Lanetleme seansları arası biz...
"Önlem almayanlar en ağır cezaya çarptırılsınlar.”
Evinizin, oturduğunuz apartmanın, iş yerinizin kapısı dışarıya doğru mu açılıyor yoksa izdiham ezilmelerine neden olacak şekilde içeriye doğru mu?
Soru, başkalarının almadığı önlemleri sorgularken kendi hayatımızı nasıl ıskaladığımızın bir özeti aslında. 76 canımıza mal olan faciayı duyduğumuz andan beri yangın merdivenlerini sorguluyoruz ya, bir soru daha: Apartman ya da iş yerinizin olduğu binada yangın merdivenlerinin kapısı açık mı, değilse anahtarı kimde biliyor musunuz? Deprem çantası detay felaket anı için bir eylem planınız var mı? Mesela bir yangında apartman görevlisinin en alt kattan en üst kata çıkıp yangın merdiveni kapısını açmasına mı bağlı hayatta kalıp kalmayacağınız? Gittiğiniz AVM’de acil bir durumda döner kapılar harici bir tahliye imkanı olup olmadığını hiç düşündünüz mü? İş yerinizde turnike sistemi varsa, panik anında nereden ve nasıl tahliye olacağınıza dair hiç tatbikat yaptınız mı? Her facia aslında bize kendi hayatımızı korumak adına yapmamız gerekenleri hatırlatıyor.
6 Şubat depremlerinden sonra binamızın sağlamlığına dair merakımız sadece 6 ay sürdü. Şimdi denetimde çürük çıkarsa ne yaparız endişesiyle denetimden kaçmaya çalışan insanlara dönüştük. Bu faciadan sonra yangın tüpü satışları bir süre artacak, sonra duracak, satılanlar da bakımı yapılmadığı için işlevsiz hale gelecek. Gördüğümüz ve hep gördüğümüz bu filmin sonu bizim felaketlerle yüzleşme anımız olacak. Ders çıkarıp, önlemini alanlar hayatta kalacak, almayanlar için, lanetleme seanslarına ve sorumlular yargılansın demeye devam edeceğiz. Geçmişte böyle oldu, şimdi de böyle ve maalesef gelecekte de böyle olacak...
KIŞ TURİZMİ FİYATLARI...
Linç kültürümüzün parçalarından birisi de otellerin fiyatları oldu. Kış turizmi otelleri senede 2 hafta iş yaparlar kalan zamanlarda doluluk oranları hep düşük kalır. Bu tür oteller için en büyük zorluk kısa süren sezon için deneyimli eleman bulabilmektir. Hem yaz hem de kış turizmi imkanı olan oteller elemanlarını uzun süre istihdam edebilirken, kısa sezon kış otelleri genellikle her sene yeniden kadro kurmak durumunda kalıyorlar.
Türkiye’de kış turizmi otelleri pahalı mı, evet, tıpkı sezondaki yaz otelleri gibi. Yazın Yunanistan’a kaçan turistler kışın da Bulgaristan başta olmak üzere Avrupa ülkelerine kaçıyorlar. Bu böyle devam eder mi, eder, zira küresel iklim değişikliğinden dolayı Fransa Alpleri’ndeki kayak merkezleri bile yağış almayıp, kapanıyor. Gelecekte kar yağan yerlerdeki oteller daha pahalı ve daha çok talep görüyor olacaklar...
ULUDAĞ VE ERCİYES’TE OLSAYDI...
Kış turizmi deyince akla gelen ilk yer olan Uludağ’da 4 sene önce bir otelin restoran bölümünde yangın çıkmış ama kısa sürede söndürülmüştü. Yıllarca farklı kurumların yetki karmaşası nedeniyle otellerin çivi dahi çakamadığı Uludağ, Alan Başkanlığı modeline geçildikten sonra güvenlik önlemleri konusunda mesafe aldı.
Dağa yakın bir itfaiye istasyonu dışında bir de kış sezonunda oteller bölgesinde bekletilen itfaiye aracı var. Kayseri Erciyes bu konuda daha farklı bir noktada. İtfaiye ekipleri, halatla kurtarma dahil çok sayıda evrensel eğitimi almış durumda. Erciyes A.Ş de bölgede yatırım yapan tüm otellerin yangına hazır olması konusunda hassas bir çalışma içerisinde ve Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin en sık denetim yaptığı yerler bu tesisler. Kış turizmi soğuktan dolayı ateşin en yaygın kullanıldığı turizm türü. Buralarda neler olup bittiğini facialardan önce, çok dikkatli olarak izlemek gerekiyor.
