“Uzaktan eğitime” bir günde geçmedi Türkiye.
“Bazı iş yerlerinin kapatılması” da bir toplantıda, birinin aklına geldiği için alınmış bir önlem değil.
Bunların tamamı Nisan 2019’da Resmi Gazete’de yayımlanan “Pandemi Eylem Planı” içerisinde yer alan maddeler.
“Türkiye’de bölgeler arası yayılımı geciktirmek ve etkin bir aşıya ulaşılana kadar zaman kazanmak” amacıyla hazırlanmış bir plan bu.
İçindeki önlemlere bakacak olursak, “Seyahat kısıtlaması” da gündeme gelebilir, plan öyle söylüyor.
Herkesin kafasından hasta sayısı ve bir felaket senaryosu uydurduğu bir dönemde, atılan adımların tesadüfi olmadığını bilmemiz lazım.
Türkiye, Dünya Sağlık Örgütü’nün 1999’daki “Pandemi Planı” hazırlama çağrısına, ekonomik kriz, siyasi karmaşa derken ilk 3 yıl cevap veremedi.
İlk plan 2004’te hazırlandı, 2006’da yürürlüğe girdi, hatta bazı illerde ve ilçelerde tatbikatları da yapıldı.
O günden beri de güncellenen bir planımız var ve sistem ona göre işliyor.
Market siparişlerindeki kuyruğa bak
Türkiye’nin büyük bir marketinin internet sitesinden, farklı adreslerden alışveriş yapmayı denedim.
Perşembe saat 13.30’da yaptım bu işlemleri ve aldığım teslim tarihlerine bakın:
Ankara-Dikmen: 22 Mart Pazar, saat 19.00,
İstanbul Beylikdüzü: 22 Mart Pazar, saat 16.30,
İstanbul Şişli-Kuştepe: 22 Mart Pazar 10.30,
İstanbul Sarıyer-Zekeriyaköy: 21 Mart Cumartesi saat 11.00
Bunlar ne ki?..
İstanbul-Beşiktaş-Akatlar: 4 günlük kapasite dolu.
İstanbul Sultangazi, İzmir, Bornova, İzmir Karşıyaka için de aynı cevapla karşılaştım.
Vay arkadaş demekten başka çare gelmiyor insanın elinden...
Ciddiye almadan olmuyor
Çok uzun yıllar sonra Venedik’te suyun dibi görünür hale geldi.
Çin’in hava kirliliği yüzde 25 oranında azaldı.
Avrupa genelinde azot dioksit emisyonları ciddi oranda azaldı, eski ve yeni uydu fotoğrafları arasında ciddi bir fark var.
Koronavirüs üç aydır hayatımızda ve atmosfer bu kısacık zaman diliminde bile hemen fark sağladı. Yakın tehlike algısı sayesinde oldu tüm bunlar.
Garip olan, koronavirüsten çok daha ölümcül olan küresel ısınma meselesini ciddiye almayan yönümüz.
Kendimizi karantina altına alsak, herkesle aramıza değil bir metre, bir kilometre mesafe koysak bile kurtulmak mümkün değil küresel ısınmayla gelecek sondan.
İki milyon hayal kırıklığı mı?
“Uzaktan eğitim, sınırları olan bir eğitimdir, okuldaki eğitime göre...”
Bu cümleyi, NTV’de söyledi Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk.
Türkiye’de yaklaşık iki milyon açık ortaokul ve açık lise öğrencisi var.
Üstelik bu öğrencilerin çoğu, zamanında okula gidememiş yetişkinler değil, şu anda bir sınıfta olması gereken çocuklar.
Sayın Bakan’ın bu sözlerine bakarak, gelecek yıldan itibaren, okul bulunamayan her çocuk, Açık Lise’ye yönlendirilmeyecek diye düşünebiliriz.
Not: Eskiden öğrenci sayısına ulaşmak daha kolaydı, Açık Ortaokul sayfasındaki “Sayılar” bölümü, “Okulumuz” bilgilerine yönlendirilmiş
nedense.
Koronavirüs günlerinde hayaller
Gün birlik günü ya, RTÜK mesela devreye girse ve tüm kanallarda yine Türk bayrağını görsek logoların yanında...
Hatta evde kalan çocukların uzaktan eğitimi sadece TRT’nin üzerine kalmasa. Her kanalda aynı saatte bir sınıfın dersi yayınlansa... Gelecek adına aynı yükü paylaşmış olmanın mutluluğunu hatırlasak...
Dizi oyuncuları ve set çalışanlarının da aslında Koronavirüs korkusu yaşadığını düşünsek, sonra dizisiz ve “yeni bölümsüz” bir hayatın da olduğunu fark etsek...
Koronavirüs en fazla akciğeri etkilediği için, meslek grupları içinde en fazla akciğer hastalığı görülen, maden, mermer, çimento, kumlama, mobilya gibi sektörde çalışan işçiler için özel önlemler alınsa...