Emine Erdoğan ve iki kere iki kaç eder?

Bu ülkenin özneye bakarak yaşayanlar ülkesi olduğuna dair harika bir örnek yaşadık bu hafta.

First Lady Emine Erdoğan, israfı önlemeye yönelik açıklamalar yaptı, porsiyonların da küçültülmesi önerisinde bulundu.

Birleşmiş Milletler 2021 Gıda İsrafı Raporu’na göre, Türkiye’de kişi başı 93 kilogram gıdayı çöpe atıyoruz.

Bu sadece bizim sorunumuz değil. Tüm dünya bu dertle uğraşıyor, eğitim programları hazırlıyor.

Bu öyle kontrolsüz bir israf ki, Fransa, restoranların artan gıdaları çöpe atmasını yasakladı.

Emine Erdoğan, doğru bir öneride bulundu ama Cumhurbaşkanı’nın eşi olduğu için bir sürü yerden itirazlar yükseldi.

Demek ki Emine Erdoğan iki kere iki dört dese, doğru değil diye ayağa kalkacaklar olacak.

Arşivleri taradım, Cumhuriyet gazetesi 2013’ten beri gıda israfına karşı haberler yapıyor.

Bu sene 26 Ocak’ta yaptıkları röportajdaki uzman da tıpkı Cumhurbaşkanı’nın eşi gibi “Porsiyon küçültme” önerisinde bulunmuş.

Emine Erdoğan’ın sözlerini “Türkiye’de bu kadar yoksul var, porsiyon küçültün demek onlarla alay etmek anlamına gelir” diye yorumlayanlara
bir bilgi vereyim:

İnsanları daha yoksul olan Hindistan ve Nijerya’nın gıda israfı, insanları daha zengin olan ABD’den çok daha fazla.

Bu konuyu iki yıldır yazıyorum, arşivde 4-5 ayrı yazım ve paylaştığım bir sürü rakam var, isteyen bakabilir.

Garip olan, Emine Erdoğan söyledi diye doğru bir cümleye itiraz edenlerin, Emine Erdoğan söyledi diye bu konuyu şimdi yazıp, şimdi konuşanlara
kızması...

Karşıt gibi gözüküyorlar ama iki taraf da özneye bakarak hareket ediyor. Garip ve anlaşılmaz bir hal bu...

Çocuklar için geç kalan kim?

Perşembe günü, psikolog önerisine rağmen Elmalı Davası’nın mağdur iki çocuğun neden devlet korumasına alınmadığını sormuştum.

Aynı gece Aile Bakanlığı, “Mahkeme talebimizi kabul etti, çocukları koruma altına alıyoruz” açıklaması yaptı.

Tek bir sorum var:

Aile Bakanlığı çocukları koruma altına almak için ne zaman mahkemeye başvurdu?

Bu başvuru aylar önce yapıldı da yargı mı bekledi, yoksa perşembe günü mahkemeye başvuruda bulunulup, aynı gün karar mı alındı?

O çocukları bulundukları tartışmalı ve zehirli ortamdan neden daha önce çekip çıkarmadık?

Ali Koç’a hatırlatma

“Beklenti Yönetimi” bu çağda lider konumunda olanların en çok dikkat etmesi gereken konuların başında geliyor.

“Yes we can” sloganıyla ve büyük bir beklentiyle ABD Başkanı olan Obama’nın koltuktaki ilk senesi tam bir hayal kırıklığıdır.

Obama diğer başkanlardan başarısız olduğu için değil, büyük beklentilerle göreve geldiği için başarısız sayıldı.

Ali Koç, Fenerbahçe Başkanlığı’na büyük beklentilerle geldi, şampiyonluk vaat etmeyerek beklentiyi iyi yönetti.

Ancak bu sene hem şampiyonluk sözü verdi
hem de beklenti yarattığı büyük teknik direktör anlaşmasını yapamadı.

Beklenti yönetimi açısından son derece sıkıntılı bir sezona başlıyor Fenerbahçe Başkanı.

An’lar...

Arşivlerde unuttuğumuz o kadar çok olay var ki... 4 Temmuz’larda dolaşırken çocuk tacizinden, orman yangınlarına kadar bir sürü konuda tarihin tekerrür ettiğini fark ettim. İşte başka yılların 4 Temmuz’ları...

Bir siyasetçi kaç kere nikah şahidi olur ömründe? Süleyman Demirel, Başbakan olarak 4 Temmuz 1980’de bir nikahta şahitlik yapmış. Cumhurbaşkanı olarak 4 Temmuz 1999’da. Arada geçen 19 yılda bir askeri darbe gördü Demirel, Zincirbozan’da zorunlu ikamete yollandı, adını söylemek tepki çektiği için “Bir Bilen” diye kodlandı. Şimdi yüzlerce şahitlik ettiği nikahların fotoğrafları duruyor.

2014: Geçen Pazar Marmaris’te çıkan orman yangınında, itfaiyeci 38 yaşında iki çocuk babası Görkem Hasdemir şehit oldu. Bugün 4 Temmuz, 7 yıl öncede yanıyormuş Marmaris ormanları. Durmadan yok eden tek canlı insan sonuçta...

2018: Tüm hafta Elmalı Davası’nı konuştu Türkiye. Ne acı bir tesadüf 3 yıl önce de aynı konuyu başka çocukların isimleri üzerinden tartışıyomuşuz. Trabzon’da çekilmiş bu fotoğraf, çocuk tacizine karşı yürümüş insanlar...

Haftanın fotoğrafı

Bir yangın çıktığında sıcaklık ilk beş dakikadan sonra yaklaşık 500 ºC,, 15 dakika sonra yaklaşık 700 ºC ve 30 dakika sonra yaklaşık 800 ºC’ye çıkar. Geçen hafta İstanbul’da Tahtakale’de çıkan bir yangının ardından çekildi bu fotoğraf. Fotoğraftaki itfaiye erlerinin adlarını bilmiyoruz, Türkiye’de ancak alevlerin arasında kalıp can verdikleri zaman adlarını duyarız itfaiyecilerin. Normal bir sauna 40 ila 90 derece arası sıcaklıkta çalışır, uzmanlar yarım saatten fazla kalırsanız zarar görebilirsiniz diye uyarırlar insanı.Bir saunanın 10 katı sıcaklıkta saatlerce alevlere karşı mücadele etmeye alışkın itfaiyeciler. Daha zor kararlar verdikleri, alevlerin arasına girip bazen bir çocuğu bazen bir kediyi kurtardıkları da olur. Kimsenin ölmediği bir yangının ardından duvarın dibinde 5 dakika dinlenecek sonra yine nöbet yerlerine gidecekler. Bir kez daha herkesin kaçtığı bir yangın yerinin içine dalacaklar...