Alevi düşmanlığının tırmandığı, radikal İslamcı örgütlerin bölgede korku saldığı bir dönemde yapılacak olan; bir cumhurbaşkanlığı seçimi mi, yoksa “en dindar kim” yarışması mı?
Lamı cimi yok!
CHP ile MHP’nin cumhurbaşkanlığı için gösterdiği çatı adayı sürpriz oldu. Herhalde bu hafta Google’dan en çok aranan sözcüklere
bakılsa “Ekmeleddin İhsanoğlu” rakipsiz birinci çıkar! “Kimdir, nerede doğmuş, hangi üniversitede okumuş, hangi görevlerde bulunmuştur? Gülen Cemaati ile ilişkisi var mı? Tayyip Erdoğan’a karşı Amerika onu mu destekliyor?” sorularının yanıtlarına hep birlikte vakıf olduk.
İhsanoğlu hakkındaki tüm bilgiler bulup çıkarıldı arşivlerden. 1993 yılında öldürülen gazeteci Uğur Mumcu’nun İslamcı örgütleri anlattığı “Rabıta” kitabı da onlardan biriydi. (Mumcu dinsel akımlara şirketler, dernekler, vakıflar aracılığıyla mali destek sağlandığını belirttiği kitabında İslami İlimler Araştırma Vakfı’na da yer veriyor. Vakfın yöneticileri arasında o tarihte doçent olan Ekmeleddin İhsanoğlu da var.)
Bütün bu bilgiler sosyal medyada dönüp duruyor günlerdir. Hem de bire bin katılarak! İşin aslı tüm bunları bilmesek de olurdu. Gerçek şu: Yine erkek, yine Türk, yine Müslüman, yine Sünni, yine dindar...
Alevi düşmanlığının tırmandığı, radikal İslamcı örgütlerin bölgede korku saldığı, IŞİD’in Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını kaçırdığı bir dönemde yapılacak olan; bir cumhurbaşkanlığı seçimi mi, “en dindar kim” yarışması mı?
İhsanoğlu’ndan Gezi yorumu
Diplomasi gazeteciliğinin güvenilir ismi Duygu Güvenç’in,
26 Kasım 2013’te Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan Ekmeleddin İhsanoğlu söyleşisinden bir bölümü özetleyerek paylaşmak istedim.
Gezi protestolarını İslam dünyasında nereye koyuyorsunuz?
Bu mesele çevre hassasiyetiyle doğdu, doğduğu nokta haklıdır... Gezi olaylarının başlangıç noktasını anlayışla karşılıyorum fakat sonra aldığı şekil beni rahatsız etti.
İslam dünyasında kadın-erkek ilişkilerinin İslama göre sınırları nelerdir?
İslam tarihinde, peygamberimizin zamanından itibaren kadının toplumda üstün, mümtaz bir yeri vardır. Kadın deve güdüyordu, ata biniyordu bugün araba kullanamıyor, yasaklanıyor. Bunun dinle alakası yok...Tam eşitlik olması lazım...Kız-erkek mektepleri her zaman vardır.
Bu ailenin tercihi. Tercihlere saygılı olmak lazım.
Sezgin Sarı ve Ebru Yıldız Sarı destekçilerine kartpostal atacak.
Gezen Tohumlar’a destek olun!
Sadece fotoğraflarını ve Youtube’daki videolarını gördüm ama onları yıllardır tanıyor gibiyim. Ebru Yıldız
Sarı ile Sezgin Sarı... Genç,
pırıl pırıl bir çift. Kimilerine çılgınca gelecek bir işe soyundular. (Doğayı tahrip eden, birbirini öldüren, hayvanları katleden insanların, iyiyi ve güzeli hedefleyenlere “çılgın” demesi sizce de komik değil mi?) Gezen Tohumlar projesinin detaylarını seedsonwheels.com adresinden okuyabilirsiniz. İkili, planladıkları seyahati şöyle anlatıyor:
“İklim Değişikliği, biyoçeşitliliğin azalması, ormansızlaşma, GDO, hayvan hakları gibi küresel konular hakkında duyarlılık taşıyan bir çift olarak Anadolu ve Güney Asya’yı kapsayan bir seyahat projesine hazırlanıyoruz. Yolculuğumuz boyunca doğal tarım uygulamaları yapan topluluklar için gönüllü olarak çalışarak, uğradığımız köylerdeki geleneksel tarım yöntemlerini araştırarak edindiğimiz deneyimleri, yollarımızın kesiştiği insanlarla ve internet üzerinden sizlerle paylaşacağız. Karavanımızı Eko-van’a dönüştürecek ‘atık yağ dönüşüm sistemi’ ve ‘güneş paneli’ alabilmemiz için açtığımız imecefon kampanyası başladı. Destek olmak için biayda.com üzerinden kampanyamıza katılabilirsiniz.”
Enerjisini güneş
panelinden elde edecek ve atık yağ ile çalışacak karavan için ihtiyaç duyulan miktar sadece 6 bin 600 lira... Haydi siz de destek olun! Destekçilerine gittikleri yerden kartpostal atma vaatleri de var.
(Soldan sağa) Ümit Yiğit, Ercan Ayçiçek, Semih Kaplan, Emre Lüle, Nazmi Ayhun Sağesen, Bubi Hayon ve Hakan Esmer Koloni’ye katılan sanatçılar arasında.
Bir sanat kolonisi
Portakal Çiçeği Uluslararası Plastik Sanatlar Kolonisi, Türkiye’de pek benzeri olmayan bir organizasyon! Ankaralı işadamı Ahmet Şahin tarafından 2009 yılında kuruldu. Yerli yabancı çok sayıda sanatçı, her yıl haziran ayını Şahin’in Sapanca’daki Doğa Park adlı çiftliğinde geçiriyor. Flamingoların, sülünlerin, pony’lerin özgürce dolaştığı, yüzlerce farklı bitki çeşidinin insanı sarhoş ettiği doğa harikası bir yer yaratmış Şahin... Sanatçılara ihtiyaçları
olan tüm malzemeler sağlanıyor, onlar da ayrılırken orada ürettikleri eserlerden birini
Koloni’ye armağan ediyorlar. Kâr amacı gütmeden sanata katkı sağlamayı hedefleyen Koloni, bu eserlerle
Çağdaş Sanatlar Müzesi kurmayı planlıyor.
Portakal Çiçeği Sanat Kolonisi bu yıl da 1-30 Haziran tarihleri arasında Sapanca, Doğa Park’ta
120 sanatçıyı ağırlıyor. Hakan Körpi’nin CEO’luğunda, Denizhan Özer’in küratörlüğünde gerçekleşen Koloni’nin bu yılki konukları arasında Bedri Baykam, Bubi, Hakan Esmer, Emre Lüle, Ergin İnan, Devrim Erbil, Mehmet Mahir, Nilay Büyükişleyen gibi sanatçıların yanı sıra İtalya’dan Claudia Chinucci, Filipinler’den Josephine Turalba, Almanya’dan Bahram
Hajou, Amerika’dan Carol Turner, Ermenistan’dan
Arman Tadevosyan, Sargis Hovhanhanisyan gibi
isimler de var.
Keşke bu güzel organizasyon benzer imkanlara sahip
başka sanatseverlere de
örnek olsa!
Geçmişi bilmek gerek
Tecrübeli gazeteci, televizyon habercisi Yaşar Gürsoy dört kitap yazdı. İlki deneme, üçü Atatürk’le ilgili. “Çankaya’nın Kalemşoru / Bilinmeyenleriyle Falih Rıfkı Atay” mayıs ayında İnkılap Yayınları’ndan çıktı. “Bugünü doğru okumak için geçmişi bilmek gerek” dercesine Cumhuriyet’in ilk yıllarını araştırıp yazıyor Gürsoy. Kitaptan bazı başlıklar bu savı doğruluyor: Said Nursi, Menderes’e nasıl destek verdi? Menderes hükümetleri dönemindeki sansürler, tutuklamalar... F.R. Atay, Necip Fazıl’ı evinde pijamasıyla bulunca ne yaptı? Atatürk, Hacı Bayram Camii’nde cuma vaazı verecek hocayı neden sofraya çağırttı?