Zülfü Livaneli ile Ahmet Hakan arasında bir Deniz Baykal tartışması var.
Bilgisi eksik tartışmalardan doğru sonuçlar çıkmaz, o yüzden bilmekte fayda olanları yazayım:
Uzun yıllar önce Ankara’da Anadolu Kulübü’nde bir akşam yemeğinde Ahmet Türk’ten dinlediğim bir anı var.
DEP’li vekillerin SHP’den ihracından hemen önce Ahmet Türk, SHP Genel Başkanı Erdal İnönü’nün kapısını çalmış.
“Partiden sadece beni ihraç edin, diğer vekiller kalsın, bu sayede bir kopma yaşanmasın” demiş.
Erdal İnönü de, “Benim için uygun ama Disiplin Kurulu’nda Baykal yanlıları ağırlıkta, siz Deniz Bey ile bir konuşun” demiş.
Ahmet Türk de tavsiyeye uymuş ama kurultayda Doğu ve Güneydoğu delegelerinden oy alamayan Baykal bu isteği geri çevirmiş.
Ahmet Türk’ten bu anıyı dinlediğim gece masada eski Cizre Belediye Başkanı Tahir Vesek, bir milletvekili, iki gazeteci de vardı.
Sonuç olarak, Deniz Baykal, etnik kimliklere değil “Genel Başkan” olmasına karşı çıkanlara düşmanlık eder diyebiliriz.
“Deniz Baykal neden milletvekili?” diye CHP’lilere sorduğum zamanlarda aldığım bir cevap vardı:
“Eski Genel Başkan başvuruda bulunduğu zaman bize onu milletvekili aday listesine almak düşer” demişlerdi.
Deniz Baykal Genel Başkan olduğu dönemde eski “Genel Başkan” Hikmet Çetin başvuruda bulunmuş ama aday gösterilmemişti.
Kimden bahsettiğimiz umarım daha da netleşmiştir.
Bu dönemin Televole’si Şeyma Subaşı
Futbol ile magazini birleştiren Televole ekrana geldiği dönemde her hafta reyting rekorları kırdı, gençlere etkisi çok tartışıldı.
Şeyma Subaşı da bir sürü genç kızın rol modeli olduğu için bu dönemin Televole’si haline geldi.
Onun Ibiza’dan Miami’ye uzanan ışıltılı hayatı, çalışmadan lüks bir yaşam sürmesi, saç süpürge etmeyi gerektirmeyen annelik anlayışı genç kızları etkiliyor, öyle bir hayat yaşama arzusu doğuruyor.
Hayat Şeyma Subaşı’nın hayatı, kimse karışamaz, kimse şunu yapma, bunu yapma diyemez, o genç kadın dilediği gibi yaşar.
Ancak medyanın Şeyma Subaşı’nın rol model haline geldiğini görmesi ve haber sayısını mutlaka azaltması gerek.
Şeyma Subaşı’nın son yaşadığı ilişkinin bir de genç erkekler üzerinde yan etkisi var.
Kaynağı belirsiz de olsa, çok paran olduğu zaman güzel kadınlara erişmenin çok kolay olduğunu ve hangi yöntemle olursa olsun çok zengin olmayı hedefleyen genç erkeklerin sayısı da artıyor.
Televole tüm bunların yanında çok masum kalmıştı.
Galata Kulesi ‘kazığı’
ABD’de, Florida’da, üç punk rock grubunun sahne alacağı bir konser için iki bilet fiyatı açıklandı.
Koronavirüs aşısı olanlara biletler 18 dolar, olmayanlara bin dolardan satıldı.
İnsanları aşı olmaya teşvik etmek için atılmış ilk adımlardan biriydi bu.
Galata Kulesi, Büyükşehir’den Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredildiği günden beri tartışılıyor.
Son tartışma konusu giriş ücretinin 30 liradan 100 liraya yükseltilmesi oldu.
100 lira vermek yerine 60 lira verip bir Müze Kart almak, Galata Kulesi ve 300’den fazla müze ve ören yerine girmek mümkün.
Örneğin, gençlerin sevdiği yerlerden biri Patara Örenyeri’nde de geçerli bu kart.
Üstelik üniversite öğrencileri Müze Kart’a 30 lira ödüyor, 18 yaş altı ve 65 yaş üzerine de zaten bedava.
Turistler için ayrı ve bölgesel kartlar da var, onların fiyatları biraz daha yüksek.
Sonuçta, ortada bir kazıktan ziyade Müze Kart’ı özendirme yöntemi olarak belirlenmiş bir fiyat var.
Eleştiriye evet ama doğrusuna, siyaset karışanına değil.