Akar, uzun süren sohbetimizde başta Yunanistan ve Suriye operasyonu olmak üzere oldukça önemli açıklamalar yaptı. Kelime kelime söylemedi ama ulusal meselelerde duygu seferberliği olması gerektiğine dair ince mesajlar da verdi.
Efes 2022 Tatbikatı’nın ardından Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile yaklaşık 2.5 saat zaman geçirdik. Bakan Akar ile sohbetimize gündemin en sıcak maddesi Yunanistan ile başladık haliyle. “Riyakâr” gibi ağır bir ifadeyi neden kullandığını açıkladı Milli Savunma Bakanı:
YUNANİSTAN VEKALET SAVAŞINDA...
“Proxy (vekalet) savaşları yüz yıllardan beri devam eden bir şey. 1919’u hatırlayın. Ne haddine Yunanistan’ın tek başına buraya gelmesi. Yunanistan 1922’de altı başbakan, bakan, genelkurmay başkanını astı, ‘Niye bizim başımızı belaya soktunuz’ diye. Kendi yöneticilerini. Biz de “Tarihe, coğrafyaya, şartlara bakın, boyunuzu aşan işlere girişmeyin, herkesin telkin ve teşviklerine uymayın” diyoruz. Yunanistan’da bazı siyasiler şahsi ikballeri için sabah kalkıyor ‘Türkiye’, akşam yatıyor ‘Türkiye’. Türk-Yunan halkı, gerçekçi baktığınızda birbirini tanıyan, kültürü benzeyen halklar. Diyoruz ki görüşelim, sorunlar üzerinde çalışalım, zenginlikleri beraber paylaşalım. Onlar diyor ki ‘Hepsi benim’. Kimse bu devirde bunu kabul etmez. Ortak payda bulmak, bunu geliştirmek lazım. Tarafların bir yerde anlaşması lazım. 200 senede 3 kat büyüyen Yunanistan Türkiye’ye ‘yayılmacı’ diyor. Yayılacak yeri kalmamış adamların bu şartlarda bize yayılmacı diyorlar.”
Yunanistan sağa sola harita yolluyor ama Türkiye’nin de dünyanın dört yanına dağıttığı haritası var. Lozan’da kara suları ve hava sahası olarak 3 mili kabul etmiş bir ülke bugün fırsat bulsa 12 deniz mili bir sınıra çıkacak. Bu önemli ama asıl önemli olan konu Akar adını vermese de “bazı siyasiler şahsi ikballeri için…” diye Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias’ı tarif etti gibi geldi bana. Dendias’ın Yunanistan Başbakanı olmak adına Türkiye ile ilişkileri sabote ettiğini aylar önce yazmıştım. Akar’a Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Atina’ya yönelik uyarısının ana nüvesini de sorduk, uyarı her konuda dedi, Türkçe açılımı, Ankara, Atina’yı iyi komşuluk ilişkisine değil iyi komşu olabilmek için konuşabilmeye davet etti diyebiliriz... Yunanistan’a verilen ABD üsleri meselesi de elbette gündeme geldi:
‘ABD ÜSLERİ TAKİP VE TEDBİR MESELESİ’
1980’de Türkiye-ABD arasında savunma ve ekonomik iş birliği anlaşması yapıldı. Bunun benzerini Yunanistan da yaptı. 2020’de bunu yenilediler. Bu çerçevede daha önce 5 olan üs sayısını arttırdılar. Bunun en gündeme geleni de Dedeağaç. Dedeağaç’a yönelik LNG deposu, Avrupa’nın savunmasına ABD’nin desteği için lojistik merkezi olarak kullanılacağına yönelik resmi beyanlar var. Resmi olarak bunu söylüyor, görüntü de bunu gösteriyor. Bunu Yunanlar birtakım ifadelerle Türkiye’ye karşıymış’ gibi gösteriyor. Ancak bütün bunları bir tarafa bırakıp bir asker, bir diplomat gözüyle baktığınızda ‘Bu kesinlikle LNG ile alakalı, bizimle alakası yok’ diyebilir misiniz? Diyemezsiniz. Her şey takip ve tedbir meselesi.”
Peki ya, Yunanistan’ın Türkiye’ye karşı olduğu gayet açık olan ittifakları bir risk yaratmıyor mu diye de merak ettik, Bakan Akar, “Belli ülkelerle iki tatbikat, üç anlaşma yapmakla Türkiye’yi sıkıştıramayacağını, Türkiye’nin sahip olduğu potansiyelin, değerlerin onların boyunu, posunu aşacağını bilmeleri lazım” dedi, büyük bir özgüvenle… Sonra burnumuzun dibindeki Meis Adası ve farklı deniz-hava sahası uygulaması gündeme geldi. “Böyle olmaz. Biz bunu tanımıyoruz. Biz onları masaya çağırıyoruz, gelin konuşalım diyoruz. Gelmiyorlar. Konuşacak bir şeyleri yok çünkü biz haklıyız” dedi Akar.
Yunanistan’ın Türkiye’yi dünyaya kötü gösterme planı aslında 26 Nisan’da başlamış. Üst üste iki gün 30’a yakın kere hava sahamızı ihlal etmiş biz misliyle cevap verince de bağırmaya başlamıştı. Amaç Türkiye’yi tahrik edip tuzağa düşürmek mi diye sordum. “Niyetleri ne olursa olsun artık ihlal gerçekleştirdikleri an yurtiçi / yurt dışı tüm sivil, asker muhataplarımıza, NATO’ya yazılı olarak bilgi veriyoruz. Hilelerini, yanlışlarını, ihlallerini herkese belgeleriyle duyuruyoruz.”
YUNANİSTAN İLE ARAMIZDA ÇATIŞMA ÇIKAR MI?
Bir Yunan Adası’na bakan röportaj yerinde Bakan Akar’a başlıktaki soruyu sorduk: “Biz gerçekten sorunların uluslararası hukuk ve iyi komşuluk ilişkileri kapsamında barışçıl yollarla, diyalogla çözülmesinden yanayız. Tüm komşularımızla ve diğer bölge ülkeleri ile ilişkilerimiz her geçen gün daha da iyiye gitmektedir. Bu ise Yunanistan’ın kendi lehine kurmaya çalıştığı tüm oyun ve hileleri bozmaktadır. Bu nedenle bir panik havası yaşıyorlar. Muhataplarımızla her karşılaştığımızda her zaman görüşebileceğimizi dile getiriyoruz. Maalesef şu ana kadar bir karşılık göremedik.”
Önceden ilan edilerek operasyon yapılır mı?
Bakan Akar’a Suriye’ye yönelik operasyonun önceden ilan edilmesine dair eleştirileri sorduk ve ekledik, eğer Rusya ve ABD, terör gruplarını söz verdikleri yere çekerse operasyona gerek kalmaz mı diye:
“Siyasetin, uluslararası ilişkilerin çok çeşitli tarzları var. Varsayımlarla konuşmak doğru olmaz. Bizim derdimiz sınırlarımızı, hudutlarımızı, vatandaşımızı korumak ve bunu kalıcı, istikrarlı hale getirmek. İşi bir şansa bırakmamak, ‘Yarın ne olacak?’ sorusunu ortadan kaldırmak. Suriye’nin kuzeyindeki operasyonlar bu amaçla gerçekleştirildi. Biz de Sayın Cumhurbaşkanı’mız da söyledi, ‘Teröristleri kazdıkları çukurlara gömeceğiz’ dedik. Bazı kesimler bu ifadelerimizi çarpıtarak ‘Türkler Kürtlere karşı operasyon yapıyorlar’ dediler. Bizim Kürt kardeşlerimizle ne problemimiz olacak. Bu ne büyük bir ahlaksızlık, ne büyük bir bühtan. Bütün şehitliklerde Kürt, Arap, Türk yan yana yatıyor. Bizim 2019’da yaptığımız mutabakat muhtıralarına uyduğumuzu, sorumluluklarımızı yerine getirmek için elimizden gelen gayreti gösterdiğimizi, benzer şekilde onların da sorumluluklarını yerine getirmelerini beklediğimizi belirtiyoruz. Barış Pınarı bölgesinde hâlâ her gece taciz oluyor. Kendileri ‘teröristlerden boşaltacağız’ dediler. Ama yapmadılar. Her şey açık, net. En son teröristi etkisiz hale getirmek konusunda kararlıyız, azimliyiz ve buna da muktediriz. Herkese bu konudaki hesabınızı, kitabınızı iyi yapın diyoruz. Devletimizin iradesi budur. Bu istikamette yürüyoruz, ilerliyoruz.
Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği
“Sayın Cumhurbaşkanımız noktayı koydu. Şartlar oluşmazsa ‘evet’ demeyiz. Orada da açık, samimi bir politikamız var. Sen parlamentoya sokmuşsun, adamlara polis korumasında Türkiye’ye hakaret ettiriyorsun, teröristlere para toplatıyorsun. İsveç ve Finlandiya konusunda mantıklı olmalarını bekliyoruz. NATO’nun gündeminde terör ile Rusya tehdidi var. İsveç diyor ki ‘Rusya beni tehdit ediyor, beni koruyun. İttifakın en büyük ikinci ordusuna sahip Türkiye sen de üye olarak katkı sağla.’ Peki. Ben de diyorum ki ‘40 seneden beri ben terörle mücadele ediyorum. Bu konuda sen de bize katkı sağla.’ ‘Ona karışmam’ diyor. Böyle ortaklık olur mu? Temelden yanlış.”
Tahıl koridoru
Rusya Savunma Bakanı Şoygu ile geçen hafta yapıcı bir telefon görüşmesi gerçekleştirdik. Bizim Ukrayna’daki gelişmeler bağlamında iki temel sorunumuz var: Biri Ukrayna’ya gönderilen iki A400M nakliye uçağımızın orada kalması. Diğeri de limanlarda bekleyen ticari gemilerimiz. Bu çalışmalar şu hususları kapsıyor; Ukraynalıların limandaki mayınları temizlemesi, limandan çıktıktan sonra belirli koridorlardan toplanma bölgesine girinceye kadar Ruslar tarafından eşlik edilmesi, olası mayınların temizlenmesi, ondan sonra da tercihen Türk unsurları tarafından ticari gemilerin emniyetli seyirlerinin sağlanması. Antalya ve İstanbul sürecinden sonra herhalde örtülü, açık engellemeler oldu. Eğer Batı bunu destekleseydi İstanbul görüşmelerinden olumlu sonuçlar çıkardı.”
‘F-16 görüşmeleri iyi gidiyor’
“Yabancı Askeri Satışlar kapsamında süreci başlattık. Buna uygun olarak devam ediyor süreç. Ayrıca Sayın Cumhurbaşkanı’mızın talimatları ile siyasi bir heyet ABD’ye gitti, Kongre’de görüşmeler yaptı. Genelde olumlu, gayet güzel, önemli görüşmeler oldu. Gayet iyi karşılandılar. Sürecin olumlu sonuçlanması için her türlü gayreti gösteriyoruz.”
‘Tatbikatın gerçeğini her gün yaşıyoruz…’
“Tatbikat kapsamında gördükleriniz TSK’nın günlük hayatında yaptığı işler. TSK’nın günlük faaliyetlerinde de uçaklar hedefleri vuruyor, arama tarama yapılıyor. Her gün bunlar yaşanıyor. Tatbikatta meskûn mahal faaliyeti, arama-kurtarma, istihkam faaliyetleri de yapıldı. Muharebe tecrübesi konusunda kimse Mehmetçiğin, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin eline su dökemez. Amacımız bir an önce terör belasından milletimizi kurtarmak.Terörist neredeyse hedefimiz orası. Tek amacımız Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, 85 milyon insanımızın, hudutlarımızın güvenliğini sağlamak. Başka hedefimiz yok.Komşularımızın bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne saygılı olduğumuzu her fırsatta ifade ediyoruz.”