İsviçre, demokrasisi İsveç’ten geri bir ülke değil. İsviçre geçen senelerde Bern’deki hükümet binası önünde Kuran-ı Kerim ve İncil’i yakmak isteyen üç Hindu’yu daha eylemi yapmadan gözaltına aldı. Üç Hindu hakkında dini ayrımcılık, şiddete kışkırtmak ve azmettirmekten üç yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Fransa, İslamofobi nedeniyle en olmadık yasa tasarılarının hazırlandığı ülke. Buna karşın Strasbourg’da Kuran-ı Kerim yakan ve bu görüntüleri sosyal medya hesabında yayan bir kişi dini duygulara hakaret suçlamasıyla tutuklandı. Hakkında beş yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Türkiye’de Kuran-ı Kerim’i yakma görüntülerini internetten paylaşan kişi hakkında açılan davada istenen hapis cezası 4.5 yıl oldu. Yani Fransa’da istenen cezadan daha az bir ceza talep edildi.
İsveç’in Türk Büyükelçiliği önünde Kuran-ı Kerim yakma eylemi yapan faşisti polis korumasına alması “demokrasi” kılıfıyla açıklanamaz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Gürcistan’da Yehova Şahitleri’nin dini kitaplarının yakıldığı eylemde verdiği karar İsveç’in ifade özgürlüğü tezini ortadan kaldırmaya yeter de artar bile.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde göstericilerin ifade özgürlüğü ve barışçıl gösteri düzenleme hakkı tanınıyor ama nefret suçu tüm bu tanımlamaların dışında bir suç. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin evinin camına “İslam Britanya’dan dışarı” yazılı afiş asan kişinin nefret suçu işlediğine dair verdiği Norwood kararından İsveç’in haberinin olmamasının imkânı var mı? Hadi ondan haberleri yok, Fransız faşist Le Pen’in verdiği bir röportajdaki sözlerine AİHM’nin geçit vermediğini de bilmiyorlar mı?
İsveç, Türkiye’nin yasalarına ya da demokrasi anlayışına uymak zorunda olmayabilir ama en azından evrensel demokrasi kuralları ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne uymalı.
Yunanistan’ın kaşar hali
Kaşar tanımlamasını asla argodaki anlamıyla kullanmadım,
Faşist Altın Şafak mirası üzerine siyaset yapan Miçotakis’in yayılmacı politikaları, Urla doğumlu Seferis’in mısralarının, Hacıdakis’in Egeli ezgilerinin, Platon’un Devlet kitabında ahlak ve erdem üzerine yazdıklarının değerini azaltmıyor.
Kaşar benzetmesini Atina’nın Washington ile Berlin arasında sıkıştığı durumu anlatmak için yazdım.
Olayın özeti şu: ABD, Almanya’ya baskı yapmak Yunanistan’dan Ukrayna’ya 2-3 adet Alman yapımı Leopard tank yollamasını istiyor. Yunanistan, kendi topraklarında montajı yapılan Leopard tanklarının fikri mülkiyeti Almanya’da olduğu ve iki başkentle de arasını bozmak istemediği için oldukça zor durumda kaldı.
ABD’nin planı Polonya başta olmak üzere Yunanistan ve çeşitli ülkelerdeki Leopard tanklarının Ukrayna’ya sevk edilmesi.
Berlin, ilk başta direndi, pazartesi günü yeşil ışık yakacak gibi oldu ama sonuçta Yunanistan, arada sıkışan, NATO toplantısına düşük seviyede katılan ülke oldu. Yayılmacı politikalarına destek bulmak için gelene ağam, gidene paşam diyenler için kaşar olmak kaçınılmaz son.
ABD üsleri, bilgi olmazsa paranoya olur
ABD’nin Yunanistan’daki üsleri, özellikle Dedeağaç’ta oluşturulan üssün durumunu aylardır tartışıyoruz.
Dedeağaç üssünün, FETÖ’nün Kozmik Oda’dan çalıp, ABD ve Yunanistan’a teslim ettiği Türkiye’nin hareket planına karşı kurulduğu, Yunanistan’ın sınır hattına çektiği duvarda tank paletlerine zarar verecek çelik malzemeler ve tank harekâtını zorlaştıracak göletler oluşturmasından belli. Türkiye, elbette bu üsleri yakından takip etmeli.
Fakat ilgi çekici şeyler söyleme-yazma çabası bilgi olmadığında gereksiz bir paranoyaya da dönebiliyor.
Mesela Romanya ve Bulgaristan’da kurulan ve ABD üsleri diye yorum yapılan üsleri ele alalım.
Bu iki üs aslında NATO üssü. Bulgaristan’daki üs, İtalya, Arnavutluk, Yunanistan, Kuzey Makedonya, Türkiye ve ABD tarafından destekleniyor. Romanya’daki üs, Fransa, Hollanda, Kuzey Makedonya, Polonya, Portekiz, ABD tarafından destekleniyor. Bunlar, NATO’nun oluşturduğu sekiz ayrı yapılanmadan ikisi. Türkiye, Macaristan’da oluşturulan üsse de destek veriyor. Sonuç olarak, ABD ve NATO üslerine sadece Türkiye’yi kuşatmak için kurulmuş üsler muamelesi yapmamak lazım. ABD’nin de NATO’nun da birinci hedefi Rusya.
NATO, gladyosu başta olmak üzere, demokrasimize zaten çok zarar verdi, ABD, desteklediği darbeler, kendisine bağlı terör örgütleriyle zaten güvenmediğimiz bir müttefik. Bunları biliyor olmak, bilgiye dayanmayan, paranoya boyutunda yorumlar yapmayı gerektirmiyor ama...