24 Eylül 1996... Günlerden salı... Gazetecilik mesleğinin ilk yıllarında genç bir muhabir olarak o günkü görevim çok mühimdi.
Bodrum’daki evine kapanan Zeki Müren yıllar sonra sevenlerinin karşısına çıkacaktı.
Kimseye görünmeden bindiği minibüsle İzmir’e doğru geliyordu. Büyük Efes Oteli’nin kapısında heyecanla onu bekliyorduk.
İstanbul Radyosu’nda ilk şarkısını okuduğu mikrofonu, çok sevdiği İzmir Fuarı alanındaki TRT Stüdyoları’nda alacaktı.
Sanat Güneşi’ni yıllarca kapandığı evinden bu tören çıkarmıştı. Defalarca konakladığı Büyük Efes Oteli’ne uğramaktan son anda vazgeçip, doğruca Kültürpark’a gitmeye karar vermişti.
Diğer gazeteci arkadaşlarla biz de bunu öğrenir öğrenmez oraya koşmuştuk.
“Benim Güzel Manolyam” şarkısını yazdığı manolya ağacının altında birkaç dakika durduktan sonra TRT Stüdyoları’na gitmişti.
Ayakta zor duruyor, heyecanı titreyen sesine yansıyordu.
O mikrofonu aldıktan birkaç dakika sonra da kalp krizi geçirip ölmüştü.
Belki de en mutlu olduğu günde gözlerini hayata yummuştu.
“Son nefesini vereceği anı ve yeri kendisi seçti, her şey istediği gibi oldu” yorumları günlerce yapıldı.
Hatta sürekli kullandığı ilaçlarını o gün bilerek hiç almadığı öne sürüldü.
Geçen hafta özlemle anıldı, tam 14 yıl sonra...
Sanat Güneşi’nin ışığı hala üzerimizde. Mehmetçik Vakfı’yla birlikte Türk Eğitim Vakfı’na (TEV) bıraktığı servetiyle ışık saçmaya devam ediyor.
TEV İzmir Şube Başkan Yardımcısı, değerli ağabeyim Fatih Tanfer’le Zeki Müren’i yadederken, geride nasıl bir miras bıraktığını daha iyi anladım.
Zeki Müren’in serveti TEV’in ana felsefesi gereği hiç eksiltilmiyor. Bunlardan elde edilen kira ve faiz gelirleri bir fonda toplanıyor, başarılı ama maddi durumu iyi olmayan öğrencilere burs oluyor.
Bugüne kadar bin 625 öğrenci yararlanmış. Toplam ödenen tutar 6 milyon 450 bin lira...
2010-2011 öğretim yılında 240 öğrenciye ayda 310 TL verilecekmiş.
Şimdiye dek birçoğu Ege’den 175 bin 500 öğrenciye maddi katkıda bulunan TEV’in arkasında koskoca bir Sanat Güneşi var.
Nur içinde yat Zeki Müren...
ADINI YAŞATMALIYIZ
Zeki Müren’i konuştuğum bir başka değerli isim de İzmir’i Sevenler Platformu Başkanı Sancar Maruflu’ydu... Maruflu ve arkadaşları, geçen hafta unutulmaz sanatçının son anlarını yaşadığı Kültürpark’taki TRT İzmir Stüdyoları’nın olduğu yerdeydi.
Maruflu, POSTA EGE’deki köşe yazılarında bir süredir yaptığı çağrıyı tekrarladı. Yıkılan stüdyodan boşalan yere Zeki Müren Parkı kurulmasını, bir de büstünün dikilmesini istedi. Bunun için Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na seslendi.
Zeki Müren’in Kültürpark’ta ölmek istediğine inananlardan Sancar Maruflu, Sanat Güneşi için İzmir’in önemini şöyle anlattı:
“Bu kente aşıktı, hele Kültürpark onun için çok özeldi. Çünkü sahneye ilk kez burada çıkmıştı. Kültürpark için ‘doğduğum yer’ derdi. Fuar’ı iple çekerdi. Sahne almadan önce, şimdi olmayan gül bahçesinde gezer, çok sevdiği manolya ağacının gölgesinde dinlenirdi. İzmirliler, bu kente sıkı sıkıya bağlı olan Zeki Müren’in ismini, yıkılan TRT Stüdyoları’nın olduğu yerde yaşatmalı, onu mutlaka gelecek kuşaklara taşımalı. Bu konuda en büyük görev ise Başkan Aziz Kocaoğlu’na düşüyor...”