Kuzey Irak-Türkiye Federasyonu ve Albay Dick Naab

"Kürtler Koalisyon’da yer aldılar ve ülkenin özgürlüğe kavuşmasında da yardımcı oldular."

Bu cümle, alışkın olduğumuz üzere, DAEŞ’e karşı oluşturulan “Koalisyon”un kullandığı PKK’nın Suriye kolu için söylenmedi.

Bu sözlerin sahibi Albay Dick Naab.

Bir zamanlar Çekiç Güç Askeri Koordinasyon Komitesi Başkanı’ydı.

Kartvizitine üç renkli Kürt bayrağı bastıran adam olarak ünlenmişti.

***

Albay Dick Naab ve “Kürt bayraklı” kartviziti Google’’ın hafızasında yok. “Sözde” bölgesel nedenlerle arama boş çıkıyor. VPN kullanarak başka bir ülke üzerinden arama yaptım, yine aynı yazı çıktı karşıma.

Türk komutanların da olduğu bir masada kadehini “Kürdistan” için kaldıran bu Albay, görev yaptığı süre zarfında Barzani ve Talabani ekipleriyle yaptığı toplantılara Türk subayları almamak adına çok çaba sarf etti.

Şüpheli bir uçak kazasında hayatını kaybeden Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis’i, bir değil tam iki kere Washington’a şikâyet etti.

***

Çekiç Güç döneminde, içinde üç Türk subayın olduğu helikopterler ABD savaş uçaklarınca düşürüldü.

17 Aralık 1992’de, Irak’ın Selahattin kentine gitmekte olan Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait bir helikopter, Çekiç Güç adına uçmakta olan bir AWACS erken uyarı uçağı tarafından tespit edildi.

AWACS’ta görevli Türk subayı, helikopterde VIP bir Türk yetkili olduğunu söylemesine karşın, o helikopter ABD savaş uçakları tarafından havada taciz edildi.

Helikopterdeki isim Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis’ti.

Türk Silahlı Kuvvetleri’ne dair kritik binalardan ABD’li askerleri çıkartan, Çekiç Güç faaliyetlerine dair dönemin Cumhurbaşkanı Özal’a rapor veren Bitlis’in uçağı, olaydan iki ay sonra şüpheli bir kaza sonucu düştü.

Çoğu kişinin dikkatinden kaçmıştır, 1994’te şehit olan Eşref Bitlis’in adı 23 sene sonra Ergenekon’a da bağlanmaya çalışıldı.

***

Şemdin Sakık’ı Kuzey Irak’tan paketleyip alan Özel Kuvvetler’in efsane komutanı Albay Mithat Işık, askerlerine Çekiç Güç’e bağlı ABD helikopterlerine ateş etme emri verdiğini anlatmıştı bana yıllar önce.

Durduk yere verilen bir emir değil bu, 14 Ocak 1992’de, Cudi Dağı’ndaki teröristlere 27 çuval dolusu yardım malzemesi atmıştı ABD helikopterleri.

Türk Silahlı Kuvvetleri bu malzemeleri ele geçirince başladı ABD helikopterlerine taciz ateşi.

Tek yaptığı PKK’ya yardım etmek olmadı ABD’nin. Bazen Mardin radarımızı karıştırdılar, Kuzey Irak’ta belirsiz ve izi sürülemeyen uçuşlar yaptılar. Ama en önemli zararları bunlar da olmadı...

***

Hüseyin Sincari adını hiç duydunuz mu?

Irak’ın Romanya’daki Büyükelçisi unvanını taşıyordu adını son kontrol ettiğimde.

Çekiç Güç’ün görev yaptığı dönemde Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği Başkanı Celal Talabani’nin yardımcısıydı.

1 Ağustos 1992’de Diyana’da yapılan bir toplantıdan sonra ABD’li yetkililerle yapılan sohbet toplantısında Sincari, Türkiye ile birleşmekten, bir federasyon kurma ihtimalinden söz etti.

Askeri yetkililer, Sincari’nin bu görüşünün Çekiç Güç Askeri Koordinasyon Komitesi’nce Washington’a raporlanmadığını belirlediler.

***

Türk-ABD ilişkilerinin bozulmasını Türkiye-İsrail ilişkisinin bozulmasına bağlayanlar var, tablo öyle değil.

Elizabeth Shelton ABD’nin Adana Konsolosu olarak görev yapıyordu, bir bakın Türkiye’den neden apar topar gitmiş?

1990’lar da fazla yakın aslında...

Türkiye’de Özel Harp Dairesi ABD’li “askeri yardım” heyetinin bulunduğu binada çalıştı yıllarca, tüm harcamaları ABD tarafından ödendi, Ecevit, 1974’te Başbakan olduğunda şans eseri öğrendi bu durumu.

Daha detaya girmeden sonuca geçelim, “Sözde müttefik” ABD, 1990’larda Irak’ta yaptığını bugün de Suriye’de yapıyor.

1990’larda Pasifik’teki Guam Adası’na 10 bin CIA peşmergesini kaçırmak zorunda kalmışlardı, Türkiye sağlam durdukça tarih tekerrür edecektir...