Yunanistan Başbakanı’na ‘Çektir git’ mektubu

Size küfretmem Sayın Başbakan,

Küfretmek acizlerin işidir, gazeteleriniz bu kadar açık etmesin halinizi.

Size tarihi hatırlatarak, canınızı yakmaya çalışmayacağım Sayın Başbakan.

Libya’da, Fransa, Rusya ve beslemelerine karşı SİHA ve İHA’larıyla denklem değiştiren bir Türkiye var karşınızda.

Kendi tersanelerinde yaptığı gemileri, kendi ürettiği füzeleri kullanıyor, tank ve uçak gemisi imal ediyor.

Ordusu son 36 yıldır aralıksız aktif olan, Suriye’de, Irak’ta defalarca büyük harekâtlar yapmış bir ülke Türkiye.

Böyle bir güçle ne kadar baş başa kalmak istersiniz acaba Sayın Başbakan?

Çok güvendiğiniz bir Fransa var değil mi?

Benden duymuş olmayın ama Fransa Cumhurbaşkanı’nın yollayacağını söylediği uçak gemisi, Marsilya’da demirli hâlâ.

Sizin halkınız askeri darbeden çok çekmiş bir halk, benden iyi bilirsiniz 1967-74 arası yaşananları.

Türkiye, Kıbrıs Barış Harekâtı’nı yaptığı için gelmedi mi Yunanistan’a demokrasi Sayın Başbakan?

Askeri darbeyi yapanlar, 20 Temmuz günü, Türkiye’ye savaş açacak tank bulamadıkları için bırakmadılar mı görevi?

O askeri darbeden hep ABD’yi sorumlu tutar Yunan halkı, sonuna kadar da haklılar bu düşüncelerinde.

Batı’nın maşası olmaktan vazgeçseniz, şimdi ülkenizi parsel parsel açmak zorunda kalmazsınız ABD üslerine.

“Ege’nin tamamı benim” demeseniz, üzerine ancak iki keçi sığan kayalıklara bile atlamasanız, Türkiye ile iyi komşu olmaya çalışsanız, silahlanmaya bu kadar para harcamak zorunda kalmazsınız.

Ekonomik kriz sırasında Alman gazeteleri, “Biz çalışıp biriktireceğiz, Yunanistan harcayacak” diye ülkenize dilenci muamelesi yapan manşetler attılar.

Yunanistan halkı onurlu bir halktır, hiç utanmadınız mı halkınızı bu tür manşetlerle karşı karşıya bırakmaya?

Ülkenizde “aşırı sağ” sorunu var Sayın Başbakan, onlara nereye kadar yaranmaya çalışacaksınız acaba?

Onların sesine kulak verip Türkiye’ye savaş açsanız, oturduğunuz koltukta daha kaç saat kalabilirsiniz acaba?

Size kendi tarihinizden bazı hatırlatmalarda da bulunmak gerekiyor maalesef.

15 Temmuz 1974’te Kıbrıs’ta darbe yapan Nikos Sampson’un, 1960 Atina ziyareti sırasında Başbakan Adnan Menderes’i öldürme planları yaptığını biliyoruz hepimiz. Gizli servis “Sakın ha!” dedi diye vazgeçtiler o plandan.

Sizi utandırmak değil derdim, o duygunuzdan arınmış olabilirsiniz ama Yunanistan için doğru olanın, iyi komşuluk ilişkileri olduğunu anlamanız gerekiyor.

Diyebilirsiniz ki, “Batı, Türkiye’yi ekonomik olarak çökertir eğer bizimle savaşırsa.”

Doğru, bu olabilir ama Sayın Başbakan, Mustafa Kemal Atatürk’ün Nutuk’unu okumanızı öneririm size,

“Millet fak-rü zaruret içinde, harap ve bitap düşmüş olabilir” denilen bölümü özellikle.

Öyle bir durumda dahi, biz ne yapacağımızı biliyoruz, siz de neler yapabildiğimizi, gerek var mı tarihi tekrar yaşamaya?

Sayın Başbakan, Manos Hacıdakis’in bestelerini çok severim ben, Plaka’da da Zülfü Livaneli şarkıları çalıp söylenir.

Dost olmak için bir sürü sebep varken, neden düşman olalım istiyorsunuz?..

Ve son not Sayın Başbakan,

Aşırı sağ bir gazete parçası küfretti ya Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na, bu bizim değil sizin işinizi zorlaştırır.

Biliniz istedim.

Tuvalete dahi Mösyö...

Dün Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Türkçe bir sosyal medya mesajı paylaştı.

Daha önce bizi, laftan değil sopadan anlayan bir millet olarak tanımlamıştı bu adam.

Sizinle bırakın iş birliğini, tuvalete kadar bile birlikte yürümeyiz biz Mösyö.

Nasılsa Fransa sizden ibaret değil.

At eti yedirmenin cezası

Tarım ve Ormancılık Bakanı Bekir Pakdemirli, sağlımızla oynayanlara, gıdamıza hile karıştıranlara çok ağır cezalar verilecek yasal düzenlemeler yapılacağını söyledi.

Bir kere değil defalarca ama halen atılmış bir adım yok.

Gıdamıza hile karıştıran, sağlımızla oynayanların iş yerlerini kapatamayan, sadece para cezası kesen bir sistemimiz var.

Ama sistemin en garip yanı bu değil.

Ocakta yediğimiz at eti karıştırılmış gıdaları ancak eylülde öğrenebiliyoruz.