınlarda yaygın şekilde etkili olan miyomlar, gebelik döneminde de ortaya çıkabilir. Miyomlar bu dönemde büyüme gösterdiklerinde, gebeliğin olumsuz etkilenmesine neden olabilir. Doğum kanalının tıkanmasına ve doğumun sezaryenle yapılmasına yol açabilir. Özellikle rahim kanalında ya da ağzında miyom tespiti yapıldığında, sezaryen kararı alınır. Bu pozisyonda olan miyomlar sezaryen sırasında da alınabilir. Anne adaylarının yaklaşık % 5 inde etkili olabilen miyomların büyük bir bölümü gebelikte fazla etkili olmaz. Fakat boyutları büyük olan miyomlar, bazı sorunlara neden olabilir. Bunların başında düşük olasılığı, erken dönemde gebelik kanaması olması, erken doğum tehdidi oluşturması, plasenta yerleşim anomalisi, suyun erken gelmesi, plasentanın erken ayrılması, doğumdan sonra plasentanın ayrılmaması ve kanamaların olması gibi sorunlar gelir. Anne adaylarında olan miyomların % 30 u gebelik döneminde büyür. Bu daha çok gebeliğin ilk 10 haftasında meydana gelir.

Miyomların gebeliğin oluşmasına engel olması nadir görülen bir durumdur. Rahmin dış duvarı ve kas duvarında yerleşmiş olan miyomlarda ise, bu olasılık bulunmamaktadır. Fakat rahim iç zarında yerleşen submüköz miyomlar, bazı

Yazının Devamı

Tüp Bebek ile Normal Gebelik Arasındaki Farklar

23 Ocak 2015

Tüp bebek tedavisinde anne adayına ve baba adayına ait olan üreme hücrelerinin vücut dışında laboratuvar koşullarında özel bir ortam sağlanarak döllenmesi gerçekleştirilir. Tüp bebek uygulaması, doğal yöntemlerle hamilelik sağlayamayan adaylar için uygulanan yardımcı bir üreme yöntemidir. Bu yöntem ilk baştaki uygulamalarında cerrahi müdahaleler sebebiyle ya da enfeksiyonlar yüzünden tüplerinde kalıcı hasarlar meydana gelmiş kadınlarda uygulanmış, daha sonradan kısırlığa yol açan diğer faktörlerin tedavi edilmesinde kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde sebebi açıklanamayan kısırlıklarda, baba adayına bağlı kısırlık sorunlarında yani endometriozis gibi durumlarda uygulanan tüp bebek tedavisinde başarılı sonuçlar elde edilir. Son zamanlarda mikroenjeksiyon tekniğiyle sperm sayısı düşük, hatta hiç spermi dahi saptanamayan erkeklerin tedavisinde bile başarılı sonuçlar elde etmek mümkündür.

Tüp bebek tedavisi esnasında yumurtanın gelişimi, yeterli olgunluğa ulaşmış yumurtaların toplanması ve yumurtanın spermle döllenmesi, döllenen yumurtalardan embriyo gelişimi ve en sonunda da embriyo transferi aşamaları uygulanır. Uygulanan tedavi esnasında anne adayının hastanede kalması gerekmez. Bu

Yazının Devamı

Tüp Bebek Tedavisinde Beslenme Ve Önemi

12 Ocak 2015

Tüp bebek yardımcı üreme yönteminde, beslenme düzeni oldukça önem teşkil eder. Bunun sebebi, tedavinin başarılı olması için, sağlıklı bir bünyeye sahip olmak gerekliliğidir. Bu durumda da insanın bünyesini sağlamlaştırması, direncini yüksek tutması gerekir. Tüp bebek tedavilerinde beslenme, doktorlar tarafından planlanan diyetler tarafından pratik bir şekle sokulmaya çalışılmıştır. Fakat yine de kişisel olarak dikkat edilmesi gereken oldukça önemli noktalar vardır. Tüp bebek tedavisinde anne adaylarının yapması gereken bazı şeyler vardır:

Tüp bebek tedavisine başlanmaya karar verdiliği ilk an, yapılması gereken, sigara alışkanlığı mevcutsa, bırakmaktır. Yalnızca bırakmakla kalmayıp sigara kullanılan ortamlarda bulunmamaya gayret etmek gerekir.

Sağlıklı bir hamilelik için ilk olarak uygun bir kiloda olmak gerekir. Aşırı kilolu ya da aşırı zayıflık durumu var ise, başarı şansı düşebilir.

Protein ,mineral ve omega3 açısından en zengin olan besin, balıktır. Haftalık olarak minimum üç defa belirli balık ları yemek, sağlıklı olmanız için yardımda bulunacak, dolayısıyla tedavinize fayda sağlayacaktır.

Tüp bebek tedavisinden önce ve sonra kesinlikle günlük olarak yaklaşık 2- 3 litre su

Yazının Devamı