Kılıçdaroğlu’nun “Bizim terk ettiğimiz CHP” sözünü duyanların aklına ilk gelen toplumun inancıyla daha barışık bir parti oldu.
Oysa asıl ve CHP’ye oy kaybettiren değişiklik dış politika alanında oldu.
CHP, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Tam bağımsız Türkiye” çizgisinden, Türkiye’yi NATO’ya mızrak ucu yapacak bir yerlere savruldu.
Cumhuriyet’in kurucu partisinin dış politikada bu savruluşunun sembol ismi elbette Ünal Çeviköz.
Çeviköz, CHP delegesinin parti yönetimine almadığı ama Kılıçdaroğlu’nun başdanışman sıfatıyla partinin dış politikasını belirleyen isim.
Kariyer diplomatı yıllarında parlak zamanları oldu.
Mart 2007’de dönemin Cumhurbaşkanı Sezer’in atamasını veto ettiği Dışişleri Bakanlığı müsteşar yardımcılarından biriydi.
Abdullah Gül Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Çeviköz’ün yıldızı parladı. Gül’ün Ermenistan’da milli maç seyretmesiyle başlayan açılım sürecini destekleyen raporu yazdı. Yedi ay sonra İngiltere’ye Büyükelçi olarak atandı.
Majesteleri’nin Kasım 2010’da Chatham House’da Abdullah Gül’e verdiği ödülde, 2011’de İngiltere’ye düzenlenen üç günlük resmi ziyarette fotoğraflardaki en mutlu kişilerden biri olarak gördük onu.
2013’te Tatlıdil Forum’un Edinburgh’ta düzenlediği toplantının onur konuğu da yine Çeviköz’ün davetiyle Abdullah Gül olmuştu.
Ünal Çeviköz 2015 yılında CHP’den milletvekili aday adayı oldu ama listeye alınmadı.
Kılıçdaroğlu 2015’te milletvekili adayı dahi yapmadığı Çeviköz’ü üç yıl sonra dış politikadan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı yaptı.
Soru şu: Adam değerliyse, 2015’te neden milletvekili adayı yapılmadı, adam değersizse 2018’de neden hem milletvekili hem de Genel Başkan Yardımcısı yapıldı?
2018 yılı önemli, hatırlayın, Abdullah Gül’ün, Çatı Cumhurbaşkanı Adayı olma arzusunu CHP ve Saadet’in kabul ettiği, İYİ Parti’nin karşı çıktığı dönem sözünü ettiğimiz. Çeviköz’ün, Abdullah Gül’ün referansıyla basamakları 10'ar 10’ar çıktığı iddiası ne kadar doğru acaba?
CHP’de seçim gecesi tüm MYK üyeleri istifalarını vermişlerdi.
Çeviköz ne MYK ne de Parti Meclisi üyesi değil ama en önemli koltuklardan birinde oturuyor ve acaba istifa edecek ya da istifası istenecek mi?
Deniz Baykal da Kemal Kılıçdaroğlu kadar olmasa da çok seçim kaybetmiş bir isimdi ama en azından Davos olayında, Irak ve benzeri tezkerelerde CHP’nin Cumhuriyet’in kurucusu partisi olduğunu unutmamış ve buna göre davranmıştı.
Bakalım CHP dış politikada kuruluş ayarlarına dönecek mi?
6’lı Masa sürerse ne olur?
* Ali Babacan CHP’den 2-3 büyükşehir, 8-10 il ve 20-30 ilçe belediye başkanlığı kapmanın yollarına bakar.
*Meral Akşener, açıklanacak listelerde yine “kazanacak aday” arar.
*Birkaç milyon dolarlık villalarının arkasına çalışanları için yaptığı kaçak evleri yıkılan kimi medya şöhretleri, CHP’deki güçlerini kullanarak yıkımdan sorumlu tuttukları CHP’li belediye başkanlarının yerine başka bir isim aday gösterilsin diye yine kulis yapar.
*Masa’nın oy sayısı sıfıra yakın olduğu halde Cumhurbaşkanı Yardımcılığı, bakanlık, vekillik almış küçük partileri “Üye sayımız tüm Türkiye’de belediye başkanı ve belediye meclisi adayı çıkarmaya yeter mi?” diye gizliden hesap yapmaya başlar.
Erdoğan en iddialı kabinesini kuracak
Pazartesi sabahından beri Türkiye’de hemen herkes kabine loto oynadı ya da oynayanları dinlemek zorunda kaldı.
Kurulacak kabinedeki isimler elbette önemli ama gözden kaçırmamız gereken iki nokta var.
Birinci nokta şu: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın fiili siyaset hayatı 1976’da başladı.
Önce MSP Beyoğlu Gençlik Kolları Başkanı oldu, hemen ardından Genel Merkez’in desteklediği adayın karşısına çıkıp İstanbul Gençlik Kolları Başkanı seçildi.
Fiilen 47 yıldır siyasetin içerisinde olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sistem çerçevesinde son kez Cumhurbaşkanı seçildi.
Yani 2028’de seçimler geldiğinde Erdoğan’ın siyasi kariyeri 52 yılı bulmuş olacak.
Gençler, bu 52 yılın son 20 yılını iyi hatırlayacakları için Erdoğan’ın son dönemi kuvvetle muhtemel ilk dönemi gibi olacak.
İkinci nokta da şu: Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Mayıs akşamı, sonuçlar belli olur olmaz, Mart 2024’teki yerel seçimleri kazanma hedefini açıkladı.
Bu da kurulacak kabinenin seçimlere kadar olan dokuz aylık süreyi çok iyi kullanmasını gerektiriyor.
O yüzden, bu kabinede bakanlık verilecek il dengesi, vs.ye çok bakılmayacaktır.