Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali bu yıl 11 ilde 20 filmi izleyiciyle buluşturacak. Festival kapsamındaki tüm etkinlikler ücretsiz
En çevreci, en aktivist festival başlıyor. 2008 yılından bu yana gerçekleştirilen Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali bu yıl 11 ilde 20 filmi izleyiciyle buluşturacak. 7-8-9 Kasım’da gerçekleşecek festival kapsamındaki tüm etkinlikler (81 söyleşi, müzik dinletileri, sergiler dahil) ücretsiz, biletsiz, rezervasyonsuz, davetiyesiz olacak. Sponsorsuz bir festival bu. Gönüllüler ve destekçiler sayesinde ayakta. Destekçiler de “sürdürülebilirlik” ilkesiyle çelişmeyenler arasından seçiliyor. Bütün bunları kim mi başlattı? Sürdürülebilir Yaşam Kolektifi (SYK)... Kolektif ve festival hakkındaki bilgileri surdurulebiliryasam.org adresinden bulabilirsiniz. Festivalin organizasyonunu hangi ilde hangi sivil toplum örgütünün üstlendiğini de buradan görebilirsiniz.
Umuda davet
İstanbul, Adana, Ankara, Antalya, Balıkesir, Bodrum, Çanakkale, Diyarbakır, Hopa, İzmir ve Trabzon’da eş zamanlı olarak takip edilecek festivalin SYK’ya göre amacı, insanları başka bir dünyanın mümkün olduğuna inandırmak:
“Tarımdan enerjiye, gıdadan ekonomiye, aktivizmden tasarıma ve üretimden tüketime yaşamın her alanının bütüncül bir dünya görüşüne göre yeniden biçimlendirilmesine katkıda bulunmak amacıyla düzenlediğimiz festival, gerçek hikayeler ile dünyada ‘sürdürülebilir bir yaşam’ için yapılan çalışmaları, eylemleri, düşünce sistemlerini, uygulamaları, öğretileri seyirciyle paylaşarak bireyleri umuda ve sağduyuya davet ediyor. Onları, kendilerini güçsüz kılan bir sistemden sıyrılmaları ve kendi güçlerini keşfetmeleri için cesaretlendirmek amacını taşıyor.”
Festivalin organizasyon ekibinde bulunan Tülin Yıldırım ve Önder Algedik’le de konuştuk. Yıldırım “Festivalin tümünde insanların katılımına açık, vizyonlarını geliştirmesine olanak sunan bir ortam yaratmaya çalışıyoruz” diyor. “Mesela bu yıl ilk kez Ankara’da film gösterimi sırasında görme engelliler için film betimlemesi yapılacak. Belki bu tecrübe film betimlemesi yapacak insanları da buluşturur.”
Önder Algedik ise “Sürdürülebilirlik sözcüğü Türkiye’de daha çok ekonomi alanında kullanılıyor. Festival, bu kavramın doğru anlamını yaymak için bir araç. Sürdürülebilirlik hepimizin meselesi! Pasif değil aktif seyirciyi hedefleyen, film seçkisini de bu yönde yapan bir festival bu” dedi.
Validebağ’da neler oluyor?
Tarihi Validebağ Korusu’nda düğün organizasyonları ve otopark inşaatıyla başlayan tartışmalar, Üsküdar Belediyesi’nin sit alanı olan koruya “çılgın proje” yapacağını duyurmasıyla doruğa çıkmıştı. Şimdi korunun yanı başında, imar planında yeşil alan olarak görünen yere cami yapılmak isteniyor. Oraya inşaat yapılamayacağına dair mahkeme kararı varken hem de! Polis geçtiğimiz hafta, inşaata izin vermek istemeyen mahalle sakinlerine biber gazı ve plastik mermilerle müdahale etti. Akıl alır gibi değil! Peki Validebağ’da neler oluyor? Bu soruyu Validebağ Gönüllüleri Derneği’nin üyesi Mehmet Salıcı yanıtladı.
“Yanlış bilgi veriliyor”
“Devam etmekte olan yasadışı inşaata dair kamuoyu yanlış bilgilendirilmektedir. İnşaatın Validebağ Korusu’nda yapıldığı bilgisi yanlıştır. İnşaat koru sınırları dışında, ona bitişik alanda, Acıbadem’de yapılmaktadır. Semt sakinleri gerçeği bilseler de bu yanlış bilgi, Üsküdar Belediyesi’nin ‘Validebağ Korusu diyorlar ama burası korunun dışında bir alan’ propagandasına çanak tutmaktadır.
Diğer yanlış, cami inşaatına karşı çıktığımız iddiasıdır. Biz imar kurallarına aykırı ve hukuk dışı her inşaata karşıyız. Orası belediyeye terk edilmiş bir ‘yeşil alan’. Ancak belediye, cami inşaatıyla koruya bir geçiş yapmayı amaçlıyor. 2 yıl önce semt sakinlerinin açtığı davada mahkeme, yürütmeyi durdurduğu halde inşaat sürüyor. Belediye şark kurnazlığı yaparak ‘Mahkeme kararındaki parsel numarası başka yere ait’ diyor. Oysa kararın çıktığı tarihte o alanın bir parsel numarası yoktu. Hukukçular, tarif edilen yerin inşaatın yapıldığı alan olması sebebiyle belediyenin mahkeme kararına uymak zorunda olduğunu belirtiyor. Semt sakinlerinin hukuk tanımayan bu talanlara karşı mücadelesi 16 yıldır devam ediyor. Yaşadığımız alanlara sahip çıkmaktan vazgeçmeyeceğiz.” n
Not: Bu yazı yazıldıktan sonra Üsküdar Belediyesi mahkeme kararına uyarak inşaatı durduracağını açıkladı.