Durun siz kardeşsiniz...

Dünyanın büyük bütün derbileri, siyasi, sınıfsal ya da mezhepsel bir nedene dayanır.

-İngiltere’de; Protestanların ve İskoç kökenlilerin takımı olan Glasgow Rangers, Katolik ve Kellt kökenlerin takımı da Celtic arasındaki derbi mesela...

-Mısır’da; 1917’de ülkenin İngilizler tarafından işgaline karşı çıkanların takımı Al Ahly ile yabancıların takımı Zamalek arasındaki maç mesela...

-İtalya’da; faşist diktatör Mussoli’nin Kuzey’in güçlü takımlarına karşı Roma’nın güçlü bir takım oluşturulması emrine uyan 3 yerel takıma karşı, bir başka faşist generalin yönetimindeli Lazio’nun direnişiyle başlar en önemli derbinin tarihçesi. Aşırı milliyetçi etkiyle Milan’ın yabancı oyuncuları yasaklamasından memnun olmayanların Inter Milan’ı kurması bir diğer rekabeti oluşturur.

-İspanya’da; Barselona-Real Madrid derbisi, Diktatör Franco’nun Real Madrid’e verdiği destek ve Barselona’nın diktatörlüğe muhalefetiyle başlar. Barselona Başkanı Sunyol’un, Diktatör Franco’nun askelerince öldürülmesiyle zirveye taşınır bu aynı zamanda İspanya’da iç savaşın başlangıcı sayılır.

Real Madrid-Atletico Madrid derbisi de Diktatör Franco’ya karşı Cumhuriyet’i destekleyenlerin maçıdır aslında.

-Hollanda’nın en önemli derbisi Ajax ile Feyenoord arasında oynanır. Ajax, daha özgürlükçü,daha liberal bir şehir olan Amsterdam’ın, Feyenoord, daha tutucu, daha sağda olan Rotterdam’ın takımıdır.

-Portekiz’in en önemli derbisi, 1907’den beri, Benfica ile Sporting Lizbon arasında oynanır.

1907 yılında, fakirlerin takımı Bencifaca’dan 8 futbolcu daha iyi yaşam koşulları için zenginlerin takımı Sporting’e geçer. O günden beri her iki takım arasında bitmeyen bir rekabet vardır. Sınıfsal kaynaklı rekabet, Arjantin’de de derbi rekabeti yaratır. River Plate milyonerlerin, Boca Junioes liman işçilerinin takımıdır.
Bir de birbirinin içinden çıkarak doğan rekabet örnekleri var...

Mesela Sevilla-Real Betis, mesela Palmerias-Corinthias, Flamengo, Fluminense rekabetleri parçalanan aile rekabetine örnek olan derbilerdir.

-Tarihsel en büyük ayrışması, Mustafa Kemal Atatürk, “Bizi tutuyordu”, “Hayır, bizi tutuyordu” olan iki kulüp Fenerbahçe ve Galatasaray arasındaki rekabetin, nefrete dönmeye başlayan halini anlam veremiyor insan yukarıdaki örneklere bakınca...

BBC’NİN ‘KÜRT’ MERAKI...

Almanya’da ırkçı bir saldırı düzenlendi, insanlar, bir faşist tarafından, sadece farklı bir ırktan oldukları için öldürüldüler.

Aralarında Afgan olanı da vardı, Bosnalı olanı da...

Irk farkının katliamlara yol açtığı bir dünyada ilk gün “Almanya’da Kürtler’e saldırı” diye verdi haberi BBC Türkçe.

Ertesi gün de, “Almanya’daki Kürtler anlatıyor...” diye devam ettiler haberlerine...

Saldırının olduğu ülkeden yayın yapan Almanya’nın Sesi ise ilk gün “Göçmenlere saldırı” diye vermişti haberi.

1999 yılında, başında olduğum Radyo Foreks, o güne kadar tek bir uyarısı dahi olmadığı halde, BBC Türkçe’nin Kürt Konferansı yayını nedeniyle 30 gün kapatılmıştı.

O karara çok itiraz ettim, bugün olsa yine tüm gücümle itiraz ederim, Kürt kimliğiyle de bir derdim yok ama ırk vurgulu haber diline sonuna kadar itirazım var.

O Kürt kökenli gençler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oldukları için Türkiye Büyükelçisi gitti oraya, katledilen o gencecik insanlar Türkiye’de toprağa verilecekler sonuçta.

Hoş BBC Türkçe böyle yapar da Almanya’nın Sesi durur mu?

Ertesi gün onlar da “Göçmen” tanımlamasını değiştirdiler, Türkiye kökenli Kürt lafı kullanıp, bir de, terör örgütü PKK simgeleriyle dolu bir anı defteri fotoğrafı kullandılar haberlerinde. Irkçılık yüzünden ölen insanlara dair bir haber ırkçı bir dil kullanılarak yapılmaz.

Bir faşistin “yabancı”, “göçmen” diye yok ettiği kurbanlardan söz ediyoruz, onların ortak noktaları ve kaderlerini belirleyen şey de bu zaten...

AYNI KADINI KAÇ KERE ÖLDÜRECEKSİNİZ?..

Öldürdükleri kadınların ardından daha az ceza almak için neler yapıyor bazı katiller ve avukatları görüyor musunuz?

Mahkeme salonunda, Şule Çet’in babasına, “Kızına sahip çıksaydın” diyebildi, cinayetten yargılanan bir sanık.

Ceren Damar davasında, bir avukatın, savunma adına, öldürülmüş genç bir kadının hatırasını da öldürmeye çalışan sözlerini dinledik.

Başka kadın cinayetleri davasında da benzerleri olmuştu, öldürdükleri kadını, namussuz, durmadan aldatan, insanlar olarak tasvir etmeye çalışanlar çıkmıştı.

Kaç kere öldüreceksiniz aynı kadını diye sormak lazım bu vicdan özürlü tavrı geliştirenlere....

GÜNÜN SÖZÜ: “Irkçılık ideolojik bir düşünce değil, aksine psikolojik bir hastalıktır.” Malcom X