Türkiye, Çin’de üretilen koronavirüs aşılarından sadece Sinovac’ın ürettiği aşıyı satın aldı.
Oysa Sinopharm’ın ürettiği bir başka aşı daha var.
Bu aşı, hem Sırbistan, Pakistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kolombiya, Peru gibi birçok ülkede yaygın olarak kullanılıyor hem de yüzde 79.34 gibi yüksek bir koruyuculuk oranına sahip.
Türkiye, bu aşıdan almayı neden düşünmedi acaba?
Türkiye’nin satın aldığı Sinovac aşısı diyelim ki en güvenilir aşı.
Çin firması Sinovac, lojistik gerekçelere dayanarak bu aşıyı Brezilya ile ortak üretme kararı aldı.
Meksika, Arjantin ve Venezuela da Sinovac’ın ortak üretim yapabileceği ülkeler arasında gösteriliyor.
50 milyon doz aşıyı teslim alacağı tarih belirsiz olan Türkiye ortak üretim koşullarını hiç konuştu mu acaba?
Bu sayede kapasite artar, kısa sürede daha çok insan aşılanabilirdi.
Çin’de üretilen bir başka aşı daha var, üreticisi CanSino.
Bu aşıyı dikkatle takip ediyorum zira Çin Halk Ordusu’na uygulanmasına izin verilen tek aşı bu firmanın geliştirdiği aşı oldu.
Bizim hiç konuşmadığımız bu aşıdan Meksika 35 milyon doz sipariş verdi mesela, yine Rusya’da bu aşının 3. faz çalışmaları yürütüldü.
Türkiye, bu aşıyla ilgili bir girişimde bulundu mu acaba?
Yok saydığımız aşılardan bir diğeri, Oxford Üniversitesi’nin AstraZeneca’yla ortak geliştirdiği aşı.
Bizimle beraber Sinovac aşısı satın alan ve ortak üretime giden Brezilya bu aşıya da onay verdi.
Hindistan bu aşıyı hem onayladı hem de dünyanın en büyük aşı üretim tesisinin sahibi olarak ortak üretim anlaşması imzaladı. Ekvador bile bu aşıdan satın aldı.
Dünyada en ucuz koronavirüs aşısı olarak bilinen bu aşıya karşı neden mesafeli duruyoruz acaba?
Rusya’nın ürettiği Sputnik 5 aşısından da söz etmek lazım.
Macaristan, AB ile bu aşılar yüzünden kavga ediyor ama Arjantin bu aşılardan satın aldı.
Daha ilginç olanı, Oxford-AstraZeneca, aşılarının Sputnik 5 ile birleştirilmesi çağrısı yaptı, Ruslar da bu çağrıyı kabul ettiler, şimdi ortak bir çalışma başlıyor.
Aşı konusunda son derece ileri bir ülke olan Küba’da da, yürütülen 3 çalışma, Sputnik 5 aşısıyla iş birliği halinde ilerliyor.
Türkiye bu aşı için “görüşüyor, görüşmüyor”, bir sürü şey söyleniyor...
Doğrusu ne? Alıyorsak ne zaman gelecek, almıyorsak, neden almıyoruz? Zor sorular değil bunlar.
ABD üretimi Moderna aşısı, soğuk zincir vesaire, gündemimizde yok.
Yine Johnson and Johnson firmasının tek dozda antikor ürettiğini açıkladığı aşılarının 3. faz çalışmaları yeni başlıyor, piyasaya çıkmasına daha zaman var.
Türkiye’de de aşı çalışmaları sürüyor ama daha hayvan deneyleri yeni bitti, 3. faz çalışmalar en erken sonbahar aylarında sona erecek.
Konya’da yürütülen bu çalışma önemli zira tüm aşılar belirli bir süre koruyucu, tekrar tekrar aşı olmamız gerekecek ve haliyle talep doğacak.
En iyisi kendi aşımızı yapmak ama beklemenin hayat ve ekonomi maliyeti var.
Aşı yokluğunun ne olduğunu gösteren müthiş bir haber vardı, medyamız ilgi göstermedi.
Avrupa İlaç Ajansı, süper şırıngalar kullanarak Pfizer-BioNTech aşısının şişe dibinde kalan kısımlarını çekmeyi ve 5 doz aşı şişesinden 6 dozluk aşı çıkarmayı başardı.
Şırınga yardımıyla elde edilen yüzde 20’lik bu fark milyonlarla çarpınca ortaya müthiş bir sonuç çıkıyor.
İngiltere, aşıları ne zaman temin edebileceğini garantilediği için iki doz aşı arasını 12 haftaya çıkarıp, daha çok insana ilk doz aşı yapmaya karar verdi.
Bir daha ne zaman, kaç aşı gelecek, bir program olsa üzerinde düşünülebilir bu formülün?
Türkiye’nin nüfusu 83 milyon, göçmenler vesaire dersek yaklaşık 90 milyon kişiyiz.
Bunun yaklaşık 23 milyonu 18 yaş altı, koronavirüs aşısı yapılamayacak olanlar.
Koronavirüs geçirmiş ve halen antikor üretenleri de 1 milyon kişi saysak, 24 milyon aşı yapılmayacak ve 66 milyon aşı olacak kişi var.
66 milyon kişi için ihtiyacımız 122 milyon doz aşı ama elimizde şu an 53.5 milyon dozluk anlaşma var.
Üstelik her 6 ayda bir bu kadar doza ihtiyaç duyacağız.
Kanada ya da İngiltere gibi nüfusun 3 katına yetecek kadar aşı alım anlaşması yapmayalım.
Almanya bile sadece 2 milyon doz aşı bulabildi diyoruz ama Berlin nüfusun yüzde 183’üne yetecek alım anlaşmalarını yaptı bile. En aşı karşıtı kamuoyu Fransa’da da alım anlaşması nüfusun yüzde 180’i geçti.
Hadi onlar çok zengin; Meksika, şu an yaklaşık 150 milyon doz alım anlaşmasını yapmış durumda.
Türkiye şu an 68.5 milyon doz ekside.
Aşı olmayınca çok övündüğümüz aşı yapma kapasitemizin bir anlamı kalıyor mu?