Tanrılar grevde olunca...

Balık sürüleri kıta sahanlığı nedir, bilirler mi sizce?

Bilmezler... Deniz ve akıntı vardır onlar için sadece, bir de uzak durulması gereken daha büyük balıklar.

Yağmur bulutları, nehirler, kuşlar sınır nedir diye düşünürler mi hiç?

Düşünmezler çünkü insan icadıdır sınır, sadece insan kullanır.

Garip ve acınası bir çelişki yaşıyoruz günlerdir.

Düşünebilen tek canlı insan, bir başka insana ateş edebiliyor sınırın öte yakasına gelmesin diye.

Açık denizin ortasındaki bir bota yanaşıp, motorunu suya atanın farkı kan görmemesi, sonucu aynı kapıya çıkıyor ama...

Kurşunlar, gaz bombaları, çığlıklar, bağırışlar arasından gelen fotoğraflardaki çocukların yüzlerine bakıyorum üç gündür.

Sınır nedir anlatabilir miyiz bir çocuğa?

Biz çoktan unuttuk ama sek sek, saklambaç ya da yakan top, çocuklara dair tüm oyunların aynı olduğu bir dünyayız hâlâ.

Ne sınır, ne din, ne mezhep, ne dil ne de etnik köken bilir çocuklar, toplanır ve oyunlarını oynarlar.

Sınırın öte yakasında, yaşıtları sek sek oynarken, babasıyla rayların üzerinde seke seke ilerliyor bu kız çocuğu.

Yunan mitolojisinde, Vakana, kırlarda dinlenen-leri koruyan tanrı, Thetis de deniz tanrıçasının adıdır.

Görünen o ki tüm tanrı ve tanrıçaları grevde Yunanistan’ın ve insanları, bir alanı korumak adına can alınan ilkel halimize dönmüş.

Çelişki yok, az votka var

Kremlin, Suriye için, “Bizi rejim davet etti, Rusya haricindeki tüm ülkelerin askeri varlığı uluslararası hukuka aykırıdır” diyor.

Sonra tüm dünyanın tanıdığı Libya rejimini devirmek için Wagner Grubu’nun 300 elemanını oraya yolluyor.

Hafter güçlerine, tank, insansız hava aracı sağlarken, Rus filosu gelebilsin diye Tobruk ve Derna limanlarını kontrol altına almaya çalışıyor.

Sonra dönüp, yasal rejimin davet ettiği Türkiye’ye, “Orada ne işiniz var?” diye soruyor...

Başlığı son cümle niyetine de kullanabilirsiniz.

Fahri konsolos, fahri teknik direktör...

Fahri konsolos, fahri müfettiş, fahri doktora sahibi çok gördüm ama ilk kez fahri teknik direktörü olan kulüp, tuttuğum takım Fenerbahçe oldu.

Sezonun kalan tek hedefi, Türkiye Kupası yarı final maçına, istifa etmiş teknik direktörü Ersun Yanal ile çıktı Fenerbahçe. “Yönetim İlkeleri” dersinde, ilk öğretilen maddelerden birisidir “Yetki ve sorumluluk denkliği”.

Ersun Yanal, yetkisi sonsuz ama sorumluluğu sıfır olan biri olarak oturdu kulübede, oyunun öncesini ve devam eden halini yönetti.
Pes demekten başka şey gelmiyor insanın elinden...

Bunun nesi magazin haberi?

Bir kadın, bir erkek, tarafından darp edildiğinde, bu haberi magazin sayfalarında veriyor muyuz, hayır.

Peki, Can Yaman’ın, bir kadın hayranını darp ettiği suçlamasıyla karakolluk olması niye magazin sayfalarında haber oluyor?

Aynı suçlamayla, iki sene önce de, yine karakolluk olmuş birinden söz ediyoruz üstelik...

Kadına şiddet haberi, öznesinden dolayı magazin sayfalarında yer buluyorsa, ciddi bir hata yapıyoruz demektir.

Cezeri’yi duydunuz mu?

Baykar’ı terörle mücadelede Türkiye’ye büyük üstünlük sağlayan İHA ve SİHA üretimiyle tanıyoruz çoğumuz. Oysa bambaşka bir çalışması daha var Baykar’ın.

Cezeri adında uçan bir araba üzerinde çalışıyorlar uzun zamandır.

Yapay zekâ destekli uçuş bilgisayarı, 70-80 kilometrelik menzili, dikey iniş-kalkış özelliği, 241 kilogramlık yük taşıma kapasitesiyle oldukça ilerlemiş bir proje Cezeri.

ABD’de seri üretime geçen ilk uçan otomobil 600 bin dolara satılıyor. Toyota bu iş için tam 394 milyon dolar bütçe ayırdı.

Türkiye’nin bir adım önde olduğu Cezeri, sadece şehir-banliyö ulaşımını ya da kargo taşımacılığını değiştirmekle kalmayacak, beklenen Marmara depreminde can kurtarmaya da yardım edecek potansiyele sahip.




Dünyanın evrileceği bu pazarda ilerlemek, “Petrol bulsak da, havadan para gelse” demekten daha gerçekçi ve ekonomiye para yine havadan gelmiş olacak...