Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine karşı çıkarken kullandığı argüman “Müttefiklik ruhu”.
“Benimle müttefik olacaksanız, Türkiye’ye örtülü silah ambargosu uygulayıp, ülkeme karşı terör eylemleri gerçekleştirenlere silah ve siyasi destek sağlayamazsınız” diyor Ankara. Görünen hedef İsveç ve Finlandiya ama asıl mesaj ABD ve Almanya’ya.
Suriye’deki terör gruplarına 2022’de 200 milyon doların üzerinde silah verecek ABD. Türkiye, F-16 modernizasyonu ve satışı için aylardır bekliyor.
Almanya, PKK ile görünür bir mücadele veriyor ama örtülü ambargoda başı çeken ülke durumunda.
Türkiye’nin “müttefiklik ruhu” tanımlamasına bakınca, bu kriz tahminen ABD Başkanı Biden ile çözülecek.
İsveç bize IQ testi yapıyor galiba
Stockholm ile Afrin arası 4 bin 385, Kilis ile Afrin arası 38.2 kilometre.
Binlerce kilometre uzaktan İsveç bana ne yapacağımı söylüyor, yetmiyor, coğrafyayla uzak yakın alakası olmamasına rağmen Suriye’ye gelip, orada terör gruplarıyla iş tutuyor, milyonlarca dolar bağışlıyor. O da yetmiyor, Suriye meselesinde en fazla söz hakkı olan Rusya-Türkiye-İran’ın oluşturduğu Astana sürecini yeterli bulmayıp, Suriye’deki terör gruplarının da Anayasa müzakerelerine katılması için ülkesinin tüm imkânlarını kullanıyor.
Türkiye’nin NATO üyeliğini veto kartı olduğu için “PKK, terör örgütleri listesinde ve bizim ülkemizde de yasaklı” diyorlar ya; 27 Nisan 2022’de İsveç Parlamentosu’nda Kürt meselesi tartışmaya açılmış.
Konuşmacılar Türkiye’nin kırmızı bültenle aradığı Zübeyir Aydar, diğeri de Öcalan’ın avukatı Mahmut Şakar.
Oğlu DAEŞ’e katılan kadına altı yıl hapis cezası veren İsveç adalet sistemi, kırmızı bülteni görmezden gelmiş.
PKK’nın propaganda sitesine girip, İsveç yazdım, 4-11-7-18-23 Nisan’da 1-9 ve 10 Mayıs tarihlerinde terör örgütü Stockholm’de eylemler yapmış.
İsveç Sol Parti Milletvekili ve Dış Politika Sözcüsü Hakan Svennelig var.
İlginç bir tip bu, sosyal demokrasinin en önemli lideri Olof Palme’yi PKK değil İsveç istihbaratı öldürdü propagandası yapıyor, mecliste Türkiye’ye karşı daha sert olunması çağrıları yapıyor.
Terör seviciliğini ezilen her halkın yanındayız diye savunuyor bu tip. Sahiden öyle mi?
Yokluktan kırılan Lübnan’a Türkiye geçen ay bin ton insani yardım yolladı, İsveç 2006’da bir yardım konferansına ev sahipliği yapmış sadece.
İsveç’in NATO’ya üye olmak için Türkiye ile müzakere etmek istemesini, “Biz düşünce özgürlüğüne farklı bakıyoruz” falan demesini anlarım ama aptal muamelesi yapmaya çalışmak sorunu çözmez, büyütür.
Görüntü süper, içerik boş
Yunanistan Başbakanı Beyaz Saray’da süslü sözcüklerle karşılandı, tarihlerine övgüler düzüldü.
Atina, gezi öncesinde Biden’a üç dosya sunma kararı almıştı.
Türkiye’yi alakadar eden iki dosya, Ege’deki gerginlik ve doğal gaz için Dedeağaç’ı merkez yapmaktı.
Yunan Başbakanı’nın Başkan Biden’a, Mavi Vatan haritası gösterdiği biliniyor Ege’deki hava sahası meselesini de görüşmeden gündeme getirdiği yazılıp çizildi.
ABD, Yunanistan’ın 10 mil olarak ilan ettiği hava sahasını ciddiye almadığı biliniyor zaten.
Son 10 günde Yunan gazeteciler, ABD Dışişleri ve Savunma bakanlıkları sözcülerinden Türkiye aleyhine bir açıklama alabilmek için defalarca soru sordular ama sonuç alamadılar.
EastMed’in diriltilmesine de yeşil ışık yakmayan Beyaz Saray, Yunanistan Başbakanı’na,
First Lady ağzından “Atina ve adalar çok güzel” diye övgü cümleleri verdi.
ABD’nin denge politikasını da unutmamak lazım. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı, Yunanistan heyetiyle görüştüğü gün Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önol da görüştü,
bugün de ABD-Türk Dışişleri bakanlarının toplantısı var.
Yunan Başbakanı, ABD Kongresi’ne hitabında Türkiye’ye F-16 satışının veto edilmesi için mesajlar verecekmiş, Atina adına koca ziyaretin tek kazanımı bu olabilir.
Ülkesini parsel parsel ABD’ye teslim eden, itaatkâr çocuk Yunanistan Başbakanı, başı ve gururu okşanıp geri yollandığı zaman ülkesinde yiyeceği dayağı da biliyor.
Kaza yapmak için yerli otomobil aranıyor
Türkiye’de en çok satan arabalardan birine çarptınız diyelim, tek ön far 26 bin lira, serviste daha da pahalı olabilir. Bir başka Alman arabasının sadece far camı beş bin lira, bir başka Alman markasının dikiz aynası 10 bin lira civarında.
Zorunlu trafik sigortası en fazla 43 bin lira tazminat ödüyor, birden çok arabaya çarparsanız da 86 bin lira.
Geçen hafta yaptığı kazada karşı tarafın aracında 300 bin lira hasar çıkan bir gençle tanıştım. Arabasını hasarlı haliyle satıyor, yetmeyen kısmı için de bankadan kredi çekecekmiş.
Aklınızda bulunsun, kaza yapacaksanız artık üretilmeyen kuş serilerine falan çarpın.
Aksi takdirde, yedek parça ve işçilik fiyatlarının uçtuğu bir ortamda var zannettiğiniz trafik sigortasının aslında bir işe yaramadığını görürsünüz.