Umutlar suya düşmesin
ÖZGÜR İnam... Milli yelkenci...
Su sporlarının, özellikle de yelkenin, başta görmeyenlerde olmak üzere engellilerdeki mucizeden farksız etkilerini ABD’de yakından görmüş.
Yelkenlilerle, her birinin sadece denize değil, umuda ve özgürlüğe de açılıp mutluluğu yakaladıklarına tanık olunca çok etkilenmiş...
Memleketi İzmir’e döner dönmez Türkiye’de hiç denenmeyen bu yöntemi uygulamak için kolları sıvamış.
Türkiye’nin ilk dünya yelken şampiyonu Güray Zümbül, İzmirli milli yelkencilerden Yasemin Akyıl, Efe Akmen ve siyaset bilimci Duygu Şengül’ün desteğiyle Umuda Yelken Engelliler ve Gençlik Spor Derneği’ni (UYDER) kurmuş.
Doktorlardan çocuk gelişim uzmanlarına, öğretmenlerden avukatlara 100’ün üzerinde kişi de UYDER çatısı altına gönüllü olarak girmiş.
Hazırladıkları “Engelli Değil Yelkenli” projesi İzmir Kalkınma Ajansı’ndan (İZKA) desteğe layık görülmüş. İZKA ve Deniz Ticaret Odası’nın katkılarıyla engellilere özel yelkenliler alınıp umuda yelken açılmaya başlanmış.
Şu an görme ya da işitme engelli 72 çocuk, kendini dalgaların kucağına bırakıyor, özgürlüğü hissedip özgüven kazanıyor.
Onlardaki müthiş değişime aileleri de inanamıyor.
Kısa sürede ülke çapında büyük yankı uyandıran, hatta Harward Üniversitesi’nden bile davet alan Özgür İnam ve arkadaşları, engelli çocuklar için çıktıkları bu yolda ‘yer’ sorunu yaşıyor.
Tekneleri Karşıyaka Yelken Kulübü’nde emanet duruyor, kendilerine ait bir yer yok. Bunun için çırpınıyorlar ama henüz başarılı olamadılar.
Tek hedefleri daha çok engelliye yardım eli uzatmak, yelken mucizesini onların da yaşamasını sağlamak olan... Bunu yaparken de hiçbir maddi beklenti taşımayan altın kalpli gençler destek bekliyor.
Özgür İnam, bir ay önce Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na yazı gönderdiğini, ancak henüz yanıt alamadığını söylüyor.
İnam, “Üçkuyular’da Engelliler Sosyal Tesisleri’yle Levent Marina arasındaki 20 metkekarelik alan bizim için çok uygun. Bize tahsisi için Aziz Bey’e başvurduk. Kendisinin engelliler konusundaki hassasiyetini biliyoruz. Yoğunluğu nedeniyle cevap veremediğini düşünüyoruz” diyor.
Özgür İnam ve onu kendi evlatları gibi seven engelli aileleri şimdi başta Aziz Kocaoğlu olmak üzere yetkililerden gelecek yanıtı bekliyor...
2010’un “Engeliler Yılı” olduğu İzmir’de umuda açılan yelkenlileri sahipsiz bırakmayalım...
Hem engelli küçüklere hem de onlar için çırpınan her biri iyilik meleği sporculara lütfen yardım edin...
FIRSATÇI DAYANIŞMASI
RAMAZAN dayanışma ve yardımlaşma ayı...
İnsani duyguların kabardığı, açın halinden tokun anladığı günlerdeyiz.
Ama herkes için böyle değil!..
Ramazan kimilerine hiç uğramıyor ya da ters etki yapıyor.
Fırsatçılar, bu kutsal ayı garibana bir kazık daha atma, cebini doldurma dönemi olarak görüyor.
Temel gıda ürünlerinin fiyatları her Ramazan’da ne hikmetse yükseliveriyor.
Bu, tuhaf bir kural haline gelmiş, hiç sektirilmiyor.
İşin ilginç, belki de daha üzücü yanı, bu durum kabullenilmiş, kimsenin sesi çıkmıyor!
Sağolsunlar yine pas geçmediler!..
Bu sene kapıyı bazı beyaz et üreticileri açtı. “Vatandaşın gücü nasıl olsa kırmızı ete yetişemiyor, tavuğa mecburlar” denilerek zam üstüne zam yapıldı.
Sebze-meyve satıcıları da onları izledi. Pazar tezgahlarındaki meyve -sebzenin fiyatı, “aşırı sıcak üretimi vurdu” yalanıyla Ramazan öncesine göre yüzde 50’ye varan oranda artırıldı.
Onların açılan iştahı öyle hemen kapanmaz. Önlerinde kaçırılmayacak bir fırsat daha var. Ramazan bol zamlı olur da bayramı hiç unutulur mu?
Bayram etmenin tam zamanı!
Vatandaş kimin umurunda!
Bu arada fırıncı insaflıymış.
Ekmeğe zam için Ramazan sonrası bekleniyor!..
