Özlem Akarsu Çelik

Özlem Akarsu Çelik

ozlemakarsucelik@gmail.com

Tüm Yazıları

Koşuyolu’ndaki Validebağ Korusu’nda yapılacak çalışmaları Üsküdar Belediyesi desteklerken, mahalleli karşı çıkıyor. Sözcüleri Arif Belgin “Gezi Parkı olaylarının bir benzerini istemiyorlarsa inattan vazgeçsinler” diyor

İkinci Gezi Parkı mı

Koşuyolu civarında yaşayan eş dost aracılığıyla haberdardım 1’inci dereceden sit alanı Validebağ Korusu’nda yaşananlardan. İstanbul’un Anadolu Yakası’nın nefes aldığı, “Hababam Sınıfı” filmlerinin çekildiği Adile Sultan Kasrı’nın öğretmen evi olarak faaliyet gösterdiği, içinde bir hastane de bulunan o güzelim koruya, mahallelinin istemediği bir dizi çalışma yapıldığından ve yapılacağından... Validebağ Gönüllüleri Derneği bir süredir forumlar düzenliyor, imza topluyor. Kısa sürede 20 bin kişi imzaladı. Ne Üsküdar Belediyesi’nin vâdettiği “çılgın proje”yi istiyorlar ne de Valilik tarafından yaptırılan otoparkı. CHP milletvekilleri Melda Onur ile Mahmut Tanal da geçtiğimiz hafta mahalleliye destek verdi.

“Halkın korusu yapacağız”
Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen ve Validebağ Gönüllüleri Derneği Başkanı Arif Belgin’le konuştum. Başkan ilan edilen çılgın projeyi savunurken dernek yönetiminin
-o saatlerde- bilmediği bir bilgiyi de paylaştı. “Koru, Milli Emlak tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne devredildi. Çılgın proje en kısa sürede başlayacak” dedi. İşte Başkan’a sorularım ve cevapları...

Mahalleli çılgın proje istemiyor. Neden ısrarcısınız?
Validebağ’da devam eden otopark inşaatı Anıtlar Kurulu onayından geçmiş, Valilik kontrolünde yapılan bir iştir. Oradaki grup, evlerinin arka bahçesi koruya bakıyor diye çivi çakılsın istemiyor çünkü oraya halk gelecek.

Koru zaten halka açık değil mi?
Halka açık ama akşam oraya giremezsiniz. Tinerciler, sokak hayvanları... Parkın ortasından lağım akıyor, pislik içinde, sahipsiz. Hyde Park benzeri bir yer yapacağız. Çılgın projenin içinde göletler, konser alanları, amfitiyatro vs. olacak ve beton kullanmayacağız. 7 bin ağaç var, 10 bin daha dikeceğiz. Orayı inşallah halkın korusu yapacağız.

Temizlik belediyenin görevi değil mi zaten?
2007 yılında Valilik ile korunun temizliği ve güvenliğinin sağlanması için protokol yaptık. Bunlar mahkemeye başvurup iptal ettirdiler. Bir şey bilmek istemiyorlar. Büyükşehir Belediyemiz bu muazzam projeyi yapacak ve iddia ediyorum sadece İstanbul’un değil Türkiye’nin belli başlı parklarından biri olacak.

“Bu ortamı yaratmak için koruya özellikle bakmadılar”

Validebağ Gönüllüleri Derneği Başkanı Arif Belgin’in yanıtlarıysa şöyle:

Belediye, çılgın projeyi hayata geçirmekte kararlı. Ne yapacaksınız?
Hukuksuzluklara göz yummamızı beklemesinler. Bizim gibi diyalogdan yana bir derneği öpüp başlarına koysunlar. Kendi seçmenleri bile çok tepkili. Gezi Parkı olaylarının bir benzerini istemiyorlarsa inattan vazgeçsinler.

Protokolü iptal ettirdiğiniz için mi park pislik içinde?
Buna ancak gülünür! Vergimizi veriyoruz, evimizden çöpümüz alınıyor. Peki burada niye yapılmıyor? Belediyenin asli görevini yapması için protokole ihtiyacı yok ki! Bu ortamı yaratmak için koruya yıllardır özellikle bakmadılar. Ortasından lağım akmasına göz yumdular. Koruyu yıllardır mahalleli temizliyor.

Başkan, karşı çıktığınız otopark inşaatının da Anıtlar Yüksek Kurulu’nun izniyle yapıldığını söylüyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı iki koruma kurulu var. Ne yazık ki Çevre Bakanlığı’na bağlı 2 Numaralı Kurul, projelere bakmadan onay veriyor. Sanki bu amaçla kurulmuş. Suç duyurusunda bulunuyoruz. Buradaki otopark, öğretmen evi olarak kullanılan Adile Sultan Kasrı’nın ihtiyacı için yapılıyor. Milli Eğitim Bakanlığı öğretmen evlerine iki yıl önce bir yönetmelikle kendi yağınızda kavrulun yoksa kapatırız dediği için öğretmen evi düğünlere ev sahipliği yapıyor. Otopark yetmiyor. Sit alanına beton dökülmesi ve çılgın proje kanunsuzdur.

Haberin Devamı

İkinci Gezi Parkı mı

At sırtında Kaf Dağı’na
Çocuklarla gençler için “Serüven ve Doğa Sporları Kampı” bulunan, NTV’de yayınlanan “Doğada Tek Başına” programı ilgiyle izlenen Serdar Kılıç, eylül ayı başında 1700 kilometrelik bir yolculuğa hazırlanıyor. “At Sırtında Kaf Dağı’na” adını verdiği belgesel niteliğindeki projesini kendisinden dinledim. “1000 yıllık tarihinde belki 500 savaşa tanıklık etmiş, dünyanın en çok göç alan bölgesinde, toprak üzerinde yaşayan insana dikkat çekeceğiz. Kafkas halkının kültürünü anlatacağız” diyor Kılıç. Uzun ve çetin yolculuk Kayseri-Uzunyayla’dan başlayacak, Kafkasya’da Elbruz Dağı’nda noktalanacak. Güzergah üzerinde yaşayan insanların barınma, yeme-içme, müzik kültürünü ve yörenin tarihini öğrenirken atla insanın ilişkisine de tanıklık edeceğiz. Birkaç TV kanalının teklif götürdüğü belgeseli bakalım nerede izleyeceğiz.

Haberin Devamı

Hırsıza çağrı
Haberi Twitter’dan duyuran şarkıcı Sıla’ydı. “Soyulduk. İstanbul’da, orkestramın tüm enstrümanlarını taşıyan minibüsten enstrümanlar çalındı” diyordu. Sıla ile çalışan basçı dostum Cudi Genç’i aradım. Basıyla arasında özel bir ilişki vardır. “Son 10 yılımın tanığı basımı çalan hırsız onu getirirse rakı ısmarlayacağım” dedi. Hırsıza bir çift sözüm var. Yahu bu cüzdan değil, TV değil. İnsanın hayatını paylaştığı bir enstrüman. Hadi yap bir güzellik!