Özay Şendir

Özay Şendir

ozay.sendir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

- İzmir’deki orman yangını sırasında bakanı, valisi helikoptere dolunca, orman yangınını söndürme konusundaki tek uzman olan yangın sorumlusuna yer kalmamış, o da yangını havadan izleyememişti. 1999 depremlerinde arama-kurtarma çalışmalarına medya ordusuyla gelen bakan-vali-belediye başkanı üçgeninin işleri bırakın kolaylaştırmayı, zorlaştırdığına çok şahit oldum. Kriz zamanlarında masa başında oturan en yetkili adamların işleri zorlaştırdığına inananlardanım. Fakat Türkiye’de iddialı bir siyasetçiyseniz, hiç unutmamanız gereken şey, vatandaşın kriz zamanlarında sizi işin başına görmek istediği gerçeği.

Haberin Devamı

- “Ekrem İmamoğlu, balık masası krizini yönetemedi” eleştirisi eksik bir eleştiri. Asıl eleştirilmesi gereken şey, İmamoğlu’nun risk yönetimi yapmamış olması. Ani bir yangın ya da sel olduğunda yani saatler içerisinde gelişen bir durumda İngiliz Büyükelçi’yle yemek randevusu iptal edilemeyebilir. Ancak meteorolojinin günlerdir geleceğini söylediği şiddetli kar yağışı söz konusu olduğunda risk yönetimi devreye girmeli, o yemek randevusu ertelenmeliydi.

- Risk yönetimi olmayınca kriz yönetmek gerekti ama orada da kötü bir sınav verildi. Ekrem İmamoğlu, kendisine inanan, kendisini savunan dostlarını utandırdı. Bir sürü CHP’li, sanatçı, vatandaş, sosyal medyada yazdıklarını silmek, tartıştığı kişilerden özür dilemek durumuna kaldı. Yarın bir başka kriz çıktığında İmamoğlu bu kadar güçlü bir destek bulamayabilir.

- Türkiye saatlerce “O fotoğraf yazın çekilmiş”, “Mekân kardan dolayı erken kapanmış” bilgilerini tartışırken, Başkan şeffaf olmakta geç kaldı. Zamanında şeffaf olmak, karşı cümleler kurma hakkı da verir insana. Mesela, “Arkadaşlar, belediyecilik ekip işidir. Tek adam olarak her şeyi benim yaptığımı mı zannediyorsunuz?” diyebilirdi

Ya da “Bu iletişim çağında sahada yaşananlardan da anında haberdar oldum, müdahale ettim. Gerek İstanbul’a İngiltere’den gelecek turist sayısı gerek yatırım finansmanı için oldukça önemli bir görüşme yaptım” diyebilirdi. Geç açıklama sonuçta tartışmayı o kadar büyüttü ki Başkan’ın cümlelerinin etkisi azaldı.

Haberin Devamı

- Geç açıklama kadar kötü olan açıklama da “Başkan 19 saatlik AKOM mesaisinin ardından bir saat yemeğe gitti.”

Ekrem İmamoğlu, o yemeğe acıktığı için değil İngiltere Büyükelçisi’yle samimi bir görüşme yapmak için gitti.

İkincisi, AKOM’da 19 saat çalışmanı gerektirecek kadar büyük bir kriz varsa, o zaman çift kaşarlı tostla da karnını doyurabilirdi. Acele cümleler işleri her zaman daha karışık hale getiriyor.

- Sonuç şu, siyasette de iş dünyasında da risk yönetimi yapmazsanız, kriz yönetimi yapmak zorunda kalırsınız. Ekrem İmamoğlu, 12 saat içerisinde, sadece iktidarı değil CHP genel Merkezi’nde kendisinden hoşlanmayanları da fazlasıyla mutlu etti.

Bu füzeyi de tanıyoruz, verenleri de

Salı akşamı Kiev’e inen ABD uçağından Javalin anti tank füzeleri çıktı, dünya medyası ayağa kalktı.

Biz çok yakından tanıyoruz bu tek mermisi 100 bin dolar olan füzeleri.

Zamanında parasıyla bize satmadılar ama PKK’nın Suriye koluna leblebi çekirdek gibi verdiler.

Haberin Devamı

Afrin’in Şeyh Horoz bölgesinde bir tankın içinde beş askerimiz şehit edildi bu füzeyle.

2012’de Şırnak’ta etkisiz hale getirilen terör örgütü mensuplarının üzerinde de ele geçirilmişti bu füzeler.

ABD’liler, “Deneme uçuşu yapan helikopterden düşmüş, PKK’lılar bulmuş” diye açıklama yapmışlardı.

Biz bu füzeleri iyi tanıyoruz, bu füzeleri bize satmayıp, terör örgütüne verenleri de.

Nefret halimiz üzerine

Siyasetten futbola kadar hepimizin her alanda nefret ettiği biri ya da bir kurum var mutlaka.

Nefret dünyanın en yorucu duygulaından biri diyor bilim.

Öfke, ifade edilebilen, yatışabilen bir duygu ama nefret tam aksi. İnsanın içinde giderek büyüyen, büyüdükçe de insanın yaşam enerjisini alan şeyin adı nefret. Aynı anda bu kadar çok şeyden nefret ederek yaşamak bir süre sonra yaşamak değil zaman geçirmek haline geliyor.

Ne yapıp edip, nefreti daha az olan bir toplum haline gelmemiz gerekiyor.